Osmanlı toplumunda en çok okunan 10 kitap
Çoğunlukla internette ve kitapçılarda gördüğümüz "en çok satanlar" listesi kesin veriler sunmasa da hangi kitabın daha fazla okunduğuna dair fikir edinmemize yardımcı olur. Günümüzdeki gibi yayıncılığın henüz gelişmediği Osmanlı döneminde ise en çok okunan kitapları anlayabilmek için birtakım ipuçları olurdu. Bunlar; kitapların kopya sayısının fazla olması, yapılan atıfların çokluğu, tercüme sayısı gibi detaylardı... Peki, geçmiş zamana şöyle bir bakacak olursak, Osmanlı'da en çok okunan kitaplar hangileriydi?
Eserin ayırt edici özellikleri nelerdir?
Ahmed Bîcan'ın eseri Anadolu'da Müslüman-Türk kimliğinin şekillenmesinde etkili olmuştur. Müellif eserin yazılış sebebini açıkladığı bölümde, ağabeyi Yazıcıoğlu Mehmed'e bu fani dünyada adının hayırla anılmasına vesile olacak bir eser yazmasını tavsiye ettiğini, onun da her bölümü bir namaz vaktine işaret olmak üzere beş "megarib"e ayrılan Megaribü'z-zamân adlı bir eser yazdığını ve kendisinden bu eseri Türkçe'ye çevirmesini istediğini söyler.
Ahmed Bîcan, daha önce yazılan kitapların çoğunlukla Arapça olduğunu, kendisinin bu eseri Türkçe hazırlamakla halkın da ondan faydalanması amacını güttüğünü anlatır. Türkçe olarak yazılması eserin ayırt edici özellikleri arasındadır.
Envârü'l-âşıkin, ayrıca Batı dillerine en erken tercüme edilip basılan Türkçe kitaplardan biridir. Erdel Hükümdarı Gábor Bethlen'in tercümanı ve kâtibi Janos Hazi tarafından 1624 yılında Macarca'ya tercüme edilmiş, bu tercüme iki yıl sonra Macaristan'ın kuzeyinde bulunan Kassa şehrinde basılmıştır.
Eserin en önemli yazmaları nerelerde bulunmaktadır?
Yazıldığı tarihten 20. yüzyılın başlarına kadar Müslüman Türk halkı Envârü'l-âşıkin'i büyük bir heyecanla okumuş ve Muhammediyye ile birlikte bu iki eser, hemen her Türk ailesinin evindeki dini kitaplar arasında önemli bir yer tutmuştur. Bunun sonucu olarak Envârü'l-âşıkin'in yüzlerce yazma nüshası meydana gelmiştir. Bu nühsalardan en önemlileri;:
Süleymaniye Kütüphanesi
İstanbul Üniversitesi
Topkapı Sarayı Müzesi'nde yer alır.
Bu kütüphanelerle birlikte yurt dışındaki çeşitli kütüphanelerde de nüshaları bulunmaktadır. Bunlar arasında Süleymaniye Kütüphanesi'nde bulunan ve Hattat Mustafa b. Abdullah tarafından 1455'te nesih hattıyla istinsah edilen nüsha en erken tarihi taşıdığı gibi aynı zamanda mevcut yazmaların da en iyilerinden biridir.
Eseri incelemek ve satın almak için tıklayın
Eser, Osmanlı toplumunda neden çok okunmuştur?
Vesiletü'n-Necât, esas olarak Peygamber Efendimiz'in dünyayı teşriflerini anlatmaları sebebiyle mevlid adını verdiğimiz nazım türü etrafında ilk ve en fazla rağbet göreni olmasından ötürü bu isimle meşhurdur. Eser, Süleyman Çelebi tarafından kaleme alınmıştır.
Sehl-i mümteni kabul edilen Vesîletü'n-necât sade bir Türkçe ile yazılmıştır. Eserde fikir, bilgi ve duygular çok sanatkârane bir üslûpla anlatılmıştır. Müellifin ifadeleri dini heyecanına bağlı olarak gelişip zenginleşmiş ve ona dönemin çizgisini aşan şahsi ve sanatlı özel bir üslup kazandırmıştır.
Bu sebeple Vesîletü'n-necât'ta motiflerin ve edebî sanatların kullanılışı yazarına mahsus olup tamamen orijinaldir. İfadeler halka yönelik konularda çok sade, dinî kavramların anlatımında bazan girift, fakat anlamın derinine inilince gönlü fethedecek özelliktedir. Vesîletü'n-necât halk arasında çok beğenilmiş ve sevilerek okunmuştur. Bu sebeple günümüze pek çok yazma nüshası ulaşmıştır
Sehl-i mümteni: Sehl-i mümteni kolay görünen, ancak benzeri söylenmeye kalkılınca zor olduğu anlaşılan, özlü söz söyleme sanatıdır.
Eserin ayırt edici özellikleri nelerdir?
Eser, yazıldığı dönemden itibaren Osmanlı coğrafyasının hemen her yerinde özellikle Hz. Peygamber'in doğum günlerinde okunmuş, bestelenmiş, çeşitli dillere çevrilmiş ve nazîreleri yazılmıştır. Ayrıca başta Balkanlar olmak üzere çeşitli İslâm ülkelerinde bir ibadet anlayışı içinde mübarek gün ve geceler yanında doğum, ölüm, sünnet, evlenme, askere gönderme gibi pek çok vesile ile okutulmaktadır.
Eserin nüshaları nerelerdedir?
Bu kıymetli eserin Türkçe, Arapça, Farsça, Arnavutça, Boşnakça ve Rumca olan ve her biri Fatih, Lâleli, Süleymaniye, Saliha Hatun, Millet, Nuruosmaniye ve Köprülü kütüphanelerinde muhafaza edilen birçok yazma nüshası mevcut olmakla birlikte bu nüshalardan istifade edilerek hazırlanan birçok modern neşri de bulunmaktadır.
Eseri incelemek ve satın almak için tıklayın