Hendek Savaşı kaç yılında oldu? Hendek Savaşı’nı kim kazandı?
Hendek Savaşı, İslam tarihinin dönüm noktalarından biridir. Müşrik ordusu, Yahudilerin de desteğini alarak Medine'nin üzerine yürümüş ancak daha önce hiç görmediği bir savaş taktiği ile karşılaşmıştı. Peygamber Efendimiz, Uhud'da alınan dersleri de göz önünde bulundurarak müşriklere karşı bir "savunma savaşı" yapılmasını uygun görmüş; Selman-ı Farisi'nin önerisiyle Medine'nin çevresine 5,5 kilometre boyunca geniş hendekler kazılmıştı. Resul-i Ekrem, bu hendeklerin kazımına bizzat kendisi de katılmış; Medine'ye ulaşan ve Müslümanların 4 katı sayısınca askeri bulunan müşrik ordusu, daha önce hiç karşılaşmadığı bu müdafaa karşısında şaşkına dönmüştü. Peki, Hendek Savaşı kaç yılında oldu? Hendek Savaşı'nı kim kazandı?
🔸 Buna karşılık Müslümanlar kısa zamanda eski güçlerine kavuşmuş, Zâtürrikā' ve Hicaz-Suriye kervan yolu üzerindeki Dûmetülcendel'e yaptıkları seferlerle Kureyş'in yalnız Mısır ve Suriye'ye değil Irak'a giden kervanlarına da yolları kapatmışlardı.
🔸 Hicretin 4. yılında (625) Medine'den kuzeye Hayber ve çevresine sürülmüş olan Benî Nadîr Yahudileri Müslümanlar için Suriye ticaret yolunun emniyeti bakımından tehdit oluşturmaya ve civar bölgelerde yaşayan halkı kışkırtmaya başladılar.
🔸 Sellâm bin Ebü'l-Hakīk, Huyey bin Ahtab ve Rebî' bin Ebü'l-Hakīk gibi Benî Nadîr'in ileri gelenleri Mekke'ye giderek Kureyşlileri Müslümanlara karşı birlikte savaşmaya ikna ettiler. Ayrıca Dûmetülcendel hâkiminin bu yöreden Medine'ye giden kervanlara zarar vermesini sağladılar.
🔸 Aynı zamanda Gatafân ve Fezâre kabilelerini, Hayber yöresinin bir yıllık hurma mahsulüne mukabil Müslümanlara karşı girişecekleri mücadelede yanlarına çektiler; daha sonra da Benî Süleym'i bu ittifaka dâhil etmeyi başardılar. Diğer taraftan Mekke'ye bir heyet gönderip yaptıkları anlaşmaları haber vererek müşrikleri Medine'ye saldırmaya teşvik ettiler.
🔸 Böylece kuzeyde Gatafân, Fezâre ve Esed, doğuda Süleym, güneyde Kureyş, Kinâne ve Sakīf kabileleriyle Medine'yi üç tarafından çevirmeyi düşünüyorlardı. Bu sırada Dûmetülcendel bölgesinin hâkimi Ükeydir bin Abdülmelik, Suriye ve Irak'tan Medine'ye gelen hububat yüklü kervanların geçtiği yolu kesti.
🔸 Yahudilerin planı Hz. Peygamber'i Medine'den dışarıya çekmek, ardından Gatafân ve Kureyşliler'in el ele verip Medine'yi yağma etmelerine imkân hazırlamak ve Resûlullah'ı merkezden uzak bir yerde zor duruma düşürmekti.
🔸 Resûl-i Ekrem Dûmetülcendel'e hareket etti; ancak beklenmedik bir şekilde Medine'ye geri döndü. Bir rivayete göre Huzâalılar, on günlük yolu dört gecede kateden habercileriyle Kureyş'in savaşa hazırlandığını Hz. Peygamber'e bildirmişlerdi.
🔸 Resûlullah Medine'ye döner dönmez savaş hazırlıklarına başladı. Uhud'da alınan dersten sonra kuşatma altında kalmak açık arazide çarpışmaya tercih edildi ve ittifakla şehrin içeriden savunulması kararlaştırıldı. Yiyecek ve içecek ihtiyacını karşılayacak her şey mevcuttu.
🔸 Şehrin özellikle üç tarafı yoğun biçimde bahçeler ve bunları birbirinden ayıran çit ve alçak duvarlarla çevrilmişti; ayrıca aralarında uzanan yollar çok dardı. Düşmanın bu engelleri aşması zor olup küçük askerî birliklerle bile durdurulması mümkündü.
🔸 Ancak Kureyş ve müttefiklerinin çokluğu hakkında alınan haberler üzerine savunmayı takviye için şehrin çevresinde uygun yerlere hendek kazılmasına karar verildi; kaynaklarda genellikle bunun Selmân-ı Fârisî'nin teklifi üzerine kararlaştırıldığı belirtilir.