Yıldız Albümleri’nden fotoğraflarla Abdülhamid’in hizmetleri
Üç kıtaya hükmeden büyük bir imparatorluğun en zor dönemlerinin mirasını omuzlarına alan bir hükümdardı, Abdülhamid. Devlet-i Aliyye'nin 34'üncü padişahı ve İslâm'ın 113'üncü halifesi olarak, dünyanın en buhranlı döneminde tahta çıkmıştı. Osmanlı Devleti'nin yükselmesi için bilim, teknoloji ve sanayiye daima büyük önem verdi. Özel merakı olan Yıldız Albümleri'nden fotoğraflarla, Sultan Abdülhamid'in bu topraklara yaptığı hizmetleri sizlerle buluşturuyoruz.
Üç kıtaya yayılmış imparatorluğun her kendi, ulaşılması gereken yerlerdi.
Buralara atanan yöneticiler aracılığıyla yöreye ait bilgiler, tabii ki başkente geliyordu. Ancak Sultan'ın bu bilgilerin yanı sıra, "gerçeğin temsili olan fotoğraf" aracılığı ile de bu kentlerin bilgisine sahip olmak istediği biliniyor.
Bu kentlerin içinde, en ilgi çekeni şüphesiz ki Kudüs'tür. Kudüs üzerine birçok albümün olması, bu merakın ifadesidir.
Osmanlı'nın yüzlerce yıllık serüveninde, imparatorluğun devamlılığını sağlayan Anadolu insanıydı. Anadolu insanının yaşadığı kentler, Sultan Abdülhamid'in ilgisini her zaman çekmişti.
Bu ilgi, fotoğraflarda karşılık buldu. Yıldız Sarayı Fotoğraf Koleksiyonu içinde, 19'uncu yüzyıl Anadolu kentlerinin büyük çoğunluğunun fotoğrafları yer alır.
Fotoğraflar genel görünüşlerden, sokak aralarına kadar, kentlerin bilgilerini içerir. Sultanın bu fotoğraflara çok ayrıntılı baktığı fotoğraflarda yer alan olumsuzlukları dile getirdiği bilinen bir gerçekti.
Osmanlı'nın bir taraftan modernleşme hamleleri, diğer tarafta ise geleneği sürdürme iradesi. Bu ikisinin birbirini geliştiren iki dinamik olduğunun en iyi örneği Hereke'de kendini gösterir.
Hereke halı fabrikası, Osmanlı'nın kültürel birikiminin hayat bulduğu en önemli göstergelerden biri. Gelenekleriyle var olan Alman İmparatoru Kaizer II. Willheim'in bizzat Hereke Halı Fabrikasını ziyaret etmesi, Osmanlı'nın geleneğini tanıma isteğinin karşılığı olarak yorumlanabilir.
Sultan Abdülhamid, "geleneğe dair" bir anlayışla gelenek ile yenileşme arasında iyi bir denge kurabilmiş, ender liderlerden biridir.
"Devletimizin halini düzeltmek ve istikbalini temin etmek için birlik ve beraberliğe muhtacız. Bana göre birlik ve beraberlik her kuvvete üstündür."
Sultan Abdülhamid
Osmanlı Sarayı, 600 yıllık tarihi boyunca süren birçok davranışı ritüele dönüştürmüştü. Padişah ritüellerinden biri de Sultan Abdülhamid'in Cuma namazına gidişinde görülür.
Yıldız Sarayı'nın hemen dışında yapılmış olan Hamidiye Camii, her Cuma mahşerî bir kalabalığa ev sahipliği yapardı. Günün erken saatlerinden itibaren toplanan askerler, saray erkânı ve halk, padişahın Yıldız Sarayı'nın kapısından çıkmasını merakla beklerdi.
Sultan Abdülhamid, Cuma selamlığı için Fransız yapımı saltanat arabasıyla Hamidiye Camii'ne gelir, toplanan erkânı selamlar ve namazını kılardı.
Namaz sonrasında ise, genellikle iki atın çektiği ve kendisinin kullandığı fayton ile saraya dönerdi.