Gerçek bir hikayenin içli türküsü: Zahidem

Yayınlanma Tarihi: 01.05.2025 11:54 Güncelleme Tarihi: 01.05.2025 11:59

Yüreğimizden eksik olmayan türküler vardır. Söylenemeyenleri dile getirir. Sizlere, Türk halk müziğinin en içli ezgilerinden birinin ardındaki gerçek hikayeyi anlattık. ‘Zahide’m’ türküsünün hikâyesini…”

Kırşehir'in Yukarı Hacı Ahmetli köyünden çıkan ve yıllar içinde Anadolu'nun ortak duygusu hâline gelen "Zahide'm" türküsünün ardında gerçek bir aşk hikâyesi yer alıyor.

Yoksulluğun ve sessiz sevdanın bir araya geldiği bu hikâye, yıllardır dinleyen herkeste derin bir iz bırakıyor.

Henüz küçük yaşlarda öksüz kalan Arap Mustafa, Yukarı Hacı Ahmetli köyünde Hacı Bürozâde Mehmet Ağa'nın yanında çalışmaya başlar.

Tam on iki yıl boyunca o eve hizmet eder.

Bu süre zarfında evin kızı Zahide'ye gönlünü verir. Ancak aşkını kimseyle paylaşamaz.

Yıllar sonra bu içli sevdaya daha fazla dayanamaz ve yakınlarına açılır. Yakınları, Arap Mustafa adına ağadan kızı ister. Fakat ağa, bu delikanlıya kızını vermeyi uygun görmez.

Ardından Arap Mustafa askere gider. Zahide ise o yokken, ailesinin uygun gördüğü Molla Hasan ile evlendirilir.

Bu haberi asker ocağında öğrenen Arap Mustafa, derin acısını dizelere döker. Kırşehir'de dilden dile yayılan ve ozanların belleğine kazınan bu ağıt ilk kez o zaman dillendirilir:

Ve o duygular, bir gün sazın tellerinden dökülür,
Türk halk müziğinin en hüzünlü ezgilerinden biri doğar:

"Zahide'm kurbanın olam nolacak hâlim
Gene bir laf duydum kırıldı belim
Gelenden gidenden haber sorarım
Zahide'm bu hafta oluyor gelin..."

"Abdurrahman Özkan, yıllar boyunca Zahide'den hiç bahsetmez.
Ne türkünün kime yazıldığını söyler…
Ne de duygularını dile getirir.

***
Zaman geçer…

Neşet Ertaş, bir röportajında bu türkünün hikâyesini şöyle anlatır:

"13-14 yaşındaydım. Elime yazılı bir kâğıt verdiler. Sonradan öğrendim ki bu şiiri bir öksüz çocuk yazmış. O çocuğu bir aile yanına almış, o da evin kızına âşık olmuş. Kızın adı Zahide'ymiş. Çocuk askere gidince kızı başkasına vermişler. Ben bu şiiri düzelttim, plağa okudum."

"Zahide kimdi?
Türküden haberdar oldu mu?
Bunların hiçbiri tam olarak bilinmiyor.
Ama bilinen bir şey var ki…
Bu türkü, dillendirilemeyen bir aşkın ezgilerle yankılanmasıydı."

"Bugün hâlâ her dinlendiğinde yürek burkan bu türkü,
nesiller boyu her kalpte taşınan bir Zahide olur.

Bazı aşklar yaşanmaz, sadece yazılır.

Editör: Betül Sav

Kurgu: Ayşenur Aslan

Kamera: Serkan Hervenik