Turgut Uyar'ın Terziler Geldiler şiirine kavramsal bir bakış
Kendine has şiir dili, hüzün ırmağında yıkanan kelimeleri ve işlediği temalar ile insanlara tesir eden Turgut Uyar, şiirleriyle edebiyat tarihimize damga vurdu. Genellikle soyut ve içsel duyguları işlediği eserleri ile tanınan Uyar'ın hayatı, edebi kişiliği ve Terziler Geldiler şiirine dair sizler için kavramsal bir inceleme hazırladık.
Giriş Tarihi: 22.08.2023
17:01
Güncelleme Tarihi: 23.08.2023
12:24
Turgut Uyar'ın Terziler Geldiler şiirine Her bir bakış
🔹 Turgut Uyar'ın "Tütünler Islak" kitabından "Terziler Geldiler " şiiri, 'İkinci Yeni' şiir anlayışının özelliklerini yansıtan bir şiir olması bakımından önemlidir.
🔹 Terziler Geldiler , zengin imgelemleri , soyut ve kapalı bir anlamı üzerine inşa edilmiş olmasıyla hermeneutik bir bakışa müsait bir metindir. Şiirin özüne, gizlenen anlamlarına imgeler üzerinden bir yorum getirilebilir.
Hermeneutik nedir? Yorumlama teorisi olarak tarif edilir.
Herhangi bir ifade, anlam, metin ya da sanat eserini
yorumlama sanatıdır.
"Terziler geldiler. Kırılmış büyük şeylere benzeyen şeylerle
daha çok koyu renklere ve daha çok ilişkilere
Bir kenti korkutan ve utandıran şeylerle.
Kumaşlar bulundu ve uyuyan kediler okşandı. Sonra
sonsuz çalgısı sevinçsizliğin.
Çay içmeye gidenler vardı akşamüstü, parklara gidenler de
Duruma uymak kısaltıyordu günlerini artamayan eksilmeyen bir hüzünle...
🔹 Terziler Geldiler şiiri, henüz daha şiirin ilk kelimesinde inşa edilmek istenen anlamı terzi imgesi üzerinden verir. "Terzi" imgesinin anlamsal değeri "bir şeyleri onarma " "yeni bir şey ortaya çıkarma " şeklinde yorumlanabilir. Terziler, genellikle kent yaşamında ihtiyaç duyulan, giydirme ve düzeltme işlerini yapan kimselerdir.
🔹 Şeylerin inşasını, bir değişim süreci olarak da yorumlamak mümkündür. İslam 'da terzi motifi Hz. İdris'e (AS) atfedilir ve terzi motifi referansları onun üzerinden kurulur. Hz. İdris (AS) tarihte bilinen ilk terzi olarak geçer ve içinde bulunduğu kavmi "onarma" "dikme " görevleri ona verilmiştir. Terziler Geldiler şiirinde Hz. İdris 'e (AS) bir referans var mıdır bilinmez ancak bir paralel görev için terzi imgeleri kullanılmış olma ihtimali kuvvetlidir.
🔹 Hem modern Türk şiiri nin şekillemesi hem de Batılılaşma sürecindeki Türkiye'nin bir medeniyet inşası benzer sancılar doğurur. 'İkinci Yeni' şiirinde sıkça kullanılan izleklerden biri olan kendine ve topluma yabancılaşma meselesi, 'İkinci Yeni' şairleri arasında en çok Uyar'ın şiirlerinde rastla nır.
🔹 Şiirde, terzilerin geldikleri mekan kenttir. Kırılmış, koyu renkler ve çok ilişkiler... Turgut Uyar, kent yaşamının hızlı ve karışıklığını eleştirir. Umutsuz, yapayalnız, değerleri zayıflamış ve varolma çabası içindeki insanların bir şekilde hayata tutunma arayışlarını bir kentlinin en önemli problemi olarak ifade eder.
İKİNCİ YENİ'NİN ŞİİRİMİZE GETİRDİĞİ YENİLİKLER
🔹 1950'li yıllarda köyden kente göçün yoğun şekilde gerçekleşmesi, Türkiye'de kentli bir toplumu ortaya çıkarmasından ziyade, köylü ve kent kavramları ayrı ayrı yerlerde konumlanmıştır. Kentlere göç eden köylüler kenti değiştirmemiş kendileri değişmişlerdir. Yıllarca kentlerde yaşayan insanların kurallarına ve yaşayışlarına yabancı olan köylüler, yeni bir ahlaki durumla karşı karşıya kalması bakımından korkuya kapılmışlardır .
🔹 Şiirde "terzi" izleği ile yakın dönem Türkiye'sinin (modern) kaotikliği üzerine durulduğu en kabul yaygın tespittir. Kent kavramı Turgut Uyar'da karışıklık, kalabalık ve yapaylık çağrışımlarını uyandırır.
"Çay içmeye gidenler vardı akşamüstü, parklara gidenler de
Duruma uymak kısaltıyordu günlerini artamayan eksilmeyen bir hüzünle...
Yorgun ve solgundular, kumaşları buldular, kenti doldurdular
O çelenk onbin yıllıktı, taşıyıp getirdiler
Ölülerini gömmüşlerdi, kalabalıktılar, tozlarını silkmediler
Bütün caddeler boşaldı, herkes yol verdi."
🔹 Doğanın ve iklim şartlarının insan yaşamı üzerindeki etkisi ni yön tayin edicidir. "Kent " bir yaşam mekanı olarak gelişmişliğin ve medeniyetin sembolü olarak görülür.
🔹 Turgut Uyar, "Terziler Geldiler " şiirinin ilk bölümü kabul edilen terzi izleği üzerinden anlattığı kısımda 'kent'in bu işlevini yitirdiğini, daha ziyadesiyle yozlaşmaya ve insanlar arasında bir çeşit yıkıcı etkisi olduğunu bu şiirde net şekilde hissettirir.
"Bir şey vardı ısınmaz kalın kumaşların altında,
kesip biçtiler
Patron çıkardılar, karşılaştırdılar,
Katlanılmaz bir uykunun sonunu kesip biçtiler
Şarkılara başladılar ölmüş olan bir at için
Makaslarını bırakmadılar
Bekleniyorlardı."
🔹 Terzilerin işlerini kendi içlerinden aceleyle yapıyor olması, yetişme çabası ve devir halinde olması hiçbir zaman tam olmuşluk hissi nin olamayacağı yönünde bir izlenim oluşturur.