Zihinlere işleyen kod: Mankurtlaştırma
Dünya üzerinde çeşitli asimile ve işkence türleri bulunuyor. Bunlardan biri de bir zamanlar var olan "Mankurtlaşma"dır. Bu canice yöntem ilk olarak Juan-Juanlar adı verilen Moğol kökenli bir kavim tarafından uygulanır. İlerleyen dönemde ise Rus ve Çin yönetimi bunu Türk devletleri üzerinde, bir asimilasyon politikası olarak işlemiştir. İşte, zihne işleyen bu kavramı sizler için anlattık.
◼ Sonuç olarak büsbütün mankurtlaşan kişi, yalnızca onu mankurtlaştıran insanı dinler. İşte, bu işkence yöntemi uzun yıllar, Türkistan'da varlığını sürdürmüştür.
◼ Fakat daha sonra bu kavram somuttan soyuta dönmüş ve yüzyılımızda "düşünemeyen ve kendi başına karar veremeyen insanlar" için kullanılmaya başlanmış.
◼ Belki fiili olarak bu işkence yöntemi günümüzde mevcut olmasa da bir fikir bir asimilasyon politikası olarak uygulanmaktadır. Mankurt kavramı günümüzde "Mankurtizm" adı verilen "sosyal kimlik değiştirme ve öz köküne yabancılaşma" manasını karşılayan bir terim olarak sosyal psikoloji literatüründe yerini almıştır.
◼ Mankurt efsanesi, Kırgızların meşhur destanı Manas'ta da geçmektedir. Orada da şöyle geçer: "Başına şiri kiygizip mankurt kılıp alsak beyim?" yani, "Başına yaş deriyi takıp mankurta dönüştürsek mi beyim?"
◼ Görüldüğü gibi Mankurt, Türk dünyasının oldukça aşina olduğu bir kavramdır. Gerek Ruslar gerek Çinliler zaman zaman bu asimile yöntemini uygulamıştır. Bu terim, Anadoluya kadar uzanmış ve 1990 yılında "Mankurt" adında bir film dahi çekilmiştir.
Manas Destanı
Kırgızların milli destanı, Manas Destanı; Mani dinini yaşayan Karahitaylar ile Müslüman Karahanlılar arasındaki mücadelede Kırgızların durumunu ve Manas adlı kişinin başından geçenleri anlatmaktadır. Aynı zamanda Manas, dünyadaki en uzun destan olma özelliğine sahiptir.