Çocuk Alerji ve İmmünoloji Uzmanı Doç. Dr. Mahir İğde, "Elbette ev içinde ve kapalı ortamda geçirilen sürenin, dolayısıyla maruziyetin arttığı kış mevsimlerinde alerjik hastalık bulgularında artış görülür." dedi.

Yayınlanma Tarihi: Aralık 29, 2019 11:16

Çocuk Alerji ve İmmünoloji Uzmanı Doç. Dr. Mahir İğde, "Elbette ev içinde ve kapalı ortamda geçirilen sürenin, dolayısıyla maruziyetin arttığı kış mevsimlerinde alerjik hastalık bulgularında artış görülür." dedi.

Kış mevsiminde alerjik hastalık bulguları artıyor

Sağlık Bilimleri Üniversitesi Öğretim Üyesi Çocuk Alerji ve İmmünoloji Uzmanı Doç. Dr. Mahir İğde, ev içinde ve kapalı ortamda geçirilen sürenin arttığı kış mevsimlerinde alerjik hastalık bulgularında artış görüldüğünü belirterek, "Akarlar solunum yolu ile alındığında ya da deriye temas ettiğinde akar alerjisi olan insanlarda astım, alerjik nezle ve egzama belirtilerine ya da var olan bulguların artmasına neden olur." dedi.

Doç. Dr. İğde, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ev tozu akarları olarak da bilinen miteların gözle görülmeyen ancak mikroskop altında görülebilen küçük böcekler olduğunu söyledi. Akar, toplumun yüzde 9'unda ev tozu akarlarına karşı duyarlılık olduğunun saptandığını ifade etti.

Ev tozu akarlarının vücut artıklarının, özellikle dışkılarının alerjen yapıda olduğunu dile getiren İğde, bir gram ev tozu içinde yaklaşık 19 bin akar bulunduğunu kaydetti.

Mahir İğde, akar dışkılarıyla oluşan ev tozunun duyarlılığı olmayan bireylerde dahi alerji gelişimi için risk faktörü olduğuna işaret ederek, yüksek maruziyet durumunda alerjik hastalığı olanlarda şikayetleri artırdığını dile getirdi.

Ev tozunun akarlar tarafından sürekli üretildikleri için her zaman ortamda bulunduğunu, bu nedenle de yıl boyu alerji yaptığını dile getiren İğde, şu bilgileri verdi:

"Elbette ev içinde ve kapalı ortamda geçirilen sürenin, dolayısıyla maruziyetin arttığı kış mevsimlerinde alerjik hastalık bulgularında artış görülür. Akarlar solunum yolu ile alındığında ya da deriye temas ettiğinde akar alerjisi olan insanlarda astım, alerjik nezle ve egzama belirtilerine ya da var olan bulguların artmasına neden olur. En sık alerjik nezlesi olanlarda gece yatınca özellikle de sabah kalkınca burun akıntısı, hapşırık görülür, tozlu bir ortama girildiğinde, halı ile kaplı ortamlarda da yakınmalarda artış gözlenir. Astım hastalarında öksürük, nefes darlığı ve astım atağına neden olur. Alerjik çocuklar yerde halı üzerinde oynarken öksürmeye başlayabilir ya da tüylü oyuncaklarla oynarken yakınmaları artabilir. atopik dermatitli çocuklarda cilt bulgularında artış görülür."

EN ÇOK AKDENİZ VE KARADENİZ'DE SAPTANIYOR

Doç. Dr. İğde, toz akarlarının daha çok sıcak, nemli ve karanlık ortamlarda yaşadığına işaret etti.

Ev tozu akarının üremesinde dış ortamın ısı ve nem oranının da önemli olduğunu vurgulayan İğde, "Akarlar kuru iklimde ve yüksek rakımda daha az görülürken, deniz kenarı ve yüksek nemlilik içeren bölgelerde daha sık bulunmaktadırlar. Nem oranının yüksek olduğu Akdeniz ve Karadeniz bölgelerinde alerjik astımlı hastalarda yüksek oranda akar alerjisi saptanırken, İç Anadolu'da yaşayanlarda bu oranın düştüğünü görüyoruz." diye konuştu.

Akarların, insanlardan ve ev hayvanlarından dökülen deri hücreleri, saç, kıl, kepek ve diğer organik maddelerden beslendiğini dile getiren İğde, şöyle devam etti:

"Ne kadar temiz olursa olsun her evde bulunan ev tozu akarlarının en yoğun olarak üredikleri yerler insanların yatakları, yastık, yorgan, halılar, kumaş kaplı mobilyalardır. Akarların yastık ve yorganda yoğun bulunmasının nedeni bunlarda beslenebileceği insan deri döküntülerinin çokluğudur. Günlük yaşantımızda hemen her yerde olabilen akarları tamamen yok etmek imkansız olsa da alınacak bazı önlemlerle maruziyet büyük ölçüde azaltılabilir. Akarların yaşamsal koşullarının ortadan kaldırılması bu konuda en etkili yaklaşımdır. İnsanlar günde ortalama 8 saat uyurlar. İnsan ömrünün yaklaşık üçte biri uykuda geçer. Bu nedenle yatak odasının akarlardan arındırılması çok önemlidir. Ev tozu akarları 55 derece üzerinde 1 saat içinde ölmektedir. Bu nedenle nevresimler haftada en az bir kez, 60 derecede yıkanarak değiştirilmelidir. Akar geçirgenliğini önleyen özel koruyucu kılıfların kullanımı fayda sağlayacaktır. Ev sık sık havalandırılarak evde nem oranı düşük tutulmalıdır. Yatak odasında halı kesinlikle bulundurulmamalıdır. Perdeler 60 derece sıcak suda yıkanabilen sentetik kumaştan olmalıdır."

PELUŞ OYUNCAKLARA DİKKAT

Doç. Dr. Mahir İğde, evde yünlü battaniye, peluş tarzı toz tutabilen oyuncak bulunmaması gerektiğini, çocuğun peluş oyuncaklarından vazgeçememesi halinde oynanmadığı zamanlarda buzdolabında poşet içinde muhafaza edilmesi gerektiğini söyledi.

Özellikle yatak odasında fazla eşya, yüklük bulunmamasını önererek, evin diğer odalarında da kadife, tüylü kumaştan yapılmış mobilyalardan kaçınılması, koltukların deri ya da sentetik kumaştan seçilmesini tavsiye eden İğde, halı yerine makinede yıkanabilir kilimlerin tercih edilmesi gerektiğini anlattı.

İğde, "Bazı elektrik süpürgeleri tahliye havasıyla akar alerjenlerini tekrar ortama dağıtmaktadır. Bu yüzden tercih edilecek elektrik süpürgesi hepa filtreli ya da suya çeken olmalıdır. Buhar makinelerini kesinlikle kullanmamalıdır. Temizlik sırasında alerjik birey odada bulunmamalı, temizlik sonrası hafif nemli bir bezle eşyaların tozu alınmalıdır. Ev tozu akarlarına maruziyeti azaltmaya yönelik yöntemlerin hepsinin bir arada uygulanması esas olarak korunma sağlar." değerlendirmesinde bulundu.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu'na aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
>