Elmalılı Hamdi Yazır'ın Abdülhamid pişmanlığı
Elmalılı Hamdi Yazır, hem Osmanlı Devleti'nin yıkılışına, hem de Cumhuriyet'in kuruluşuna şahit olan bir isim. Hak Dini Kur'an Dili adlı meşhur tefsiriyle bilinen Elmalılı Hamdi Yazır, II. Meşrutiyet döneminde siyasete girmişti. Daha sonra Sultan İkinci Abdülhamid'in tahttan indirilmesinde hal fetvasını kaleme almış ve meclis kürsüsünde bu fetvayı okuyarak söz konusu hal olayında etkili olmuştu. Elmalılı Hamdi, ilerleyen yıllarda yaşadığı pişmanlığı şu sözlerle anlatacaktı: "Hayatımda yaptığım en büyük hata, Sultan Abdülhamid'in haline karışmamdır."
Hal' fetvasının ilk metnini Elmalılı Hamdi Yazır kaleme almıştı. Fetva Emini Hacı Nuri Efendi, Meclis'e davet edilmiş ve onayı istenmişti.
🔸 Fetvada hal' gerekçeleri olarak şunlar sıralanmıştı:
"İmamü'l- Müslimin olan Zeyd, bazı mesail-i mühime-i şer'iyyeyi, kütüb-i şer'iyyeden tayy ü ihrac ve kütüb-i mazkureyi men' ü hark ü ihrak ve beytü'l-mal'de tebrir ü israfla müsevvek-i şer'i hilafında tasarruf ve bila-sebeb-i şer'i katl ü habs tağrib-i raiyye ve sair guna mezalimi itiyad eyledikten sonra salaha rücu' etmek üzere ahd ü kasem etmişken yemininde hanis olarak ahval ü umur-u müslimini bi'l-külliye buhtel kılacak fitne-i azime ihdasında ısrar ve mukatele ika etmekle men'a-i Müslimin Zeyd-i mezburun tagallübünü izale ettiklerinde bilad-ı İslamiye'nin cevanib-i kesiresinden mezburu mahlu' tanıdıklarına dair ahbar-ı mütevaliye vürud edüb mezburun bekasında zarar-ı muhakkak ve zevalinde salah melhuz olmağın Zeyd-i mezbure imamet ve saltanattan feragat teklif etmek veya hal' etmek suretlerinden hangisi erbab-ı hall ü akd ve evliya-yı umur tarafından ercah görülür ise icrası vacip olur mu? El-Cevap: Olur. Ketebehu el-fakir es-Seyyid Muhammed Ziyaeddin ufiye anhu"
🔸 Verilen fetva, günümüz Türkçesi ile şunları söylüyordu:
"Müslümanların imamı olan kimse, bazı önemli şer-i konuları şeriat kitaplarından çıkarsa ve bu kitapları yasak etse, yaksa, yırtsa devlet hazinesini israf edip şeriata aykırı şekilde harcasa, idare ettiği kimseleri şer'i sebep olmadan öldürse, hapsetse, sürse, başka türlü zulümleri de adet edindikten sonra, doğru yola yemin etmişken sözünden dönse, Müslümanların yaşayışını tamamen bozacak şekilde fitne çıkarmakta direnip onları birbirine öldürtse, buna engel olacak durumdaki Müslümanlar, onun zora dayanan tutumunu ortadan kaldırıp, İslam memleketlerinin pek çok yelerinden metbuu tanınmadığına dair haberler gelip yerinde kalmasında zarar ve ayrılışında iyilik olduğu düşünülürse, kendisine imamlık ve sultanlıktan vazgeçme teklif etmek veya hâl etmek şekillerinden hangisi erbab-ı hâl ve akd tarafından uygun görülmüşse, bu kararın uygulanması yerinde ve gerekli olur mu?"
🔸 Elmalılı Hamdi Yazır, daha sonra bir konuşmasında "Hayatımda yaptığım en büyük hata, Sultan Abdülhamid'in hâl'ine karışmamdır" şeklinde, o dönemde karıştığı bu olaydan duyduğu pişmanlığı dile getirmişti.
Bu fetvada öne sürülen "Şer-i kitapların yasaklanması ve yakılması, tebaanın öldürülmesi, hazinenin israf edilmesi" gibi konular tümüyle iftiradan ibaretti.
🔸 Çünkü Sultan II. Abdülhamid, kendisine bu iftiraları atanlardan daha dindar olmakla meşhurdu. Sultan Abdülhamid kendisine tebliğ edilen fetva metninin ardından bağırarak şu soruyu sormuştu: "Ben hangi şer'i kitabı yakmışım?"
Kan dökmekten kaçınmasıyla tanınmış, hatta Hareket Ordusu'na da bu sebeple karşı koydurmamıştı.
🔸 Ayrıca Sultan Abdülmecid ve Abdülaziz dönemlerinden beri artan borçların ödenmesi, kendi döneminde olduğu halde, israfla itham edilmişti.
Abdülhamid, hâl kararını tebliğe gelen heyet ile bu konuşmanın ardından tarihe geçecek şu sözleri söyledi: "Ben 33 sene millet ve devletim için, memleketimin selameti için çalıştım. Hâkimim Allah ve beni muhakeme edecek de Resulullah'tır. Bu memleketi nasıl buldumsa, öylece teslim ediyorum. Hiç kimseye bir karış toprak vermedim. Hizmetimi ancak Cenab-ı Hakk'ın takdirine bırakıyorum. Ne çare ki düşmanlarım bütün hizmetime kara bir çarşaf çekmek istediler ve muvaffak da oldular."
Ve şu sözü ekleyerek salondan çıktı: "Bu memleketi benden sonra 10 sene idare etsinler, 100 sene idare etmiş sayacağım."