Zenginlerin gençlik iksirinin çocuklarla bağlantısı ne?

Çocuklardan elde edilen kimyasal bir maddenin gençlik iksiri olarak kullanıldığı iddia ediliyor ve bu madde, çocuk kaçakçılığı, yasa dışı gibi aktivitelerle ilişkilendiriliyor. Peki, gerçekten böyle bir şey mümkün mü? Fikriyat.com olarak sizlere anlattık.

Yenidoğan Çetesi olayı ile birlikte küresel çapta benzer tartışmalar tekrar alevlendi.

Geçmişte ortaya çıkan QAnon, PizzaGate, Wayfair skandalları ve ardından gelen Epstein Adası gibi olaylar, yasa dışı çocuk ticaretini ve bu karanlık dünyanın merkezinde yer aldığı iddia edilen bir teoriyi yeniden gündeme taşıdı: Adrenokrom iddiası.

Bu teoriye göre, çocuklardan elde edilen bir kimyasal maddenin gençlik iksiri olarak kullanıldığı iddia ediliyor.

Peki, gerçekten böyle bir şey mümkün mü?

🔻🔻🔻

Adrenokrom, adrenalinin oksidasyonu ile üretilen bir kimyasal bileşiktir.

İnsan vücudunda böbrek üstü bezlerinde doğal olarak sentezleniyor; stres, korku ve ağrı gibi durumlarda kan dolaşımına salınıyor.

Ancak bu madde, çocuk kaçakçılığı ve yasa dışı aktivitelerle ilişkilendirilmektedir.

İddialara göre, Adrenokrom'un elde edilmesi için dokuz yaşından küçük çocuklar hedef alınmaktadır.

Bunun sebbebi:

Küçük yaştaki çocuklarda korku ve stres anında vücutta üretilen adrenalin miktarı daha yüksektir ve bu durum, Adrenokrom elde edilmesini kolaylaştırmaktadır.

Çocukların, ensesinin arka kısmından veya omurilik bölgesinden bir şırınga ile toplanan bu kimyasal, daha sonra yasa dışı piyasalarda fahiş fiyatlarla satılır ve gençleşme arayışında olan zengin kişiler tarafından kullanılır.

1950'lerde psikiyatrist Abram Hoffer ve Humphrey Osmond, adrenalinin oksitlenerek beyinde adrenokrom oluşturabileceğini ve bunun şizofreni gibi akıl hastalıklarını tetikleyebileceğini öne sürdüler.

Bu hipoteze dayanarak, yüksek dozda C vitamini ve niasinin beyindeki adrenokrom seviyesini azaltarak şizofreniyi tedavi edebileceğini düşündüler.

Ancak 1973'e gelindiğinde, Amerikan Psikiyatri Birliği, Hoffer'in niasin üzerindeki çalışmalarındaki metodolojik kusurlara dikkat çekti ve adrenokrom hipotezi bilimsel geçerliliğini yitirdi. Yine de bu hipotez, farklı alanlarda etkisini sürdürdü.

Bu dönemde yazılan Las Vegas'ta Korku ve Nefret adlı eser, adrenokrom kavramını popüler kültüre taşıdı.

Kitapta Dr. Gonzo karakteri, adrenokromun sadece canlı bir insanın adrenal bezlerinden elde edilebileceğini iddia etti.

Bu anlatı, adrenokromun etrafındaki tartışmaları derinleştirdi.

Bugün ise gözü morarmış politikacıları, ünlü iş insanlarını ve zengin figürleri sık sık görmüşsünüzdür.

Vatikan Devlet Başkanı Papa Franciscus, ABD eski Dışişleri Bakanı John Kerry gibi isimlerin yanı sıra 2016 yılında Hillary Clinton ve bazı Hollywood ünlüleri hakkında çıkan PizzaGate, Wayfair gibi çocuk kaçakçılığı ve pedofili ağı da bu tartışmaları alevlendirdi. Jeffrey Epstein davası da bu olayların içindeydi.

Her ne kadar bu iddialar bilimsel kanıtlardan yoksun olsa da, dünya genelinde her yıl yaklaşık 8 milyon çocuğun kaybolduğu tahmin ediliyor.

Bu korkunç istatistik, zenginlerin ve güçlülerin çocuklara neler yaptıkları konusundaki endişeleri canlı tutuyor.

Adrenokromun gençleştirici bir etkisinin olmadığı sık sık vurgulansa da çocuk istismarı gerçek ve büyük bir sorun olarak karşımızda duruyor.

Bu iddialar ne kadar çürütülürse çürütülsün, dünyada çocukların güvenliği konusundaki hassasiyet her zaman korunmalı, gerçek suçluları bulmak ve çözmek ödevimiz haline gelmeli.

Editör: Betül SAV

Kurgu: Ayşenur Aslan

Kamera: Serkan Hervenik

💠💠💠

FİKRİYAT.COM SOSYAL MEDYADA!

Fikriyat'ı aşağıdaki sosyal medya adreslerinden takip edebilirsiniz;

👉 TWITTER

👉 INSTAGRAM

👉 FACEBOOK

👉 YOUTUBE 🔔

👉 Fikriyat.com mobil uygulamasını ise buradan indirebilirsiniz.