Osmanlı tıbbına dair 25 ilginç bilgi
Dünyada hastalıklara şifa bulma arayışı, insanlık tarihi kadar eski bir uğraş. Tıp ilmi, en büyük dönüm noktasını İslam uygarlığının altın çağında yaşadı. Müslüman alimlerin tıp ile ilgili çalışmaları, günümüzdeki sağlık uygulamalarının en değerli kaynağı oldu. İslam uygarlığının bilimsel olarak temellerini attığı tıp ilmi, önce Selçuklulara, ardından ise Osmanlı Devleti'ne miras kaldı. Osmanlı sultanlarının da desteği ile hem şifahaneler hem de tedavi yöntemleri büyük bir gelişme gösterdi. Osmanlı tıbbına dair 25 ilginç bilgiyi derledik.
Hekimlik ve ilaçlar hakkında hiçbir bilgiye sahip olmayan kişilerin hasta tedavi etmelerini önlemek amacıyla 1573 yılında Sultan II. Selim döneminde bir hüküm çıkarılmıştı. Bu hükme göre, hekimlik yapacak kişiler hekimbaşı tarafından sınava tabi tutulacak ve sınavı kazananlara verilecek olan belgeyle hekimlik yapabileceklerdi.
Osmanlı Devleti'nde çok iyi bir tabip olmak için, sanatın her alanında kabiliyet sahibi olmak gerektiği anlayışı hâkimdi. Bu nedenle tabipler sadece tıp ilmine hâkim olmayıp aynı zamanda astronomi, astroloji ve geometri gibi ilimlerle meşgul olur; mûsikî, şiir, inşâ ve hat sanatlarından en az birini de hakkıyla icra ederlerdi.