Kaçırılan tarihi eserlerimizin Anadolu topraklarına dönüş hikâyesi
Asırlara tanıklık eden coğrafyamızda, 1800'lerden itibaren Anadolu'ya gelen Fransız, Alman, İngiliz; tarihçi, arkeolog ve mühendislerin yaptığı çalışmalar nedeniyle yüzlerce tarihi eserimiz kaçırıldı.
Zeugma Antik Kenti'nden 1960'lı yıllarda yapılan kaçak kazılarla çıkarıldıktan sonra yurt dışına kaçırılan mozaiklerden kalan parça olan ve 1999 yılında Belkıs harabelerinin kurtarılması sırasında bulunan M.S. 2'nci yüzyıla tarihlenen Maenad Villası'nın yemek odasının dikdörtgen tabanına ait kentin simgesi haline gelen 'Çingene kızı' mozaiği, kent merkezinde bulunan Zeugma Mozaik Müzesi'nde karanlık ve özel bir odada sergileniyor. Mozaiğin sergilendiği odanın girişinde ise eserin eksik bordürlerinin inovasyonu bulunuyor. Boyu 78, eni ise 52 santim uzunluğunda olan 'Çingene kızı' mozaiğindeki kadın figürü sağına doğru bakarken, kabarık saçları ortadan ikiye ayrılmış ve ensesinden bir eşarpla bağlanmış kadının kulaklarında iç içe geçmiş iri halka küpe de bulunuyor. Üzerindeki sütunun kaldırılmasıyla bulunan ve beraberinde Akratos, Mevsim tanrıçası ve Satir adlı eserlerle birlikte kurtarılan mozaik, Gaziantep'in simgesi durumuna geldi.
2002 yılında ülke çapında 380 olayda çalınan eser sayısı 938 iken, camilerde bulunan taşınır kültür varlıklarının tümünün envanterlenmesi, çalındıklarında derhal duyuru yapılması sonucunda dış pazar piyasası kırıldığından hırsızlık olayları büyük ölçüde durdu. 2015 yılında 17 olayda 34 eser çalındı. 2016'da iki hırsızlık olayı yaşandı. 2017'de ise 3 eser çalındı. 2003-2017 yılları arasında çalınan eserlerden 739 adedi ele geçirildi.
Londra'da bulunan, Afyonkarahisar Akharım beldesi Ulu Camii'ne ait bir şamdan, çalındığına dair belge bulunamadığı için geri alınamadı.
Bursa Yenişehir Sinan Paşa Camii'nden çalınan çini Londra'daki müzayede şirketinde tespit edilerek geri alındı.
Nevşehir Kurşunlu Camii'nden çalınan Kâbe örtüsü İngiltere'de elinde bulunduranın Topkapı Sarayı Müzesi Müdürüne e-maille "Bu nasıl bir parça?" diye sorulması üzerine "aranan bir parça" denilerek el konuldu.
-Çatalhöyük duvar resimleri-
Elâzığ Harput Arap Baba Mescidi mihrabının 1998 yılında çalınan tüm çinileri, bu mihraptaki mozaik çiniler, 123 kilogramağırlığında Selçuklu çinileri, İsviçre'de Cenevre Havaalanı'nda ele geçirildi. Çiniler İsviçre'den geri alındı.
İstanbul Fatih Kâtip Muslihiddin Camii'nden çalınan Abdülmecid Han'ın yaptığı levha Rahmi Koç'a satıldı. Çalıntı olduğu anlaşılınca Rahmi Koç, çiniyi teslim etti.
İstanbul Valide Atik Camii'nden çalınan 24 adet çiniden oluşan çini pano, Şam pazarından bir büyükelçi tarafından satın alındı. INTERPOL veri tabanında olduğunu öğrendiğinde teslim etti.
Amasya Mehmet Paşa Camii'nden çalınan taş, mermer oyma minber kapıları Londra'da müzayede de satılmak üzereyken satış durduruldu ve eser teslim alındı.
Eminönü'ndeki Cezeri Kasım Paşa Camii'nden 2006 yılında çalınan Kâbe tasvirli bir adet çini pano Londra'da satışa çıkarıldığı sırada geri alındı.
Türkiye'den 50 yıl önce kaçırıldığı düşünülen ve İsviçre'de bulunan Roma dönemi'ne ait, üzerinde 'Herakles'in 12 İşi'nin tasvir edildiği lahid, Antalya'ya getirilmek üzere Cenevre'de özel olarak paketlenerek bulunduğu müzeden çıkarıldı.
İsviçre hükümeti 2010 yılında, Yunan mitolojisinde Herakles, Roma mitolojisinde Herkül olarak bilinen mitolojik kahramana ait '12 iş'in tasvir edildiği lahdin kaçırılmış olabileceğine dair ihbar üzerine tarihi esere el koyup Türkiye ile temasa geçti. İsviçre Kültür Bakanlığı, M.Ö. 2'nci yüzyılın sonlarında Roma İmparatorluğu döneminde yapılan lahdin Antalya'dan İsviçre'ye kaçırıldığını açıkladı. Herakles Lahdi'nin Antalya'nın Aksu İlçesi sınırları içerisinde yer alan Perge Antik Kenti nekropolünde, 1960'lı yıllarda yapılan kaçak kazılarda bulunduğu ve yurt dışına çıkarıldığı saptandı.
Cenevre'deki bürokratik işlemler tamamlandıktan sonra Herakles Lahdi, Türkiye'ye dönüşü için özel bir şekilde paketlenerek, sergilendiği Cenevre Üniversitesi Sanat ve Tarih Müzesi'nden asansör sistemiyle çıkartıldı. Herakles Lahdi 10 Eylül 2017'de havayoluyla önce İstanbul'a, ardından da Antalya'ya getirildi.
Konya Karatay Çini Eserleri Müzesi
Türkiye, kaçakçıların "padişah hediyesi" savunmasını çürütecek fermanlar için kolları sıvadı. Başbakanlık Devlet Arşivleri Müdürlüğü, Osmanlı Dönemi'ne ait on binlerce belgeyi mercek altına aldı. Arşivlerde saklanan padişah fermanları tek tek inceledi. Bu fermanlar, Avrupa'nın iddiasının aksine, Osmanlı'nın da kaçırılan tarihi varlıklarımızın peşine düştüğünü ortaya koydu.
Padişah fermanlarındaki eser kaçaklığına ilişkin tespitler özetle şöyle:
NASIL KAÇIRILDIĞI ARAŞTIRILSIN
Sadrazamlıktan (başbakanlık) İçişleri ve Gümrük bakanlıklarına: Sur şehrinde Rahip Paul de Saint-Etienne tarafından keşfedilen 13. yy'a ait bir kitabe, Mısır uygarlığına ait iki büyük tunç heykel vs. hakkında Avrupa'da bilimsel bir makale yayımlanmış olması dolayısıyla Suriye, Fenike ve Filistin gibi önemli tarihi kentlerde ortaya çıkarılan ve yurt dışına kaçırılan bu gibi eserlerin ne şekilde kaçırıldığı araştırılsın ve bunun önüne geçilebilmesi için gerekenler yapılsın.