İsmail Güleç'in Anlatımıyla Delailü'l Hayrat - Klasikler
Klasikler’in yeni bölümünde "Delailü'l Hayrat"ı konuşuyoruz. Delailü'l Hayrat Hz. Peygamber (s.a.v)'e salavat-ı şerifelerin veya selam ve barış gönderimlerinin derlemesidir.
Şâzeliyye tarikatının Cezûliyye kolunun kurucusu olan Faslı Şeyh Cezûlî'nin (ö. 1465) tarafından derlenen ve Kuzey Afrika'dan tutun Endonezya'ya kadar İslam dünyasının her köşesinde camilerde, tekkelerde ve evlerde okunan bir salavat mecmuasıdır. Bu arada Cezulî'nin türbesi Merakeş'te imiş.
Her tarikatın kendine mahsus evrâdı bulunmakla beraber hem tarikat mensupları hem de bir tarikata mensup olmayan müslümanlar tarafından faziletine inanılarak çok okunan evrâd kitapları da bulunmaktadır
Türkler arasında Delâʾil-i Şerîf, Delâʾil-i Hayrât ve Delâʾil diye bilinen risâlenin tam adı Delâʾilü'l-ḫayrât ve şevâriku'l-envâr fî zikri's-salât ʿale'n-nebiyyi'l-muhtâr'dır. "Seçilmiş Hz. Peygamber (s.a.v)'a Salat Konusunda Nurların Kaynağına Ulaştıran Salat ve Selamlar"dır.
Delail'i Hayrat'ın Hikayesi
Bir gün müellif İmam Cezuli'nin yakındaki bir kuyuda abdest almaya gider, ancak suyu çekecek bir yol bulamaz. Keramet sahibi bir genç kız onu görür "İnsanların bu kadar övdüğü bir adam kuyudan su çıkarmayı nasıl bilemez?" der. Sonrasında kuyuya gelir ve suya tükürür. Su taşana ve yere dökülene kadar yükselir. İmam Cezuli abdestini aldıktan sonra ona dönerek, "Bu mertebeye nasıl ulaştığını bana anlat." der. Bu mertebeye Hz. Peygamber'e salavat okuyarak ulaştığını söylemiş. Ancak onun ısrarına rağmen bu salavatın metnini kendisine söylemeyip belli salavatların içinde bulunduğunu ifade etmiş, bunun üzerine Cezûlî bütün meşhur salavatları derleyip kıza göstermiş, kız da söz konusu salavatın bu derlemede birkaç defa geçtiğini söyler.
Diğer bir menkıbeye göre ise Cezûlî'nin bu eseri yazmasına keramet sahibi olan hanımı sebep olmuştur.
Delâil metni
Cezûlî'nin müridi ve halifesi Ebû Abdullah es-Sehlî farklılık gösteren nüshaları düzenleyerek vefatından sekiz yıl önce şeyhine sunar, şeyh de bu fazlalıkların bir bölümünü Delâʾil metnine dahil eder. Delâʾil'in bu tür nüshalarına "nüsha-i dâhiliyye-i Sehliyye", satırların dışına kaydettiği fark ve fazlalıkları ihtiva eden nüshalarına ise "nüsha-i hâriciyye-i Sehliyye" adı verilir. Delâʾil'in Sehlî tertibi olmayan nüshaları da mutemet olan ve olmayan diye ikiye ayrılır. Mutemet olanların satır içine yazılanına "mu'temede-i dâhiliyye", satır dışına yazılanına "mu'temede-i hâriciyye" denir. Mutemet olmayanlar ise daima satır dışına yazılır. Bu farklar "sin", "gayın" ve "mim" harfleriyle gösterilir. Bu durum eserin metnine verilen değeri açık bir şekilde göstermektedir.
Kimler okur?
Delâʾil'i sadece Cezûliyye veya Şâzeliyye mensupları değil diğer tarikat mensupları, hatta bir tarikata bağlı olmayan müslümanlar dahi faziletine inanarak düzenli bir biçimde okurlar.
Niye okunur?
Salavatı belli zamanlarda düzenli bir şekilde okuyanların çok sevap kazanacakları, Hz. Peygamber'in şefaatine nâil olacakları, günahlarının affedileceği, kötü huyları terkedip iyi huylar edinecekleri, maddî ihtiyaçlarının karşılanacağı ve dünya işlerinin düzeleceği belirtilmiştir. Bu salavatı düzenlemiş olması sebebiyle Cezûlî'nin kabrinin misk gibi koktuğuna inanılır.
Nasıl okunur?
Okumaya pazartesi günü başlanır; hangi gün nerelerin okunacağı sayfa kenarına not edilmiştir. Kitap ikinci Pazartesi günü okunacak "Delâilü'l-hayrât Hatim Duâsı" ile son bulur. Delâʾil'i okumaya başlamadan önce niyet ve istiğfar etmek, esmâ-i hüsnâ okumak, başlama ve bitirme duası yapmak âdâbdandır. Delâʾil okumak için izin almak gerektiğine, izinsiz okuyanların çıldırdıklarına dair söylentilerin aslı yoktur. Fakat ehlinden usulüne göre Delâʾil okumanın öğrenilmesi tavsiye edilir.
Delail yazmaları
Delâil'in bir farkı da zamanla hattatların hünerlerini gösterdikleri sanat eseri olmasıdır. Yazıları yanında tezhib, minyatür ve cildleriyle de üstün sanat değeri taşıyan Delâil yazmaları bugün dünyanın çeşitli ülkelerindeki müze ve koleksiyonların seçkin parçaları arasında bulunmaktadır. İçinde Hz. Peygamber'in kabr-i şerifinin resimleri çizilmiş mesela. Meşhur hattat Hafız Osman'ın de Delail'i var. O yazdığı için ondan sonra gelenler de yazmışlar. Bizdeki Delail nüshalarında gül resimleri olur, baş tarafta Hz. Peygamber'in güzel isimlerinin yer aldığı tezhipli bir tablo olur. Mekke-i Mükerreme ve Ravza-i Mutahhara tasvirleri olmazsa olmaz tasvirlerden olur.