Arama

Türk milletinin varoluş destanı: Çanakkale

Savaş gemileriyle Çanakkale Boğazı'ndan rahat şekilde geçeceklerini düşünen itilaf devletlerinden İngiltere ve Fransa, 18 Mart 1915'te beklemedikleri bir mağlubiyet yaşadı. Çanakkale Boğazı'nı denizden geçemeyeceklerini anlayan müttefikler, 25 Nisan 1915'te büyük bir kara harekatına başladı. Müttefik askerlerinin Arıburnu, Seddülbahir ve Kumkale'ye asker çıkarmasıyla Çanakkale Cephesi'nde 9,5 ay süren ikinci dönem başladı.

Türk milletinin varoluş destanı: Çanakkale
Yayınlanma Tarihi: 18.03.2019 10:18:27 Güncelleme Tarihi: 18.03.2019 14:54

104 yıl önce "yedi düvele" karşı mücadele veren Osmanlı devleti, kesin zafer elde ederek "Çanakkale Geçilmez" sözünü altın harflerle tarihe yazdırdı. Osmanlı devleti her ne kadar Birinci Dünya Savaşı'nın kazananları arasında yer almasa da bu zafer, Türk milletine öz güven ve milli şuur kazandırdı.

Anafartalar ve Conkbayırı'nda başarılarıyla destan yazan Gazi Mustafa Kemal Atatürk, ilerleyen yıllarda Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu olarak dünyanın en başarılı liderleri arasında yer aldı. Çanakkale Zaferi'nin ardından istediği yardımı alamayan Rusya'da, Çarlık rejimi devrilip Bolşevik İhtilaligerçekleşti.

Birinci Dünya Savaşı'nda ittifak devletleri safında Almanya'nın yanında savaşa giren Osmanlı devleti, Çanakkale Cephesi'nde millet olarak varoluş mücadelesi verdi. 103 yıl önce "yedi düvele" karşı mücadele veren Osmanlı devleti, kara savaşlarında kesin zafer elde ederek "Çanakkale geçilmez" sözüyle tarihe altın harflerle destan yazdırdı.


13 Ocak 1915'te İngiliz Harp Konseyi toplantısında "Hedefi İstanbul olmak üzere, Gelibolu Yarımadası'nı topa tutmak ve almak için, şubat ayında sefer hazırlıklarına başlanması" kararı alındı. 19 Şubat'ta başlayacak harekatın asıl hedefi İstanbul olarak belirlendi.

İngiltere, Rusya'nın 2 Ocak 1915'teki yardım talebi üzerine, Çanakkale Boğazı'nı geçip İstanbul'u Rusya'dan önce işgal etmek istedi. Böylece Osmanlı devletinin başkenti ele geçirilecek, savaş da sona erecekti.

Savaş gemileriyle Çanakkale Boğazı'ndan rahat şekilde geçeceklerini düşünen itilaf devletlerinden İngiltere ve Fransa, 18 Mart 1915'te beklemedikleri bir mağlubiyet yaşadı.

Nusret mayın gemisinin Çanakkale Boğazı'na döşediği mayınlarla "yenilmez armada" olarak nitelendirilen İngiliz donanması zırhlılarının da arasında bulunduğu üç büyük zırhlı batırıldı. Çanakkale Boğazı'nı denizden geçemeyeceklerini anlayan müttefikler, 25 Nisan 1915'te büyük bir kara harekatına başladı.


KARA SAVUNMASI

Çıkarmaların Saros Körfezi kıyılarına yapılacağını bekleyen 5. Ordu Komutanı Liman von Sanders, bu nedenle Gelibolu Yarımadası'nın en dar bölgesinde iki tümenlik kuvvet bıraktı. Liman von Sanders, birliklerin önemli bölümünü geride tutarak çıkarma kuvvetlerinin harekatları sırasında taarruz etmeyi planlıyordu.

18 Mart'ta başarılı olunamayınca İngiltere ve müttefiki Fransa, kara harekatıyla Çanakkale Boğazı'nı açmak amacıyla 25 Nisan 1915 sabahı Gelibolu Yarımadası'nda Arıburnu ve Seddülbahir sahillerine, Anadolu tarafında ise Kumkale'ye birliklerini çıkarmayı planlıyordu.

