Modern çağın hastalığı: Anksiyete
Modern çağın hastalığı olan anksiyete bozukluğu, sürekli, aşırı ve durumla uygun olmayan bir endişe durumu olarak tanımlanır. Modern yaşamın sonucu olan bu hastalığın belirtilerini ve tedavisini sizler için derledik.
Anksiyete sıklıkla sanki fiziksel bir hastalık varmışçasına kendini gösteren bazı bedensel belirtiler eşlik eder. Bu belirtiler: Nedensiz yorgunluk, baş ağrısı ve kas ağrıları, yutma güçlüğü, titreme ve seğirmeler, terleme, tahammülsüzlük, bulantı, sersemlik hissi, sıcak basması gibi fiziksel yakınmalardır.
Yüksek işlevli anksiyete bozukluğunda anksiyetenin en büyük silahlarından biri kendinize karşı gereğinden fazla acımasız olmanız ve negatif eleştirilerle sürekli kendinize yüklenmenizdir. Zamanla kendinize karşı kullandığınız bu negatif dil bir obsesyon halini alarak yıkıcı sonuçlara zemin hazırlayabilir.
Stresler yaygın anksiyete bozukluğunun gelişiminde önemli rol oynar. Çocukluk dönemi ve genç erişkinlik çağları arasında başlayan bu psikolojik rahatsızlık, yavaş ve sinsi bir gelişim gösterir. Hastalığın belirtileri dönem dönem iyileşmeler ve alevlenmeler gösterir. Stresli yaşam olayları olduğunda belirtiler çoğunlukla kötüleşir. Hastalığın oluşmasında "kalıtsal etkenler, beyin nörokimyasındaki değişiklikler, kişilik özellikleri ve stres verici yaşam olayları" etkilidir. Hastalar yorgunluk, gerginlik, kas ağrısı ve baş ağrısı gibi bedensel belirtiler nedeniyle çoğu zaman psikiyatri dışı branş hekimlerine başvururlar ve doğru tanının konması ve uygun biçimde tedavi edilmesi gecikebilir.
Toplum içerisinde anksiyete bozukluğu popüler hale gelmesinin Prof. Dr. Nevzat Tarhan şöyle açıklıyor: "İnsanların zihinsel yükü ve hayattan beklentisi arttı. Beklenti düzeyleri yükselmesiyle beraber sosyal dayanakları azaldı. Bunun üzerine insan yalnızlaştı, yalnızlaştıkça da aksiyete ortaya çıktı. Bu durum modern yaşamın sonucudur. İnsanlar kapital sistemin çalışma tarzının bedelini ödüyor."