Osmanlı padişahlarının tarihe kazınmış vasiyetleri
Büyüklüğü ve ihtişamının yanı sıra yedi cihana hükmeden Osmanlı padişahları, her daim İslam sancağını taşımada ve mazlumlara yardım etmede önderlik etmiştir. O kadar ki son anlarında bile mazlumların hakkını yenmemesini, yardım yaparken bile gecenin karanlığında yapmayı vasiyet etmişlerdi. Peki, Osmanlı padişahları son anlarında ne nasihatlerde bulunmuş, hangi vasiyetleri bırakmıştı? Ertuğrul Gazi'nin Osman Gazi'ye öğüdü neydi? Kanuni'nin son arzusu neydi? İşte sizler için Osmanlı padişahlarının vasiyetleri…
Zulme meydan verme. Herhangi bir işe başlayacağın zaman, Allahü Teâlâ'nın yardımına sığın! Tebaanı, düşmanların ve zalimlerin saldırılarından koru. Haksız olarak hiç kimseye muamelede bulunma. Daima halkını hoşnut edecek şeyleri arayıp, yapılmasını sağla. Onların gönlünü kazanmayı, bunun devamını ve artmasını büyük nimet bil! Tebaanın sana olan güveninin sarsılmamasına son derece dikkat eyle!
Ey oğul, beni şol gümüşlü kümbete koyasın.
İnsanlığı huzur ve saadete kavuşturacak olan İslâm sancağını dalgalandırmaya devam et! Devletin başı oldum diye, sakın gururlanma! Bunlar gelip geçici şeylerdir. Senden önce daha nice beylerin, hakanların gelip geçmiş olduğunu bir an aklından çıkarma! Ne kadar ömrün olsa, sonunda ölüm var. Artık benim ömrüm bitmek üzere. Ahiret yolculuğuna çıkıyorum. Bana duâ et! Senden yegâne isteğim budur. Devletimin ve milletimin huzur ve güvenliği için çalış!
Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla: Salat ve selam Efendimiz Muhammed Mustafa'nın ve O'nun iyi, güzel ve temiz soyundan gelenlerin üzerine olsun.
Her türlü noksandan münezzeh olan Cenab-ı Hak, yüce sultan, büyük hakan, ümmetlerin iradesine malik, Arap ve Acem meliklerinin efendisi, gazi ve mücahitlerin yardımcısı, kafir ve müşriklerin düşmanı, azgın ve inatçıların kahredicisi, zayıf, miskin ve fakir Müslümanların yardımcısı, denizlerin ve karaların sultanı, fetih babası, şehit Sultan Beyazıd oğlu, Sultan Mehmed oğlu Murad Han'ı, herkesin ölümü tadacağını ve ancak celal ve ikram sahibi Allah'ın baki kalacağını bilmeye ve Cenab-ı Allah'ın 'Sizleri dünya hayatı mağrur etmesin, gurur Allah'a mahsustur' âyetini mülahaza etmeye, Peygamberimizin, ‹Vasiyet edecek mülkü bulunan Müslümanın vasiyeti yanında yazılı bulunmadıkça iki gece yatmaya hakkı yoktur› hadis-i şeriflerini sıkı sıkıya tutmaya muvaffak etti.