Müttefikler, ilk gün Arıburnu'nda Kocaçimen Tepe'yi, Seddülbahir'de ise Alçıtepe'yi işgal ederek Kilitbahir Platosu'na ulaşmayı ve boğazı savaş gemilerine açmayı hedefledi.

Osmanlı devleti, müttefiki Almanya ile bugün üzerinde 30'u aşkın devletin olduğu Osmanlı coğrafyasındaki vatandaşlar ve gönüllülerle savaşa katıldı.

Müttefik ordusu ise İngiliz ve Fransız askerlerinin yanı sıra Avustralya, Yeni Zelanda, Hindistan, Nepal ve Senegal gibi sömürgelerden getirilen askerlerden oluşuyordu.


KARA SAVAŞLARI

Müttefik askerlerinin Arıburnu, Seddülbahir ve Kumkale'ye asker çıkarmasıyla Çanakkale Cephesi'nde ikinci dönem başladı.

İngiliz general sir Ian Hamilton, 25 Nisan 1915'te ilk hedef olarak seçtiği Alçıtepe'de beklemediği sert bir direnişle karşılaştı. Anzaklar, 25 Nisan akşamında çıkarma yaptıkları Arıburnu'nda önemli kayıplar verdi.

İtilaf donanması Conkbayırı ve Hisarlık mevkilerine çıkartma yaptı. Çıkartma büyük çabalarla püskürtüldü.

Aynı gün İngiliz Lancashire Tümeni'nin çıkmak istediği Ertuğrul Koyu, Ezineli Yahya Çavuş komutasındaki 26'ncı Alay, 3'üncü Tabur, 12'nci Bölük askerlerince savunuldu. Mehmetçik, burada destan yazarak sayıca üstün düşman kuvvetlerini bozguna uğrattı.


19'uncu Tümen Komutanı Yarbay Mustafa Kemal, 25 Nisan sabahında Arıburnu bölgesinden duyulan top sesleri üzerine bölgeye bir tabur sevkinin gündeme gelmesiyle tümene bağlı 57'nci Alay'ı, bir top bataryası ve süvari birliğiyle bölgeye gönderdi.

Diğer destek birliklerle düşmanın tam teşekküllü 8 taburuna karşı koyan ve önemli oranda şehit veren 57'nci Alay, kahramanlıklarıyla ve vatanı için bile bile ölüme gitmeleriyle adını tarihe altın harflerle yazdırdı.

"BEN SİZE ÖLMEYİ EMREDİYORUM"

Mustafa Kemal'in "Ben size taarruz emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum." sözüyle gözünü kırpmadan düşmanın üzerine yürüyen 57'nci Alay ve diğer birliklerin katıldığı taarruzla ilgili İngiliz subay General Hamilton'ın "Gebe dağlar Türk doğurmaya devam ediyor." sözü de o yıllarda Türk askerinin ortaya koyduğu mücadeleyi akıllara kazıdı.


Yarbay Mustafa Kemal, 26 Nisan'da düşmanın yoğun saldırıları karşısında 72'nci Alay ve 8'inci Dağ Bataryası'nı güney kanada sevk etti. Kolordu başka takviye gönderemeyeceğini bildirdi. Yarbay Mustafa Kemal, bu günü "düşmana karşı en kritik gün" olarak ifade etti.

28-30 Nisan'da Birinci Kirte Muharebesi gerçekleşti. 2 İngiliz, 1 Fransız tugayından oluşan düşman ordusu taarruzu, Osmanlı askerinin savunması karşısında başarısızlığa uğradı. Alçıtepe'yi batıdan yapılacak kuşatmayla ele geçirmeyi planlayan İngiliz-Fransız taarruzu boşa çıkarıldı.

İtilaf Devletleri, Alçıtepe'yi ele geçirebilmek için 6-8 Mayıs'ta İkinci Kirte Muharebesi'ni gerçekleştirdi. Geri püskürtülen taarruz sonrasında Alçıtepe'nin alınamayacağını anlayan İngiliz ve Fransızlar, yeni takviye birlikler istedi.

