Sultan Abdülhamid’in arşivinden Osmanlı'daki öğretmen ve öğrenciler
İlme oldukça ehemmiyet veren Osmanlı, imparatorluğun her köşesine mektep, medrese ve yüksekokul inşa etti. Medrese ile okula başlayan talebe çeşitli kademelerde eğitimine devam ederdi. Asırlar boyunca bu eğitim kurumları, memleketin hukuk ve irfan hayata birçok değerli alim yetiştirdi. Sizler için, Sultan Abdülhamid'in 1891-1892 yıllarında Kağıthane'de mekteplere verdiği ziyafetin arşive yansıyan öğretmen ve öğrenci fotoğraflarını derledik.
Beşiktaş Hamidiye Mektebi
Çocuklar okula genellikle 4-5 yaşında başlatılırdı."Amin Alayı" denilen özel bir törenle mektepteki diğer talebelere katılırdı. Mektebin hocası, Amin alayına katılacak öğrencilere önceden haber verir, törende en güzel giyeceklerini giymelerini söylerdi.
Topçu musikası
Muallimler, çocuklara Kur'an-ı Kerim okumayı, dini bilgileri ve yazmayı öğretirdi. Medrese okuyan bu kimseler 1-6 akçe arasında değişen günlük ücretlerini nakit olarak alırlardı. Medresede dersler müderrisler tarafından verilirdi. Genellikle ders işleniş usulü müderrisin dersi anlatması esasına dayanıyordu.
Dilsiz Mektebi şakirdanı Dilsiz mektebi Mösyö Garati Efendi, Müdür ve usul-ı mahsus muallimi Lui Efendi, Lisan-ı Osmani ve hüsn-i hat muallimi Besim Efendi, resim muallimi Limonciyan Efendi, hüsn-i hat Fransavi muallimi Mazhar Efendi, Sabri Efendi
Sağır, Dilsiz ve Âmâ Mektebi, Hamidiye Ticaret Mektebi bünyesinde özel bir bölüm olarak açıldı. Hamidiye Ticaret Mektebi bütçesinden masrafları karşılanan okulda, öncelikle sağır ve dilsizlere eğitim verilmeye başlamıştı. 1891 yılından sonra ise âmâ olan öğrenciler de eğitim almaya başladı.
Mekteb-i Harbiye-i Şahane talebesi
Osmanlı'da gelişen savaş teknolojisine uygun olarak asker yetiştirme amacıyla II. Mahmud tarafından bir yüksekokul kuruldu. Mektebin ilk adı "Mekteb-i Ulûm-i Harbiye"ydi. Kısaca "Mekteb-i Harbiye" olarak da bilinirdi. Asâkir-i Mansûre-i Muhammediye'ye subay yetiştiren bu mektep, 1835 yılında Sultan II. Mahmud'un ziyaretiyle açıldı.