Osmanlı ekonomisine dair kavramlar
Osmanlı Devleti, 623 sene süren cihan hükümranlığını; tesis ettiği adalet mekanizmasının yanında ekonomi sistemine de borçludur. Devlete dayalı bir ekonomik sistem uygulayan Osmanlılar, halkın faydasını gözeten bir model ile memnuniyet ve üretimi artırma peşinde olmuşlardır. Sizler için Osmanlı ekonomisinde öne çıkan kavramları bir araya getirdik.
◾ Osmanlı'nın tedavüldeki tüm madeni paraları Topkapı Sarayı'nın içinde bulunan Darphane-i Hümayun'da basılmıştır. Tanzimat Fermanı'nın ilanından evvel Osmanlı Devleti'nin kâğıt parası yoktur. Madeni paralar üç kısma ayrılır. Bunlar;
➡ Altın
➡ Gümüş
➡ Bakır
◾ Dünyanın en büyük çarşısıdır. 1460 yılında Fatih Sultan Mehmet'in yaptırdığı yapı ile başlayan çarşı bugün dahi önem kaybetmeden varlığını sürdürür.
◾ Kapalıçarşı, Osmanlıların ekonomik kimliğinin ve ekonomisinin canlı kalmasını sağlayan dev bir mekanizma olarak tanımlanmış, düzenlenmiş, inşa edilmiş, gelişmiş ve günümüze kadar gelmiştir.
◾ Osmanlı İmparatorluğu gerek ülkesinin maddi menfaati gerekse de siyasi çıkarları için çeşitli ülkelere kapitülasyon adı verilen, ticari imtiyazlar verdi. Bu kapitülasyonlar yabancı tacirlerin ülkemizde daha rahat iş yapma hakkına sahip olması demekti.
◾ Ancak bu ahidnameler iki taraf arasında yapılmış bir antlaşma statüsünde olmayıp tek taraflıydı. Bu tür ticari imtiyazlar ancak 1718'de Avusturya ile yapılan Pasarofça Antlaşması'ndan sonra iki taraflı olmuştur.
◾ Osmanlı Devlet sisteminde devlete ait arazilerin işlenmesi hususundaki kavramdır. Orduyu desteklemek ve tarımsal üretimi sağlamak Timar sisteminin en önemli özellikleridir.
◾ Bu sistem sayesinde Osmanlılar zirve dönemini yaşamıştır. Sistemde bozulmaların başlaması ile beraber devlet duraklama ve peşinden çöküş devrine girmiştir.
◾ Ödeme anlamına gelen cizye, İslam devletlerindeki gayrimüslim erkeklerin ödemek zorunda oldukları vergidir. Cizye karşılığında zimmilerin can ve mal güvenlikleri devlet tarafından karşılandığı gibi aynı zamanda askerlikten de muaf tutulmuşlardır.
◾ Kur'an-ı Kerim'de Tevbe suresi 29. ayette, "Ehl-i kitap'tan Allah'a ve âhiret gününe inanmayan, Allah ve resulünün yasakladığını yasak saymayan ve hak dine uymayan kimselerle, yenilmiş olarak ve kendi elleriyle cizye verinceye kadar savaşın." Buyrulur. Cizye vergisi ayet ile sabittir.
Tevbe Suresi 29. Ayeti ve mealini okumak için tıklayın