◼ Şans oyunları oynamanın hükmü nedir?
◼ Cevap: Mal ve çocuklar dünya hayatının ziynetidir. Onun için insanlar çok mal sahibi olmak isterler. Para kazanmak insanın hakkı ve buna da din izin verir. Ama bir başı boşluk yoktur İslam'a göre. Yani kapitalizmde olduğu gibi "nasıl kazanırsan kazan" anlayışı yoktur. Belirli sınırlar içerisinde kazanç helaldir ve ahiret gününde insan, hem kazandığından hem de harcadığından sorumlu tutulacaktır. Malum şu meşhur hadis-i şerif var değil mi?
"İnsan öldükten sonra şu dört şeyden sorulmadıkça ayağı kaymaz, yani sıratı geçemez. Nedir onlar? Bir ömrünü nerede bitirdin, iki gençliğini nerede eskittin, üç malını nereden kazandın; nereye harcadın, dört öğrendiğin ilimle ne amel ettin?"
◼ Dolayısıyla Müslüman malı nereden kazandığının bilincini çok iyi taşımalı ve kazanç yollarını dinin koyduğu kurallar çerçevesinde oluşturmalı.
◼ İnsan, hangi yollarla mal kazanır? Miras kalabilir, boş bir araziyi devletin izniyle ihya edebilir, helal kazancıyla satın alabilir, bir taşınmazı vardır kiradan alabilir, birisi kendisine hibe edebilir veya vasiyet edebilir.
◼ Bir de yasak olan mal edinme yolları vardır. Nedir o yasak olanlar? İçerisinde faiz varsa bir muamelenin o yasaktır, dinimizin yasak ettiği bir malın ticareti, alım satımı varsa o yasaktır. Kumar, şans oyunu varsa o yasaktır. (Oyunun adına ister kumar diyin, ister piyango, ister at yarışı diyin.)
◼ Eğer bir oyun kişinin alnı terlemeden, birinin para koyup bir başkasının kazandığı şekilde olursa bu kumardır. Yani kumar ne oluyor? İki veya daha fazla kişi oturuyor ve belli para koyuyorlar. Onlardan birisi kazanıyor diğerleri kaybediyor. Piyango da öyle değil mi? Piyangodan milyonlarca insan bilet alıyor, para veriyor ama diyelim ki bin kişi o parayı bölüşüyor. O para kimine az, kimine çok düşüyor. Dolayısıyla bu yollarla para kazanmak dinimizde caiz değildir, haramdır. Kur'an-ı Kerim'de zaten kumarı yasaklamıştır.
"Sana içkiyi ve kumarı soruyorlar. De ki: Bu ikisinde insanlar için büyük zarar ve bazı faydalar vardır; zararları da faydalarından büyüktür. Sana neyi infak edeceklerini de soruyorlar. De ki: İhtiyaç fazlasını. Allah sizin için ayetlerini işte böyle açıklıyor ki düşünesiniz."
(Bakara Suresi, 219. Ayet)
Bakara Suresi, 219. Ayet Tesfiri: Câhiliye Arapları içki ve kumara son derecede düşkündüler. Bunlar hayatlarının birer parçası, oyun ve eğlencelerinin vazgeçilmez unsurları haline gelmişti. Araplar içkinin sarhoşluk ve keyif veren tarafına, kumarın da eğlence, heyecan, eşe dosta ikram ve yoksullara yardım yönlerine öncelik ve ağırlık vererek bunları faydalı buluyor, zararlarını göz ardı ediyorlardı.