Altını çizdiğim satırlar-37
Diyebilirim ki, başımdan böyle bir şey geçti: Beni bir kayığa oturttular, ne zamandı, bilmiyorum artık (...) Tam akıntının ortasında, aşağı doğru giden kayık ve gemilerin sıkışıklığında yönümü iyice kaybettim ve kürekleri elden düşürdüm. Önümde yalnızca koşar adım yaklaştığım ve korktuğum yok oluşu görüyordum; hiç bir yerde kurtuluş göremiyordum. Ve ne yapmam gerektiğini bilmiyordum... O zaman geriye baktım ve sayısız kayıklar gördüm:
Durmadan ve inatla akıntıyı geçiyorlardı. Kıyıyı, kürekleri ve yönü hatırladım. Geriye doğru akıntıya ters istikamette kıyıya doğru kürek çekmeye başladım. Kıyı Tanrı' ydı, yön gelenek, kürekler bana verilen özgürlük... (L.N.TOLSTOY / İtiraflarım)
Fakat bu müddet içinde ruhu epey yol aldı. Ruhlarımız çok kere bize haber vermeksizin kendiliğinden olgunlaşmasını bilir. Aksi halde mümkün müdür ki, Necdet bir saat içinde yirmi senelik mesafeyi hep birden almış olsun! (Y.K.KARAOSMANOĞLU / Sodom ve Gomore)
Aşk, aşktan sonrasını düşünmeye başladığımızda biter. (MEHMET EROĞLU / Zamanın Manzarası)
Haşmet Babaoğlu - Sabah
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
YAZAR ARŞİVİ
Temmuz 20, 2018
“Eski Türkiye”nin 15 Temmuz’u...
Temmuz 19, 2018
İki farklı ama ikisi de “halksız” çevre...
Temmuz 17, 2018
NATO'nun derdini bilen var mı?
Temmuz 16, 2018
O gece en baştan başladık oradan devam edeceğiz
Temmuz 15, 2018
15 Temmuz ve sonrası üzerine notlar
Temmuz 13, 2018
Tatil barışı!
Temmuz 12, 2018
Sıra geldi “Başkancıklar” döneminin sonlanmasına...
Temmuz 10, 2018
Adam...