Tarihin en korkunç şirketi: East India Company
Sömürgecilik tarihinin her döneminde baş aktörlerden biri olan İngilizlerin, kirli ve kanlı ellerle 250 yılı aşkın bir süre boyunca Hindistan'ı sömürmesini sağlayan ve sömürgecilik anlayışında bir sembol olan "East India Company"nin karanlık geçmişini sizler için hazırladık.
🔴 İngiltere, 17. yüzyılda ticaretin merkezinin Osmanlı kontrolündeki Akdeniz'den Atlantik ve Hint Okyanusları'na kaymasıyla güç kazanmaya başladı. I. Elizabeth güçlü ve otoriter bir hükümdardı ve ülkeyi doğrudan yönetiyordu. Bu dönemde İngiltere, sömürgecilik hareketlerini başlatarak genişlemeye başladı.
🔴 Ümit Burnu'nun keşfi öncesinde Portekiz ve İspanyol tüccarlar, Hindistan ticaretini kontrol ediyordu. Bu ticaret tekeline son vermek isteyen Elizabeth, Hindistan'daki Babür İmparatorluğu'nun hükümdarı Ekber'e bir mektup yazarak İngiltere-Hindistan ticaretine yol açma niyetini belirtti. Bu mektup, East India Company'nin ilk üyeleri olarak kabul edilen tüccarları yola çıkardı.
TİTANİK'TE ÖLMEDİĞİ İÇİN JAPONLARIN NEFRET ETTİĞİ ADAM: MASABUMİ HOSONO
🔴 Doğu ticaretindeki Hollanda-Portekiz-İspana tekelini kırmak amacıyla İngilizler "Anglo-Spanish War" (1585-1604) adlı İngiltere-İspanya savaşını başlattılar. Her iki taraf da kesin bir galibiyet elde edemese de ancak bu savaşın neticesinde İngiliz gemileri için artık Doğu ticaret yolunun açıldığı söylenebilir.
🔴 Şartlar olgunlaştığında, İngiltere'deki bir grup tüccar 1600 yılında, Doğu ticaretinden pay almak isteyen hükümeti ikna etti ve o dönem için önemli bir miktar olan 30,000 sterlinlik bir hibe aldılar. Böylece East India Company şirketi, "Doğu Hindistan ile Ticaret Yapma Yetkisi Olan Londra Tüccar Şirketi ve Valisi" unvanını da alan ilk şirket oldu.
🔴 Avrupalı devletlerin Hindistan'a odaklanmasının nedeni başta baharat ve diğer ham maddelere olan ihtiyaçları ve tarım alanlarının zenginliğiydi. Bu dönemde Hindistan'da Babür İmparatorluğu güçlü bir konumdaydı.
🔴 Bu dönemde (1662), Portekiz prensesi Catherine, İngiliz kralı II. Charles ile evlenerek neredeyse tüm Portekiz üslerinin East India Company'nin kontrolüne geçmesine yol açtı. Bu müttefiklikle, Hindistan'da en büyük rakip artık Hollandalılar oldu ve bu durum çatışmaya dönüştü. Çıkarları çatışan bu iki devlet arasında yüz yıldan fazla süren Hollanda-İngiltere savaşları başladı. Bu savaşların sonunda İngilizler, Hint ticaretinin kontrolünü ele geçirdiler.
SURİYE'NİN KALBİNDE BİR MOSSAD AJANI: ELİ COHEN'İN CASUSLUK HİKAYESİ
🔴 18. yüzyıla gelindiğinde şirket, Hindistan merkezli yapılan bütün Doğu ticaret ağını eline geçirdi ve gün geçtikçe siyasi nüfuzunu artırdı. Yaptıkları karlı ticaretlerin karşılığında İngiltere'deki sahiplerini zenginleştirerek onları önemli bir konuma getirdi.
🔴 İngiliz Parlamentosu'nda da önemli bir güç olan şirket sahipleri, kendi çıkarları uğruna çeşitli yasaların çıkartılması için krala baskı yapabilecek kadar güçlendiler. Şirket çıkarlarının aynı zamanda İngiltere'nin de çıkarları olduğu görüşünü krala kabul ettirdiler.
🔴 İngiltere'nin sömürgecilik anlayışı, diğer sömürgeci devletlerden belirgin bir şekilde farklıydı. Portekiz, İspanya ve Fransa gibi ülkeler, genellikle güçlü oldukları yerlere gidip kaynakları ele geçirmek ve ganimetleri almak üzerine kurulu bir sömürgecilik anlayışını benimsemişlerdi.
🔴 İngilizler, öncelikle yerel halkın güvenini kazanmaya, bazen hediyeler ve bazı tavizlerle onlara iyi bir yönetici olduklarını göstermeye odaklandılar. Hedefleri yağmalamak değil, kalıcı yerleşimler kurarak uzun vadede bütün zenginliklerden faydalanmaktı. Bu strateji, İngiltere'ye üzerinde güneş batmayan bir imparatorluk kurma imkanı tanıdı.