Psikoterapist Gökhan Ergür Anlatıyor: Güzeli Güzel Kılan Nedir? I İnsaniyet Namına
Psikoterapist Gökhan Ergür, İnsaniyet Namına'nın yeni bölümünde "Güzeli güzel kılan nedir?" sorusunun cevabını arıyor: "Yüzeyde boğulan, anlamsızlık çöllerinde kaybolan insan kendisine bir çıkış ve varoluş sahası arıyor. Güzelliğin günümüzde bu kadar çok popüler olmasının temel nedeni anlamsızlığın artmasıdır. Anlamın, derinliğin olmadığı yerde anlamsızlık ve yüzeysellik yani sadece görüntü kalır."
Soru: Güzellik algımız yıllar içinde kalpten göze nasıl kaydı? Burada psikolojik olarak nasıl bir hadise var?
Gökhan Ergür:
Yüzeyde kalmak zahmetsiz ve güvenlidir. Geniş bir alanda istediğiniz gibi at koşturabilirsiniz ama derine doğru inmenin, ilerlemenin maliyeti ve zahmeti oldukça fazladır. Derine indikçe ortam kararır, tekinsiz bir hale bürünür ve tahmin edilemezlik artar.
Ama kesin olarak bildiğimiz bir şey var ki o da tüm büyük güzelliklerin, hazinelerin derinlerde olduğudur. Güzel olan gizil olandır. Kendisini zahmetsiz bir biçimde göstermeyen, sıradan bir bakışla anlaşılmayan ve hissedilmeyendir. Dolayısıyla güzeli görmek, güzel olanı hissetmek için derinleşmemiz, derine inmemiz gerekmektedir. Ancak derinleşme fikri modern dünyanın tercih ve tavsiye etmediği bir yöntemdir. Zira görünenle yetinmek ve sadece görünene inanmak her fırsatta bize ezberletilmeye çalışılan yaşam pratikleridir.
"Şey'leri anlamlı kılan yüzeyler, deriler yani maddedir" inancı insan ruhunu ve bilincini sakatlamıştır. Bir şeyin süslü, pürüzsüz ve parlak görünmesi onu güzel kılar fikri artık hepimizin zihnine kazınmış vaziyette.
Cep telefonlarıyla çektiğimiz fotoğraflar, yapay zekâ teknolojisi ile artık bize dahi sorulmadan cildimizi daha pürüzsüz bir hale getirilerek hem kendi hafızamızda hem de dijital dünya hafızasında depolanıyor. Bu durum aynı zamanda gerçeklik algımıza da hasar veriyor. Yapay zekâ teknolojisi ile derimizi daha pürüzsüz, ince ve değiştirilebilir olarak görmek bir zaman sonra bizi bu görüntünün gerçekliğine ikna ediyor.