Sultan Abdülhamid'in arşivinden tarihe tanıklık eden camiler
İslam'ın sembolü ve yüce Allah'ın evi olan camiler, geçmişten günümüze kadar toplumsal yaşamın merkezi oldu. Yüzyıllardır Müslümanların dini ve ahlaki eğitiminde önemli katkılar sağladı. Bundan dolayı Müslümanlar, gittikleri her yerde kendi meskenlerinden önce cami inşa ederek şehirleri ihya etti. Sizler için, Camiler Haftası'nda Sultan Abdülhamid'in arşivinden tarihe tanıklık eden camileri derledik.
Ayasofya Cami-i şerifinin içeriden genel görünüşü
📌 Fatih Sultan Mehmet, Ayasofya'yı camiye çevirdikten sonra içine mihrap, minber, müezzin mahfili, vaiz kürsüsü gibi yapılar inşa edildi. Mozaikler kapatıldıktan sonra cami çini ve kuşak yazılarla süslendi.
▶ Osmanlı döneminde yapılan çalışmalarla ve Mimar Sinan'ın eklediği minarelerle güçlendirilen Ayasofya, günümüze kadar varlığını sürdürebildi.
Ayasofya Camii'nin şadırvanı
📌Padişahlar cuma namazlarını genellikle burada kılardı. Savaş dönemlerinde şehitlere hatimler indirilir ve zaferden sonra şükür namazları kılınırdı.
▶ Padişahların veya hanedan mensupları ile vezirlerin vefat haberleri ve salaları önce Ayasofya, Fatih, Sultanahmet Camii'nde okunurdu. Bazı sultanların cenaze namazları Ayasofya Camii'nde kılınırdı.
İslam dünyasında hiçbir camiye nasip olmayan merasimler Ayasofya'da yapıldı!
Sultan Ahmet Camii ve meydanı
📌 Sultan Ahmet Cami, Türk-İslam medeniyetinin en zarif eserlerindendir. Döneminin bütün güzellik ve inceliklerini barındıran cami, adeta kente mührünü vurur.
▶ Osmanlı mimarisinin ilk ve tek 6 minareli camisiydi. Bu şaheser, Sedefkâr Mehmed Ağa tarafından Mimar Sinan'ın yapı anlayışıyla inşa edildi. Camide zümrüt, güllerle süslenmiş ve yaldızlarla 100 adet Kur'an-ı Kerim işlenmiş kendi mihrabı vardır. Mihrabın sağındaki minber, en kalabalık halinde bile herkesin imamı duyabileceği şekilde tasarlanmıştır.
▶ Sultan Ahmet Camii'nin içinde 20 bini aşkın İznik çinisi kullanılmıştır. Bu yüzden Avrupalılar tarafından "Mavi Cami" olarak bilinir.
Süleymaniye Camii
📌 Süleymaniye, Osmanlı'nın en simgesel yapısı ve konumu ile de İstanbul'un siluetinin en güzel parçasıdır. Külliyenin yapımına 1550 yılında başlandı ve imparatorluk topraklarının çeşitli yerlerinden getirilen malzemelerle 7 yılda tamamlandı.
▶ Tarihçi Peçevi'ye göre külliyenin inşasına 896 bin 360 altın para ve 82 bin 900 akçe, yani yaklaşık 3200 kilo altın harcandı. Külliyenin 7 yıl süren inşasında bin 713'ü Müslüman, toplam 3 bin 523 işçi çalıştı. Yaklaşık 30'ar tonluk ve dört halifeye adanan 4 fil ayağı, caminin 26,50 metre çapında ve 53 metre yükseklikteki kubbesini taşır.
▶ Dört minare, Kanuni Sultan Süleyman'ın İstanbul'un fethinden sonraki 4. on şerefe ise Osmanlı'nın 10. padişahı olduğunu simgeler.
Eyüp Sultan Camii
📌 Fatih Sultan Mehmed tarafından Peygamber Efendimizin mihmandarı Eyüp Sultan'ın türbesinin yanına cami inşa edildi. Evliya Çelebi Seyahatname adlı eserinde caminin tarifini şöyle yaptı:
"Leb-i deryâya karib âsitâne-i Ensârî de düz bir zeminde bina edilmiştir, bir kubbelidir. Mihrap tarafında yarım kubbesi daha vardır, lâkin o kadar yüksek değildir. Caminin içinde amud yoktur. Orta kubbe etrafında metin kemerler vardır. Mihrabı ve minberi musanna' değildir. Hünkâr mahfili sağ taraftadır. İki kapılı, biri sağ cânibde yan kapısı, diğeri kıble kapısıdır... Sağ ve solda iki minaresi vardır. Haremin iç tarafı hücrelerle müzeyyendir. Ortasında cemaat maksûresi vardır. Bu maksûre ile kabr-i Ebû Eyyûb arasında âsumana ser çekmiş iki çınar vardır ki cemaat, sayesinde ibadet ederler. Bu haremin de iki kapısı var, garp kapısında taşrada büyük bir harem daha vardır, içinde dut vesair ağaçlarla yedi adet büyük çınar vardır."
▶ Sefer zamanlarında İstanbul'da bulunan âlim ve hâfızlar, Eyüp Sultan Camii'nde toplanıp Kur'an-ı Kerim'den birer cüz okurlar, hatim tamamlandıktan sonra ordunun muzaffer olması için dua ederlerdi.