Kurtuluş Savaşı'nın kahraman genç nesli
Tarihimizin en önemli savaşlarından biri şanlı Kurtuluş mücadelesiydi. Bir milleti esir olmaktan kurtaran bu savaşa 7'den 70'e bütün bir millet katıldı. Birinci Dünya Savaşı esnasında seferberliğin ilan edilmesiyle lise ve üniversite öğrencileri de silah altına alındı. Dağda kuzusunu otlatan genç çoban da İstanbul Dar'ül-Fünun'da tahsiline devam eden öğrenci de yekvücut olup omuz omuza çeşitli cephelerde savaştı. Kurtuluş Savaşı'nda hayatının baharını yaşayan nice genç "bir hilal uğruna" şehitlik mertebesine ulaştı.
Seferberlik gereği günümüzdeki İstanbul Üniversitesi olarak adlandırılan İstanbul Darülfünunu neredeyse tamamen boşaltıldı. Cihan Harbi'nden en fazla etkilenen kurumlardan biri de Darü'l-Fünun Tıp Fakültesi'ydi.
📌 1915'te Darü'l-Fünun 1. sınıfta öğrenim gören 2 bin 500 tıbbiyeli, okullarını bırakarak Çanakkale'ye koşmuşlar, iki tümen hâlinde Geliboluya gelen gençler, bir Anzak baskını sonucu şehit olmuşlardı.
Bunun yanında Tıbbıyeli öğrenciler, cephelerde hastaları tedavi etmek amacıyla da istihdam edilmişti. Çeşitli sıhhi hizmetlerde ve hastanelerde görev aldılar.
📌 Tıp Fakültesi, silah altına alınması sebebiyle 1914-1915 eğitim döneminde eğitim faaliyetlerine ara vermek zorunda kaldı. Bu zaman diliminde İstanbul Darü'l-Fünun Tıp Fakültesi'nden gayrimüslim öğrenciler mezun oldu.
Savaşın zor koşullarında tıp öğrencilerine duyulan ihtiyaç gittikçe artıyordu. Bu sebeple 1915 öğretim yılında yeniden eğitime başlandı.
📌 İstanbul Üniversitesi'nin Laleli'deki Edebiyat Fakültesi kampüsünde öğretim faaliyetleri savaş zamanında devam etti.
Fakat Edebiyat Fakültesi'nde yalnızca öğrenciler değil idareciler, memurlar öğretim görevlileri de silah altına alındı. Hepsi cepheye çağrıldı. Savaş sırasında az sayıdaki öğrencilerin çoğu da gayrimüslüm tebaaya mensuptu.