Arama

Aksa Tufanı yeni bir intifadanın ayak sesleri olabilir mi?

İzzeddin el-Kassam Tugayları 7 Ekim'de karadan, denizden, havadan ve çok sayıda noktadan "Aksa Tufanı" adını verdikleri kapsamlı bir operasyon başlattı. Buna karşılık işgalci İsrail, Gazze'de katliama başladı. Yaşanan son gelişmelere bütüncül bir bakış açısıyla bakabilmek amacıyla HAMAS'ın nasıl kurulduğu, 7 Ekim'de gerçekleşen savaşın sebebini, siyasi-sosyal hayatta nelere yol açacağını Orta Doğu Uzmanı Zahide Tuba Kor ile konuştuk.

◾ Şeyh Ahmed Yasin liderliğindeki HAMAS, içeriden bir aktör ve İntifada'nın öncüsü olarak bu dönemde parladı ve bir dini-toplumsal hareketten direniş hareketine dönüştü. 1990'larda FKÖ'nün yürüttüğü Oslo Barış Süreci'ne ve İsrail'e teslimiyete karşı çıktı ve Filistin halkının aleyhine gördüğü bu süreci engellemeye çalıştı.

◾ 2000'de başlayan İkinci İntifada'da öncü rol oynadı ve lider kadrosu İsrail'in suikastlarına uğradı. Batı'da neden terör örgütü olarak görüldüğünü bundan anlayabilirsiniz.

Şeyh Ahmet Yasin ile Ehud Barak'ın ortak kehaneti

HAMAS, İkinci İntifada sona ererken 2005'te siyasete girme kararı aldı ve Ocak 2006'da yapılan Filistin seçimlerinde yüzde 60 küsur oy alarak tek başına iktidar oldu. Ancak hükümet daha ilk andan itibaren Batı'nın ve İsrail'in siyasi ve iktisadi tecridine maruz kaldı. Çünkü kendisinden İsrail'i tanıması ve Oslo Anlaşmalarını kabul etmesi, kısaca el-Fetihleşmesi istendi.

◾ 2007'deki başarısız darbe girişiminin ardından zaten coğrafi bakımdan bölünmüş olan Filistin toprakları siyaseten de bölündü; Batı Şeria'da el-Fetih/FKÖ, Gazze'de HAMAS hükümeti kuruldu. Gazze halkı HAMAS'a oy verdiği için cezalandırıldı; açık hava hapishanesine çevrilen Gazze 2006'dan bu yana defalarca İsrail'in çok yıkıcı saldırılarına maruz kaldı.

◾ Öte yandan İzzettin Kassam Tugayları ve diğer direniş örgütleri için en büyük kazanım, 2005'te İsrail'in Gazze'den çekilmesi ve 2007'deki darbe girişimi sırasında İsrail'le işbirliği içindeki unsurların temizlenmesi oldu. Bu sayede Gazze'de İsrail'i sürpriz bir baskınla felç edecek şekilde Filistin direnişinin altyapısı tesis edilebildi.

Betül Sav: HAMAS neden 7 Ekim'i seçti? Bunu planladılar mı, bu husus hakkında ne düşünüyorsunuz?

Orta Doğu Uzmanı Zahide Tuba Kor: 7 Ekim tarihi planlı. 15 Eylül'den itibaren ardı ardında gelen Yahudi bayramları vardı. 6 Ekim bir haftalık Sukkot Bayramı'nın son günü ve 7 Ekim de hem bir başka bayram hem de kutsal kabul edilen Şabat (Cumartesi) günüydü. Yani İsrail'in bayram tatil sezonuydu. Sınırda görevli güvenlikçilerin sayısı azalmıştı. Ve Mısır ile Suriye'nin sürpriz bir saldırıyla İsrail'i şok ettikleri Kefaret Günü (Yom Kippur) Savaşı'nın 50. yıl dönümüydü.

Yahudilerin bayramlarda ve özel günlerde Mescid-i Aksa'ya yaptıkları baskınları artar; mevcut statükoyu bozacak şekilde daha evvel yasak olan ibadetlerini ve ritüellerini bu kutsal mekânda yapmak için inatlaşırlar. Biz maalesef farkında değiliz ama haftalardır Mescid-i Aksa'da gerginlikler vardı; baskınları artırmaya, daha önce yasak olan ritüelleri yaparak statükoyu değiştirmeye ve yeni kazanımlar elde etmeye çalışıyorlardı. Biz neden olan bitenin farkında değiliz? Çünkü Filistin'in gündemimize girmesi için illaki kan akması ve bir de Ramazan ayı olması lazım!

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN