Kaçırılan tarihi eserlerimizin Anadolu topraklarına dönüş hikâyesi
Asırlara tanıklık eden coğrafyamızda, 1800'lerden itibaren Anadolu'ya gelen Fransız, Alman, İngiliz; tarihçi, arkeolog ve mühendislerin yaptığı çalışmalar nedeniyle yüzlerce tarihi eserimiz kaçırıldı.
Anadolu'daki en eski imparatorluk olarak da bilinen Hititlere ait en önemli eserler Çorum ve Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzelerinde, Selçuklu ve Osmanlı Dönemine ait eserler de Edirne, Bursa, Erzurum, İstanbul ve Konya'daki müzelerde sergileniyor. Dünyada eşi benzeri olmayan mozaiklerin en iyi örnekleri ise Gaziantep Zeugma, Hatay Arkeoloji, Şanlıurfa Haleplibahçe ve İstanbul Büyük Saray Mozaikleri Müzelerinde yer alıyor.
Türkiye'deki müzelerde "Yontma Taş Devri" veya "Eski Taş Çağı" olarak da adlandırılan, yaklaşık 2 milyon yıl önce başlayan ve 10 bin yıl önce son bulan Paleolitik dönemden bugüne kadar uzanan zengin ve benzersiz kültür varlıkları bulunuyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın verilerine göre, Paleolitik ve Neolitik (Cilalı Taş Devri) dönem eserlerinin sergilendiği en önemli müzelerin başında, Ankara Anadolu Medeniyetleri, İstanbul Arkeoloji ile Konya, Diyarbakır, Antalya ve Şanlıurfa müzeleri geliyor. Özellikle Şanlıurfa Müzesi'nde sergilenen Göbeklitepe eserleri ile "Balıklıgöl Heykeli", Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi'nde sergilenen "Çatalhöyük tanrıça heykelcikleri ve duvar resimleri", Diyarbakır Müzesi'nde sergilenen "Körtik Tepe Buluntuları" bu döneme ilişkin ünik eserler arasında yer alıyor.
Tarihi eserlerin en fazla bulunduğu ülke ABD. ABD'yi sırasıyla Almanya, Bulgaristan ve Danimarka izliyor. İngiltere, İrlanda Cumhuriyeti, İskoçya, İsrail, İtalya, Macaristan, Moldova, Polonya, Portekiz ve Rusya'da da geri getirmek üzere resmi işlemlerin başlatıldığı eserler bulunuyor.
Türkiye'den kaçırılan yüzlerce eser Avrupa ve ABD'deki müzelerde sergileniyor. Yurt dışındaki müzelerde bulunan tarihi eser sayısı yaklaşık 80 bin civarında. Özel koleksiyonlar ve müze depolarıyla birlikte Türkiye'den kaçırılan toplam tarihi eser sayısı ise yaklaşık 150 bin civarında. Tarihi eserlerimizin iade operasyonlarının sürmesinin yanı sıra, Kültür ve Turizm Bakanlığı çatısı altında önemli faaliyetler gerçekleştirilmeye devam ediliyor.
Irak, 2003'te ABD işgaline uğrayınca ülkedeki birçok kütüphane ve müze yağmalandı. Bazıları da yok edilmeye çalışıldı. 2011'de Suriye'de iç savaş başladı. 2015'te bölgede hâkimiyet kuran terör örgütü DEAŞ, antik kentleri, manastır ve kiliseleri yok etti. Tarihi eserleri yağmaladı.
2003'te Irakta 'ki kütüphanelerden çalınan bazı nadir eserler İsrail Milli Kütüphanesi'nde ortaya çıktı. Son olarak 2017'de Hobby Lobby isimli ABD şirketinin kaçırdığı birçok tarihi eser ele geçirildi.
Afganistan'da ise, ABD'nin işgali sırasında nadide eserlerin bulunduğu birçok müze çatışmaların tam ortasında kaldı. Birçok tarihi eser yağmalandı. Müze binaları zarar gördü. Yurtdışına yasadışı yollarla satıldı.
Zeugma Antik Kenti'nde, 1999 yılında, Belkıs harabelerinin kurtarılması sırasında bulunan M.S. 2'nci yüzyıla tarihlenen Maenad Villası'nın yemek odasının dikdörtgen tabanına ait olan ve kentin simgesi haline gelen 'Çingene kızı' mozaiğine ait eksik bordürlerinin, 1960'lı yıllarda kaçak kazılarla gün yüzüne çıkarılıp yurt dışına kaçırıldığı ve 2012 yılında ABD'nin Ohio eyaletindeki Bowling Green Üniversitesi'nin girişindeki Wolfe Sanat Merkezi'nde sergilendiği belirlendi. İki ülke arasındaki diploması trafiğinin ardından 'Çingene kızı'nın etrafını tamamlayan 12 parçanın iadesi için geçen Mayıs ayında, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Bowling Green Eyalet Üniversitesi arasında Türkiye'nin Chicago Başkonsolosluğu'nda iade protokolü imzalandı. Ancak üniversite yönetimi, eserlerin iadesi için herhangi bir girişimde bulunmadı. Bunun üzerine Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ABD ziyaretine dahil oldu. Şahin, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile birlikte mozaik parçalarının Türkiye'ye iadesi için Bowling Green Üniversitesi'nin yetkilileriyle yaptığı görüşme sonuç verdi.
Zeugma Antik Kenti'nden 1960'lı yıllarda yapılan kaçak kazılarla çıkarıldıktan sonra yurt dışına kaçırılan mozaiklerden kalan parça olan ve 1999 yılında Belkıs harabelerinin kurtarılması sırasında bulunan M.S. 2'nci yüzyıla tarihlenen Maenad Villası'nın yemek odasının dikdörtgen tabanına ait kentin simgesi haline gelen 'Çingene kızı' mozaiği, kent merkezinde bulunan Zeugma Mozaik Müzesi'nde karanlık ve özel bir odada sergileniyor. Mozaiğin sergilendiği odanın girişinde ise eserin eksik bordürlerinin inovasyonu bulunuyor. Boyu 78, eni ise 52 santim uzunluğunda olan 'Çingene kızı' mozaiğindeki kadın figürü sağına doğru bakarken, kabarık saçları ortadan ikiye ayrılmış ve ensesinden bir eşarpla bağlanmış kadının kulaklarında iç içe geçmiş iri halka küpe de bulunuyor. Üzerindeki sütunun kaldırılmasıyla bulunan ve beraberinde Akratos, Mevsim tanrıçası ve Satir adlı eserlerle birlikte kurtarılan mozaik, Gaziantep'in simgesi durumuna geldi.
2002 yılında ülke çapında 380 olayda çalınan eser sayısı 938 iken, camilerde bulunan taşınır kültür varlıklarının tümünün envanterlenmesi, çalındıklarında derhal duyuru yapılması sonucunda dış pazar piyasası kırıldığından hırsızlık olayları büyük ölçüde durdu. 2015 yılında 17 olayda 34 eser çalındı. 2016'da iki hırsızlık olayı yaşandı. 2017'de ise 3 eser çalındı. 2003-2017 yılları arasında çalınan eserlerden 739 adedi ele geçirildi.
Londra'da bulunan, Afyonkarahisar Akharım beldesi Ulu Camii'ne ait bir şamdan, çalındığına dair belge bulunamadığı için geri alınamadı.
Bursa Yenişehir Sinan Paşa Camii'nden çalınan çini Londra'daki müzayede şirketinde tespit edilerek geri alındı.
Nevşehir Kurşunlu Camii'nden çalınan Kâbe örtüsü İngiltere'de elinde bulunduranın Topkapı Sarayı Müzesi Müdürüne e-maille "Bu nasıl bir parça?" diye sorulması üzerine "aranan bir parça" denilerek el konuldu.