Neşet Ertaş gariplik temasını türkülerinde nasıl işledi?
Türkülerinde kendi hayatını anlatan Neşet Ertaş, sanatı kadar mütevazı kişiliği ve her konseri öncesinde sevenlerine söylediği "Ayaklarınızın türabı, gönüllerinizin hizmetçisiyim!" sözleriyle gönülleri fethetti. Garibi, garipliği iyice içine sindirmiş olan saz ve söz ustası Neşet Ertaş, eserlerinde garibi sadece mahlas olarak kullanmadı, bazı eserlerine isim de yaptı. Bu nedenle onun eserlerini bir feryat, bir ses olarak okuyup, dinlemek gerekir. Anadolu'nun gözü kulağı Neşet Ertaş'ı vefat yıl dönümünde sevgi, saygı ve rahmetle anıyor; garip temasını türkülerinde nasıl işlediğine değiniyoruz.
Yandı ciğer yandı bir su veren yok,
Azgın yaralara melhem süren yok,
Bir garibim şu halim bilen yok,
Yandı garip bağrım nar oldu gitti.
Yüreğinde yanan aşk ateşi o kadar büyük o kadar derinindi ki gönlüne kimseyi koyup sevemedi. Gönül yarası durmaksızın kanıyor, garip gönlünden anlayan, bilen kimseyi bulamıyordu. Çektiği sevda acısını garipliği içinde haykırma fırsatı buldu.
Gurbet elde garip olan garibim,
Derdin deryasına dalan garibim,
Sevdiğinden ayrı kalan garibim,
Ne yaşamış ne yaşıyor ne yaşar.
Gurbete gidenin içinde elbet bir de aşk ateşi vardır. Bir dörtlükte bu kadar çok garip kelimesinin geçmesi garibin, garipliğin Neşet Ertaş'ı ne kadar tamamladığını ve onunla ne kadar bütünleştiğini gösterir.
Saz ve söz ustamız gariplik duygusunu ancak yaşayanların bileceğini yine memleket hasretini çekenlerin, gurbet ellerde yaşayanların ancak kendisi gibi garip, yoksul, kimsesiz insanlar olacağını bizlere anlatır. Ekmek davası için vatanını, memleketini bırakıp gurbette yaşayan elbette yoksul insanlardır.
Gurbet elin gariplerdir yolcusu,
Dolar yüreğime hasret acısı.
Aman beyler garip olan gülemez,
Gariplik derdini çekmeyenler bilemez
Kendisi de bir garip olan ve gurbete düşen, çoğu zaman feleğin kendisine gülmediğine şahit olan ve derdini kendisi gibi olamayan insanların arasında yaşayan Neşet Ertaş'tı. Gariplere gülmek sanki yasaktı ve her şey onların aleyhinde gibi bir durum vardı.