Çocukların teknolojiyle büyük imtihanı: Siber uşaklaştırma
Cyber Grooming (siber uşaklaştırma), Türkiye'de yeni bir kavram olarak yerini aldı. İnternetin, teknolojinin ve sosyal medya kullanımının gelişmesi ve günlük yaşamda sıkça kullanılır hale gelmesiyle internetin barındırdığı riskler, çocuklar adına daha da büyük tehlikeler oluşturuyor. Buna göre, siber uşaklaştırma ne demek? Aileler siber uşaklaştırmaya karşı ne gibi önlemler almalı? İşte çocukların teknolojiyle büyük imtihanı…
Ailelerin yüzde 91,6'sı çocuklarının siber uşaklaştırmaya maruz kalması durumunda suç duyurusunda bulunacağını, yüzde 70,3'ü, çocuğun vakit geçirdiği ortamlarda (ev, okul, sık gitti yerler vb.) önlem alacağını belirtirken, birçok ebeveyn ise belli başlı web sitelerini filtrelemek veya engellemek, çocukların internet dolaşımı sırasında kişisel bilgilerini paylaşmalarını engellemek, internete erişim araçlarında çocuk koruma kiti kullanmak gibi önlemleri tercih ediyor.
İnternet ve sanal ortamda anonim olarak hareket etmek daha mümkün. Bu sebeple failin kendisini daha rahat hissettiği ve kendi gibi olmadan hareket edebiliyor. Üstelik failler yakalanamayacaklarını düşünmeleri de bazı suçlarda suç yeri olarak interneti tercih etmelerinde etkili oluyor. Sanal ortamda kötü niyetli kişilerin hedefi olan çocuklarla iletişime geçilmesi ciddi tehlikelerin kapısını açıyor.
Siber uşaklaştırma eylemi karmaşık bir süreçtir. Buna bağlı olarak da tanınmakta zorluk yaşanır. Eylemin nerede başlayıp nerede belirlenmesi çok zordur. Bu süreç saatler, haftalar hatta aylarca sürebilir. Burada dikkat edilmesi gereken husus, failin mağdurlarla farklı cinsten olabileceği gibi aynı cinsten de olmasıdır.
Siber uşaklaştırmada genellikle savunmasız, öz güveni düşük ve ebeveyn denetimi az olan çocuklar hedef alınıyor. Kurbanın güvenini kazanan fail, mağdurun ihtiyaçlarını ve bunları nasıl dolduracağını öğreniyor. Sadece maddi olarak değil, fazlaca dikkat ve sevgi gösteriyor. Bundaki amacı da çocuğun hayatında daha belirgin yer almak.