Verilen büyük kayıplara rağmen İngiliz Donanma Bakanı Winston Churchill'in harekatlara devam edilmesi isteği üzerine, İngiliz Deniz Kuvvetleri Başkomutanı Lord Fischer, yazdığı mektupta "Kahrolası Çanakkale, hepimizin mezarı olacak." ifadesini kullandı.


CHURCHILL İSTİFA ETTİ

İngiliz Deniz Bakanı Churchill de yeni oluşturulan İngiliz kabinesinde yer verilmediği için 17 Mayıs'ta görevinden istifa etti. Aynı gün İngiltere hükümeti, Rusya'dan Gelibolu yarımadasına asker göndermesi talebinde bulundu.

Kuzey Grubu Komutanlığına atanan Esat Paşa, 18 Mayıs saat 20.00'de Arıburnu için taarruz emrini yayımladı. Osmanlı kuvvetleri, dört tümeniyle başlattığı büyük taarruzda başarı sağlayamadı.

Osmanlı ve İtilaf Devletleri arasında 23 Mayıs'ta ateşkese varıldı. Sabah 09.30 ile 16.30 saatleri arasında geçerli olmak üzere yapılan ateşkes yürürlüğe girdi ve taraflar karşılıklı olarak ölü ve yaralılarını toplamaya başladı.

Osmanlı ve İtilaf Devletlerine ait birlikler, saat 16.00'da siperlerine döndü ve savaş tekrar başladı.

MUSTAFA KEMAL ALBAYLIĞA TERFİ ETTİ

Yarbay Mustafa Kemal, Gelibolu Yarımadası'nda büyük başarılar kazandı. Arıburnu'na çıkan Anzak birliklerinin yarımada içine ilerlemesini Conkbayırı'nda durdurdu. Bunun üzerine Mustafa Kemal, 5. Ordu Komutanı Mareşal Liman von Sanders tarafından 1 Haziran 1915'te albaylığa terfi ettirildi.

General Hamilton, 19 Mayıs'ta Osmanlı'nın yaşadığı büyük kayıpları da göz önünde bulundurarak Yassıtepe-Alçıtepe hedeflerini ele geçirmek için taarruz kararı verdi. Taarruzun başlangıcı için üçüncü defa Kirte Köyü seçildi. Osmanlı ihtiyat birlikleri 4-6 Haziran'da düşman birliklerinin taarruzunu bastırdı.

21-22 Haziran'da Birinci Kerevizderesi Muharebesi gerçekleşti. Fransız Kolordusu'nun başlattığı ve amacı Kerevizderesi sırtlarını ele geçirmek olan taarruz, Osmanlı savunması tarafından bastırıldı.

28 Haziran'dan 5 Temmuz'a kadar süren Zığındere Muharebesi başladı. Zığındere'yi ele geçirmek isteyen İtilaf devletlerinin başlattığı taarruzda, arasında sahra hastanesi de bulunan birçok yer, düşman kuvvetlerince hedef gözetmeksizin bombalandı. İngilizler, Zığındere muharebesinde planladıkları hedefe ulaşamadı.

ANAFARTALAR MUHAREBELERİ

Müttefikler, 25 Nisan kara çıkarmasında istenilen sonucu alamayınca Anafartalar'da aynı hedefe ulaşmak için 6 Ağustos'ta yeni birliklerle taarruz etme kararı aldı.

Avustralya, Yeni Zellanda ve Hint birlikleri ile 4 gün süren Kanlısırt muharebeleri gerçekleştirildi. 6 Ağustos sabahı Seddülbahir ve Arıburnu bölgesinde düşman yoğun topçu ateşiyle taarruza geçti.

Anafartalar'da İngiliz birliklerinin ilerlemesi, Anafartalar Grup Komutanı Ahmet Feyzi (Feyzullah) Bey'in iki kez Liman von Sanders'ın emrini tehir etmesi üzerine Anafartalar Grubu Komutanlığına Albay Mustafa Kemal atandı.

Albay Mustafa Kemal komutasındaki Türk birlikleri, 10 Ağustos'ta süngü hücumuyla Conkbayırı'nı öğlene kadar İngiliz askerlerinden temizledi.

