Fatih Sultan Mehmet nasıl öldü? Fatih Sultan Mehmet’in ölümünün üzerindeki sır perdesi
Çağ açıp, çağ kapayan Fatih Sultan Mehmet, üstün yetenekleri olan bir padişahtı. Yıkılmaz denilen surları yıkıp, kendi icadı olan toplarla da Osmanlı devletinin hem devamını hem de şahlanışını temin etti. Hz. Peygamber'in hadisine nail olan büyük komutan, 3 Mayıs 1481 tarihinde vefat etti. Fakat ölümünün üzerindeki sır perdesi hala kalkmadı. Birçok kez kendisine zehirlenme teşebbüsünde bulunulan Fatih Sultan Mehmet nasıl vefat etti? İşte sizler Fatih Sultan Mehmet'in ölümü hakkında bilmeniz gerekenler…
Franz Babinger, "Aşıkpaşa Tarihi"ndeki manzum bir parça ve Venedik arşivinde bulduğu bir belgeye istinaden yazdığı bir makalede Fatih'in zehirlenmiş olabileceği fikrini ileri sürmüştü. Daha sonra Fatih'in zehirlenerek öldürüldüğü fikrini ileri süren yazarlar da Babinger'in bu araştırmasından hareket etmişlerdi.
Venedik 1456 ile 1479 yılları arasında 12 defa Fatih'i zehirleme teşebbüsünde bulunmuştu. Arnavut Paul isimli berber, Carthusialı bir keşiş, Trogirli bir denizci, Vlaco isimli ve Yahudi hekim, Florasalı Francesco Baroncello, Krakowlu bir Polanyalı ve Katolanyalı bir maceraperestin isimleri bu suikast teşebbüslerinde geçer. Ancak bu teşebbüsler, çoğu zaman sadece plan aşamasında kalmıştı. Bu konudaki en ciddi teşebbüslerden birinde ise Fatih'in hekimbaşından Yahudi mühtedisi Yakup Paşa'nın adı geçer.
15. yüzyılda Avrupa'da zulüm gören Yahudiler, Osmanlı topraklarına sığınıyorlardı. Avrupa'dapapanın bile güvenmediği Yahudi hekimler Osmanlı sarayında büyük itibar görüyorlardı. Papa Beşinci Nikola'nın Yahudi hekimlerin verdikleri ilaçlarla İtalyanların Hristiyan ruhunun zedeleneceğini söylemesi doktorları iş yapamaz duruma getirmişti. Bu şartlar altında İtalya Gaeta'dan Edirne'ye gelen Yahudi hekim Maestro Jacopo Müslüman olup Yakup ismini almıştı. İkinci Murad zamanında sarayda hekim olarak çalışmaya başlayan Yakup Paşa, Fatih zamanında da görevine devam etti. Zamanla Fatih'in güvendiği kişilerden biri oldu.
1468'de İtalya'da bir ziyaret yaparak Arapçadan Latinceye çevrilmiş bazı tıp kitaplarını inceledi. Sonraki yıllarda Osmanlı ilerleyişini durduramayan Venedik, Fatih'i zehirletmeye karar verdi. Dikkat çekmemek için Floransalı Lando Delgi Albizi İstanbul'a gönderildi. Degli, İstanbul'daki Floransa konsolosu vasıtasıyla Yakup Paşa ile irtibata geçti. Yakup Paşa, teklifi uzun uzun düşündükten sonra peşin olarak 10 bin altın ve 1472 Martından aynı yılın mayısına kadar sultanı öldürdüğü takdirde Venedik'e kabul ve İstanbul'da kalan mallarına karşılık 25 bin altın daha istemişti. Venedik yönetimi bu isteği kabul etmesine rağmen Yakup Paşa'nın herhangi bir zehirleme teşebbüsüne girip girmediği bilinmez. Ancak 1481'de Fatih'in ölümünden sonra isyan eden asker birçok devlet adamıyla birlikte Yakup Paşa'yı da öldürmüştü.
Bu konu üzerinde geniş bir araştırma yapan Şehabeddin Tekindağ ise Fatih'in zehirlenmediği, eceliyle öldüğü fikrindedir. Dönemin Türk kaynakları incelendiğinde Aşıkpaşazade Tarihi'ndeki bir manzum parça dışında hastalığı yüzünden Hünkâr Çayırı'na kadar araba işe gidebilen Fatih'in zehirlenmesinden ima dahi olsa bahseden hiçbir bilgi yoktur. Yine o dönemde yazılmış Arap ve İtalyan kaynaklarında da Fatih'in zehirlendiğini gösteren bir kayıt bulunmaz.