Mahya sanatı nasıl doğdu?
Yayınlanma Tarihi:
14.05.2019 13:13
Güncelleme Tarihi: 22.04.2021 09:36
Geçmişten günümüze, Ramazan ayının gelişi daima şehirdeki birtakım değişikliklerle kendini göstermeye başlar. Tezgahları dolduran hurma ve iftariyelikler, fırınların önündeki pide kuyrukları ve pastane vitrinlerindeki güllaç tepsileri… Ramazan'a kavuştuğumuzu bize en çok hissettiren unsurlardan biri de minareleri ve gökyüzünü süsleyen mahya ışıklarıdır. Fikriyat olarak, Osmanlı'da bir hat levhası ile başlayan mahya ışıklarının asırlık yolculuğunu sizlerle buluşturuyoruz.
1/20
MAHYA: RAMAZAN AYININ GELENEĞİ
Ramazan aylarının bir geleneği haline gelen ve ilk olarak İstanbul'da ortaya çıkan mahya sanatı, geçmişte minareler arasına gerilen iplere kandillerin dizilmesiyle oluşturuluyordu.
İslam dünyasının genelinde, mübarek kabul edilen gecelerde, kandil yakma geleneği yaygındı.
3/20
OSMANLI’DA KURULAN İLK MAHYA
İlk mahyanın kuruluşuna dair en yaygın rivayet, Sultan I. Ahmed dönemine ait.
Rivayete göre, dönemin meşhur hattatlarından Fatih Camii müezzini Hafız Kefevî, son derece sanatkârane işlemiş olduğu bir levhayı padişaha sundu.