Conkbayırı'nda çatışmalar devam ederken, Albay Mustafa Kemal'in göğsüne gelen şarapnel parçası, annesi Zübeyde Hanım'ın hediye ettiği saate isabet ederek saati parçaladı.

MUSTAFA KEMAL'E LİYAKAT MADALYASI

Anafartalar Grubu Komutanlığındaki üstün başarıları nedeniyle Albay Mustafa Kemal'e, "Muharebe Gümüş Liyakat Madalyası" verildi.

İngiliz Savunma Bakanı General Kitchener, 9 Kasım'da Gelibolu'yu ziyaret ederek incelemelerde bulundu, yaklaşan kış mevsiminin savaş şartlarını zorlaşacağını belirterek kış bastırmadan tahliyenin yapılmasını bildiren geniş bir rapor hazırladı.

Akdeniz Seferi Kuvvetler Komutanı General Monroe da yarımadanın boşaltılmasına ilişkin geniş rapor düzenledi.

İngiltere hükümeti, 9 Aralık'ta Gelibolu yarımadasının bir kısmının boşaltılması konusunda kesin karara vardı. Karara göre, Anafartalar ve Arıburnu bölgeleri hemen boşaltılacaktı. Seddülbahir bölgesinde küçük bir miktar asker bulundurulmaya devam edilecekti.

Müttefikler, uzun tahliye faaliyetlerinden sonra 20 Aralık gecesi Arıburnu ve Suvla'dan askeri tahliye etti. İtilaf devletleri, 9 Ocak'ta işgal ettikleri son nokta Seddülbahir'i boşaltarak Gelibolu yarımadasından tamamen çekildi, zafer Türk milletinin oldu.

Böylece, 103 yıl önce "yedi düvele" karşı mücadele veren Türk milleti, "Çanakkale geçilmez" destanını tarihe altın harflerle yazdırdı.

ZAFERİN SONUÇLARI

Çanakkale'de yaklaşık 9,5 ay süren muharebeler, her iki taraf açısından önemli sonuçlar doğurdu.

Müttefik devletlerin hedefine göre, Çanakkale'de açılacak bir cepheyle Osmanlı devletinin başkenti İstanbul alınarak Osmanlı savaş dışı bırakılacak ve Rusya'ya yardım ulaştırabilecekti.

Çanakkale Savaşı'nın sonuçları dünyada ses getirdi. Osmanlı devleti her ne kadar Birinci Dünya Savaşı'nın kazananları arasında yer almasa da bu zafer, Türk milletine öz güven ve milli şuur kazandırdı.

Yaklaşık 250 bin şehidin verildiği Çanakkale Cephesi'nde, Osmanlı devletinin yetişmiş teknik elemanlarının birçoğu şehit düştüğü için Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşu sırasında kalifiye eleman sıkıntısı yaşandı.

Anafartalar ve Conkbayırı'nda başarılarıyla destan yazan Gazi Mustafa Kemal Atatürk, ilerleyen yıllarda Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu olarak dünyanın en başarılı liderleri arasında yer aldı.

ÇARLIK DEVRİLDİ

"Yenilmez" olarak görülen İngiliz ve Fransız donanmaları, Çanakkale'nin sularında yitip gittikten sonra güçlerini Almanya üzerinde yoğunlaştırırken, savaş süresince İngiliz Donanma Bakanı olarak görev yapan Winston Churchill görevinden istifa etmek zorunda kaldı.

Çanakkale Savaşı, Osmanlı devletinin yenilgisiyle sonuçlansaydı, Birinci Dünya Savaşı çok daha kısa sürede bitecekken, bu zaferle birlikte iki yıl daha uzadı. İstediği yardımı alamayan Rusya, Birinci Dünya Savaşı'ndan erken ayrıldı ve ülkede Çarlık devrilip, Bolşevik İhtilali gerçekleşti.

Çanakkale Cephesi açılırken İtilaf Devletlerinin hedeflerinden biri de Balkan devletlerini kendi yanlarında savaşa çekmekti. Fakat bu cephedeki başarısızlık, Bulgaristan'ın İtilaf Devletleri yerine İttifak Devletleri yanında savaşa girmesine sebep olurken Osmanlı devleti ile Almanya arasındaki bağı da güçlendirdi.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN