Ortaçağ’ın en büyük seyyâhı İbn Battuta’nın seyahatleri
Henüz 22 yaşındayken Hac için yola koyuldu İbn Battûta. Ardından 28 yıl boyunca, dünyanın çeşitli yerlerine seyahat etti. Gezileri boyunca Mısır, Arap Yarımadası, Irak, İran, Anadolu, Deşt-i Kıpçak, Bizans (İstanbul), Orta Asya, Hindistan, Maldivler, Çin ve Endülüs'ü dolaştı. İbn Battûta, dünyanın büyük gezgini sayılan Marko Polo'yu seyahatleri ve aktardıklarıyla geride bıraktı. Dolaştığı diyarların 7 asır önceki durumlarını ise, kaleme aldığı seyahatnamede anlattı…
Avrupa hariç neredeyse eski dünyanın tamamını gezen İbn Battûta'nın dönemi, dolaştığı ülkelerin çoğunda Türklerin ve Moğolların hâkim olması sebebiyle bir Türk-Moğol asrı sayılabilir.
Dünyanın yedi büyük hükümdarı arasında ilk sıraya koyduğu Ebû İnân el-Merînî hariç, diğerleri Türk veya Moğol asıllıdır; dolayısıyla verdiği bilgiler bu milletlerin tarihi açısından çok önemlidir.
Seyahatnamede, Anadolu'nun o günkü durumu hakkında ayrıntılı bilgi vardır ve eser beyliklerin iç ihtilâfları, Umur Bey'e karşı düzenlenen Haçlı saldırısı, Alanya'nın milletlerarası bir liman oluşu, Germiyanoğullarına karşı duyulan güvensizlik, Eretna Devleti'nin refah seviyesi, Sinop'un stratejik değerine değinir.
Erzurum ve Erzincan'da birbirleriyle çarpışan Türkmen kabileleri, Anadolu genelinde Hanefî mezhebinin yaygın oluşu, İlhanlıların Anadolu siyaseti, Çobanoğulları, Ahîliğin yükselişi gibi konularda birinci el kaynaklardandır.
Sosyal hayat, âdetler, inançlar ve töreler hakkında çok zengin malzeme ihtiva eden seyahatname, antropoloji açısından da değerli bir kaynaktır.
Çünkü eserde yemek tariflerinden bayram ve matem giysilerine, siyasetten tasavvufa kadar o dönemin insanıyla ilgili her konuda bilgi verilir. Meselâ Hindistan'la ilgili kısımda ölü yakma merasimine yer verilmiş, İran'ın Fîrûzân şehrinde cenaze törenlerinin düğün havasında cereyan ettiği belirtilir.
Îzec'de cenaze münasebetiyle cemaatin perçemlerini keserek çığlık attığına, Anadolu'nun Mudurnu yöresinde mezarların üstüne -uzaktan bakınca evi andıracak şekilde- ahşap çatılar kondurulduğuna temas edilir, Sinop'ta cenaze kaldıranların başlarını açtıkları ve giysilerini ters çevirdikleri kaydedilir.
Moğol kökenli Çin kağanlarının cenazesinde hizmetçi ve cariye tayfasından bir grup insanın diri diri gömülmekte olduğu, Maldiv adalarında katil bulunup öldürülmeden maktulün cenazesinin kaldırılmadığı anlatılır.
İbn Battûta, kaleme aldığı seyahatnamede, sosyal statüyle ilgili sembollere de temas eder. Çin'de tâcirlerin kazandıkları altını özel boyutlarda eriterek evlerinin kapılarına astıklarını; beş kalıp altını olan tâcirin parmağına tek yüzük, on kalıp altını olanın ise iki yüzük taktığını aktarır.
Maldiv kadınlarının giyim kuşamı, evlilik âdetleri ayrıntılı biçimde anlatılır. Onu en çok şaşırtan hususlardan biri de, Türk kadınlarının statüsüdür.
Anadolu'da kadınlar tıpkı bir akıncı gibi at koşturmakta, pazar ticaretinde ön sıraları tutmaktadır. Özbek Han'ın ülkesinde asilzade hanımları sosyal etkinliklerde kocalarından aşağı kalmamaktadır. Onun antropolojik mülâhazalarının en önemlisi anaerkil düzene işaret ettiği yerlerdir.
İç Batı Afrika'daki Müslüman zencilerin bazı bölgelerde kurdukları düzen tamamen anaerkil esaslara dayanır. Nesep ve miras işlerinde anne ve annenin ailesi belirleyici konumdadır ve orada erkekler babalarına değil; anneleriyle dayılarına nispet edilir.
Seyahatnamede, ticaret kültürüyle ilgili olarak ahî birliklerine temas edilir ve bunların Kırım'dan Konya'ya, Alanya'dan Sivas'a uzanan siyasî ve ticarî etkinliğine dair ayrıntılı bilgiler verilir. Ona göre Ahîlik, Mısır'daki fütüvvet sistemine benzer. Bu düzenin bir benzeri de İsfahan'da mevcuttur.
Çin'de bütün iktisadî faaliyetlerin kâğıda bağlandığını, para hükmündeki kâğıt parçalarının yıpranması veya yırtılması durumunda büyük darphâneye getirilerek değiştirildiğini anlatır.
Maldivlilerin ve Koko'daki Afrikalıların mübadele aracı "veda" denilen deniz kabuklarıdır. Bu adalarda büyük memurlara maaş olarak pirinç ödenir.
Seyahatnameyi ilginç kılan hususlardan biri de, seyyahın gezdiği ülkelerdeki dinar ve dirhemleri, Mağrib ve Mısır dinar ve dirhemleriyle mukayese etmesidir. Böylece çeşitli ülkelerin para birimlerinin gerçek alım gücünü karşılaştırmalı biçimde verir.
Fikriyat
İbn Battuta Seyahatnamesi kitap özeti: 14'üncü yüzyıl gezginlerinden İbn Battuta, doğduğu şehir olan Fas'ın Tanca kentinden çıktıktan sonra, 28 yıl boyunca birçok diyarı gezdi.
Devlet ve toplum yapıları, inanç ve adetleri, doğal özellik ve ürünleriyle tanıttığı bu ülke ve şehirlerin 700 yıl önceki durumlarını ise, kaleme aldığı seyahatnamede topladı.
"İbn Battuta Seyahatnamesi"ni satın almak ve kitabı incelemek için tıklayın.