LAM DURAĞI ( لا )
📌 Lam, Arapçada "hayır" anlamına gelen nefiy ve nehiy edatıdır. Lam durağına satır arasında denk gelindiği zaman durulmaması gerekir.
➡ Şayet okuyucunun nefesi yetmezse veya farklı bir zorunluluk nedeniyle satır arasındaki lam durağında durursa, manayı bozmayacak şekilde birkaç kelime öncesine döner. Okuyuşu geriye alarak kıraati tamamlar.
Fikriyat podcast aşr-ı şerifleri dinlemek için tıklayın
➡ Ayet sonlarındaki lam durağında ise durup durmamak serbesttir. Yani okuyucu iki ayeti durmadan birbirine bağlayarak da okuyabilir, ayet sonunda durup nefes alıp diğer ayete de devam edebilir. Okuyucu ayet sonundaki lam durağında durursa kıraati geriden alarak tamamlamaz.
Örneğin;
رَبِّ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِ وَمَا بَيْنَهُمَاۙ الرَّحْمٰنِ لَا يَمْلِكُونَ مِنْهُ خِطَاباًۙ ﴿٣٧﴾ يَوْمَ يَقُومُ الرُّوحُ وَالْمَلٰٓئِكَةُ صَفاًّۜ
➡ Nebe suresinin 37. ayetinde bulunan ilk lam durağı satır arasında bulunduğu için şayet bu durakta durulursa "beynehuma" kelimesinden sonra "rabbissemavati velardi"den itibaren; yani okuyuşu biraz geriden alarak kıraate devam edilir. Aynı durağa gelindiği vakit ikinci kez durulmaz.
Fikriyat podcast uygulamasından Nebe suresini dinlemek için tıklayın
➡ 37. ayetinden sonunda bulunan lam durağında ise şayet okuyucu 38. ayete geçerken durmak istemezse doğrudan devam edebilir. Ancak 37. ayetin sonunda durursa ayeti geriden alarak okuması gerekmez. Yani "hitaba" kelimesinin sonunda durur, nefes alır ve "yevme yegumu" itibarıyla diğer ayete devam eder.
ÜÇLÜ İKİ NOKTA DURAĞI (؞ ؞)
➡ İki adet üçlü nokta durakları, Kur'an-ı Kerim yazılımında birbirine yakın aralıklarla yerleştirilir. Bu durak çeşidine satır arasında rastlanılır. Okuyucu üçlü noktalardan ilkinde durursa ikincisinde durmaz; şayet ikincisinde duracaksa ilkinde durmaz. Yani bu noktalardan yalnızca bir tanesinde durulur. Şayet her ikisinde de durulur veya geçilirse anlam bozulur.
➡ Bu vakıf işaretine ait en meşhur örneklerden birisi Fetih suresi 29. ayet-i kerimede yer almaktadır.
ذٰلِكَ مَثَلُهُمْ فِي التَّوْرٰيةِۚۛ وَمَثَلُهُمْ فِي الْاِنْج۪يلِ۠ۛ كَزَرْعٍ اَخْرَجَ شَطْـَٔهُ
➡ Bu ayette "tevrat" ve "incil" kelimesinin ardında olmak üzere iki tane üç noktalı vakıf işareti yer almaktadır. Okuyucunun kıraat esnasında ilk işareti gördüğü zaman ya "tevrah" deyip durup sonrasında "ve meseluhum filincili kezerın…" şeklinde durmadan devam etmesi gerekir. Ya da "tevrat" kelimesinde durmadan, hiç durak işareti yokmuşcasına "zalike meseluum fittevrati ve meseluhum fi" şeklinde devam edilir ve "incil" kelimesinin ardında durulur.
➡ Hangi üçlü nokta durağında durulacağı hususunda okuyucu serbesttir. Ancak ikisinden birinde muhakkak durması gerekir.
SAD DURAĞI ( ص )
📌 Sad durağının bir diğer adı da vakf-ı murahhastır.
➡ Okuyucu kıraat esnasında bu durağa rastlandığı zaman nefesinin yettiği durumlarda durmadan geçer. Şayet nefesi yetmiyorsa sad durağını gördüğü yerde durabilir. Nefes yetersizliği sebebiyle durulan sad durağında kıraati geriden alarak devam ettirmez. Duraktan sonrası itibariyle kıraate devam edilir.
➡ Sad durağına örnek olarak Casiye suresinin 37. ayetini örnek olarak verebiliriz:
وَلَهُ الْكِبْرِيَٓاءُ فِي السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِ* وَهُوَ الْعَز۪يزُ الْحَك۪يمُ
➡ Bu ayet-i kerimenin kıraati esnasında okuyucunun nefesi yetmezse "velard" kelimesinden sonra durur. Durduktan sonra geriden almadan "ve huve …" şeklinde okuyuşa devam eder. Ancak okuyucu nefes konusunda herhangi bir sıkıntı yaşamazsa sanki hiç durak yokmuş gibi kıraatine devam eder; yani sad durağında durmaz.
İshak Danış'ın sesinden Casiye suresini dinlemek için tıklayın
FİKRİYAT
SÜMEYYE ALI JABER
Bugünkü #tecvid dersimizde görüldüğü yerde durulmaması gereken ve serbest olan işaretleri açıklayacağız. https://t.co/yznNjWSmug
— Fikriyat (@fikriyatcom) March 5, 2021