Osmanlı toplumunda en çok okunan 10 kitap
Çoğunlukla internette ve kitapçılarda gördüğümüz "en çok satanlar" listesi kesin veriler sunmasa da hangi kitabın daha fazla okunduğuna dair fikir edinmemize yardımcı olur. Günümüzdeki gibi yayıncılığın henüz gelişmediği Osmanlı döneminde ise en çok okunan kitapları anlayabilmek için birtakım ipuçları olurdu. Bunlar; kitapların kopya sayısının fazla olması, yapılan atıfların çokluğu, tercüme sayısı gibi detaylardı... Peki, geçmiş zamana şöyle bir bakacak olursak, Osmanlı'da en çok okunan kitaplar hangileriydi?
Eser, Osmanlı toplumunda neden çok okunmuştur?
Vesiletü'n-Necât, esas olarak Peygamber Efendimiz'in dünyayı teşriflerini anlatmaları sebebiyle mevlid adını verdiğimiz nazım türü etrafında ilk ve en fazla rağbet göreni olmasından ötürü bu isimle meşhurdur. Eser, Süleyman Çelebi tarafından kaleme alınmıştır.
Sehl-i mümteni kabul edilen Vesîletü'n-necât sade bir Türkçe ile yazılmıştır. Eserde fikir, bilgi ve duygular çok sanatkârane bir üslûpla anlatılmıştır. Müellifin ifadeleri dini heyecanına bağlı olarak gelişip zenginleşmiş ve ona dönemin çizgisini aşan şahsi ve sanatlı özel bir üslup kazandırmıştır.
Bu sebeple Vesîletü'n-necât'ta motiflerin ve edebî sanatların kullanılışı yazarına mahsus olup tamamen orijinaldir. İfadeler halka yönelik konularda çok sade, dinî kavramların anlatımında bazan girift, fakat anlamın derinine inilince gönlü fethedecek özelliktedir. Vesîletü'n-necât halk arasında çok beğenilmiş ve sevilerek okunmuştur. Bu sebeple günümüze pek çok yazma nüshası ulaşmıştır
Sehl-i mümteni: Sehl-i mümteni kolay görünen, ancak benzeri söylenmeye kalkılınca zor olduğu anlaşılan, özlü söz söyleme sanatıdır.
Eserin ayırt edici özellikleri nelerdir?
Eser, yazıldığı dönemden itibaren Osmanlı coğrafyasının hemen her yerinde özellikle Hz. Peygamber'in doğum günlerinde okunmuş, bestelenmiş, çeşitli dillere çevrilmiş ve nazîreleri yazılmıştır. Ayrıca başta Balkanlar olmak üzere çeşitli İslâm ülkelerinde bir ibadet anlayışı içinde mübarek gün ve geceler yanında doğum, ölüm, sünnet, evlenme, askere gönderme gibi pek çok vesile ile okutulmaktadır.
Eserin nüshaları nerelerdedir?
Bu kıymetli eserin Türkçe, Arapça, Farsça, Arnavutça, Boşnakça ve Rumca olan ve her biri Fatih, Lâleli, Süleymaniye, Saliha Hatun, Millet, Nuruosmaniye ve Köprülü kütüphanelerinde muhafaza edilen birçok yazma nüshası mevcut olmakla birlikte bu nüshalardan istifade edilerek hazırlanan birçok modern neşri de bulunmaktadır.
Eseri incelemek ve satın almak için tıklayın
Eser, Osmanlı toplumunda neden çok okunmuştur?
İbrâhim Hakkı Erzurûmî'nin çok yönlü eseridir. Ansiklopedik nitelikte bir eser olan Marifetname, tasavvuf, ahlâk, kelâm ve fıkıh gibi ilimlerle aritmetik, geometri, astronomi, fizyoloji ve psikoloji çok geniş ve farklı disiplinlere yer verdi.
Bu eser geniş konu hacminden dolayı ilk bakışta karışık gözükse de döneminde halk tarafından oldukça rağbet edildi, hatta ezberlendi. Marifetname, aradan uzun yıllar geçse de değerini kaybetmedi. Yazıldığı günden beri çok kıymet verilen bu eserin önemli bir özelliği, didaktik ve sade söyleyiş özellikleri gösteren şiirler içermesidir.
Eserin nüshaları nerelerdedir?
Eserin birçok yazma nüshasının bulunduğu anlaşılmaktadır. Sadece Süleymaniye Kütüphanesi'ndeki nüshalarının sayısı yirmiyi aşar. Kitabın birçok baskısı yapılmış, Turgut Ulusoy tarafından konuları arasında takdim tehir yapılarak ve bazı kısımları çıkarılmak suretiyle ayrıca Durali Yılmaz – Hüsnü Kılıç ve Faruk Meyan tarafından bugünkü Türkçe'ye aktarılmıştır.