Allah katında fakirlik ve zenginlik
Dünyanın var olduğu günden beri daima konuşulan bir husus var; zenginlik ve fakirlik... İnsana sonradan yüklenen bu iki özellik ne övülecek ne de yerilecek bir mevzudur. Bir Müslüman için önemli olan İslam'a uygun olarak mutedil bir yaşam sürmek ve yaşantımızı bunun üzerine inşa etmek. Peki, Kur'an-ı Kerim ve hadislerde bu durum nasıl geçer?
Giriş Tarihi: 13.11.2024
15:55
Güncelleme Tarihi: 13.11.2024
18:07
🔹 Sevgili Peygamberimiz (SAV) sadece fakirlerin konuşup onların sıkıntısını dinlememiş, bunun yanında zenginlerin de dertlerini dinleyip, onlara çözümler üretip, çıkış yolları aramıştır.
🔹 Bir fakirin din ve ahlakla ilgili sorunları nasılsa zenginin de aynı meselelerde şikayetleri olabilir. Günah ya da sevap da aynı şekilde, bu maddi durumla ilgili değil tamamen insan olmakla yakından alakalı bir mevzudur.
🔹 Maalesef fakirliği kaçılması gereken, zenginliği ise varılması gereken bir yer olarak görmek toplumumuzun genel yanılsamalarından biri olarak karşımıza çıkıyor.
🔹 Genel yanılsamalardan biri de şudur; insanlar fakirliği Allah'ın (CC) bir imtihanı, zenginliği ise Allah'ın (CC) bir lütfu olarak görme alışkanlığı dünyanın ilk var olduğu günden beri süregelen bir mevzudur.
Hz. Ömer'in (RA) ilkleri
🔹 Dinimizi ve Peygamber Efendimiz'i (SAV) doğru anlayabilmek adına ne fakirliği karalamak ne de zenginliği yüceltmek gerekir. Zaten Peygamberimiz Hz. Muhammed'in de (SAV) "Ey insanlar, siz fakirsiniz çalışın, zenginleşin" dememiştir.
🔹 Dinimizde buna dair herhangi bir yorum çıkarmak çok anlamsız ve yanlış bir durum olur. Zihnimizde de fakirleri devamlı yardıma muhtaç insanlar olarak, zenginleri de özenilmesi gereken bir konumda görmek sıkıntılı bir haldir.
🔹 Ne zengini hırpalamak ne de fakiri her daim tolere etmek kati surette doğru bir davranış değildir. Yukarıda bahsettiğimiz kısmı özetleyecek olursak bunlar tamamen zengin hayranlığına girer.
🔹 Din anlatıcılarının da en çok dikkat etmesi gereken konu kesinlikle, anlatım esnasında her şeyi zenginlerin yapabileceği işlermiş gibi lanse etmek, örnekleri sürekli paralar üzerinden vermek, konuşmaları bunun üzerine kurmak dine zarar veren en büyük etmenlerdendir.
Hz. Hafsa'nın (ranha) hiç kapanmayan penceresi
🔹 Bu konuya bağlı olarak Fatır suresi nin 15. ayeti, "Ey insanlar! Allah'a muhtaç olan sizlersiniz. Allah ise hiçbir şeye muhtaç değildir ve mutlak kemaliyle hep övgüye lâyık olan O'dur" karşımıza çıkar.
AYETİN TEFSİRİ:
🔹 İnsanı yaratan ve onun ihtiyaçlarını en iyi bilen Cenâb-ı Allah bütün beşeriyete yönelik bir uyarıda bulunmaktadır: Allah'a muhtaç olan insanlardır, Allah ise hiçbir şeye ve hiç kimseye muhtaç değildir. Üstelik yaratılmışlar üzerindeki üstün nimetlerinden ötürü hamdedilmeye lâyık olan yalnız O'dur. Bu uyarıdan, insanın ibadete ihtiyacı olduğu, dolayısıyla din duygusunun ve Allah'a ibadet etme eğiliminin fıtrî olduğu ve baskı yöntemleriyle yok edilmesinin mümkün olmadığı anlaşılmaktadır.
TEFSİRİN TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