Arama

İsra suresinden Müslümanlara ödevler

Müslümanların şahsiyetlerinin gelişmesindeki en önemli etkiyi Kur'an-ı Kerim ve hadis-i şerifler yapar. Hidayet rehberi olan yüce kitabımız, müminlerin kişiliğini inşa eder. İdeal bir şahsiyetin nasıl olacağı, olumlu ve olumsuz nitelikleri ile anlatılır. Müslümanların özelliklerinin anlatıldığı ayetlerden bazıları da İsra suresinde yer alır. Burada bütün insanlığa düşen görevler anlatılır. Gelin, İsra suresinde Müslümanlara verilen ödevlere daha yakından bakalım.

Sesli dinlemek için tıklayınız.
  • 4
  • 14
AKRABAYA VE MUHTAÇLARA İYİLİK ETMEK
AKRABAYA VE MUHTAÇLARA İYİLİK ETMEK

"Akrabaya, yoksula ve yolcuya hakkını ver. Gereksiz yere de saçıp savurma! Çünkü savurganlar şeytanların dostlarıdır. Şeytan da rabbine karşı çok nankördür." (İsra suresi, 26-27. ayet)

Fikriyat Kur'an-ı Kerim uygulamasından
İsra suresinin 26-27. ayetlerini okumak için tıklayın

Müslümanların üçüncü ödevi muhtaçlara, akrabaya, yoksula ve yolcuya iyilik yapmaktır. Ayette geçen "hakkını ver" ifadesi nafaka, zekât ibadeti ve nafile hayırları kapsar. Çünkü yüce Allah'ın kullarına verdiği zenginlikte diğer insanların da hakkı bulunur. Peygamber Efendimiz (SAV) bir hadis-i şerifinde şöyle buyurmaktadır:

"Ancak iki kişi gıpta edilmeye değer: Birisi, Allah'ın kendisine Kur'ân ihsan ettiği ve gece-gündüz onunla meşgul olan (onu okuyan, onunla amel eden) kimsedir. Diğeri de Allah'ın verdiği malı gece-gündüz (fakirlere) infak eden kimsedir."

(x) (Buhârî, Fedâilü'l-Kur'ân, B. 20; Müslim, Salâtü'l-Misâfirîn, H.No: 266)

➡ Ayet-i kerimede Allah'ın kendisine mal, mevki ve nimet verdiği halde O'nun rızasına aykırı hareket eden kimseler, şeytanın dostu olarak nitelendirilmiştir.

  • 5
  • 14
CİMRİLİKTEN VE İSRAFTAN SAKINMAK
CİMRİLİKTEN VE İSRAFTAN SAKINMAK

"Eli sıkı olma, ölçüsüzce eli açık da olma; sonra kınanacak, kendi kendine hayıflanacak duruma düşersin!" (İsra suresi, 29. ayet)

Fikriyat Kur'an-ı Kerim uygulamasından
İsra suresinin 29. ayeti okumak için tıklayın

Müslümanların dördüncü ödevi, cimrilik ve israftan sakınmaktır. Her ikisi de haramdır ki dinin uygun gördüğü ölçülerde hareket etmekten kaçınmayı ifade eder. Peygamber Efendimiz (SAV)asırlar önce cimriliği bir "hastalık" olarak nitelendirerek dualarında bu hasletten Allah'a sığındı.

Cimriliğin kaynağı şeytandır ve Allah'ın sevmediği bir durumdur. Nitekim Bakara suresinde şöyle buyrulmaktadır:

"Şeytan sizi fakirlikle korkutur ve size, (cimrilik gibi) çirkin olan şeyleri ve hayasızlığı emreder. Allah ise size kendi katından mağfiret ve bol nimet vaad ediyor. Şüphesiz Allah, lütfu geniş olandır, hakkıyla da bilendir." (Bakara suresi, 268. ayet)

➡ Cimrilik ve israfın ortası cömertliktir.

  • 6
  • 14
ÇOCUKLARI KORUMAK
ÇOCUKLARI KORUMAK

"Fakirlik korkusuyla çocuklarınızın canına kıymayın! Biz onların da sizin de rızkınızı veririz. Onları öldürmek gerçekten büyük bir günahtır." (İsra suresi, 31. ayet)

Fikriyat Kur'an-ı Kerim uygulamasından
İsra suresinin 31. ayetinin tefsirini okumak için tıklayın

Müslümanların beşinci ödevi, çocukların hayatını korumaktır. İslam öncesinde Araplar, az da olsa geçim gayesiyle çocuklarını öldürüyorlardı. İnsanlar zamanla sebebi değişse de dolaylı ya da doğrudan çocuklarını öldürmeye devam etti.

➡ Bir bebek, anne rahmine düştüğü andan itibaren haklara sahiptir ve onun canına kast etmek büyük günahtır. Nitekim Peygamber Efendimiz (SAV) "Çocuğun senin üzerinde hakkı vardır" buyurmaktadır.

Fahreddin er-Razi, çocuklara karşı sevgisizliği kötü ahlakın en belirgin özelliği olarak tanımlar: "Çocuklara karşı sevgisizlik, ruhun şiddetle karardığına ve kalbin katılaşmışlığına delâlet eder; bu cürüm kötü ahlâkın en belirgin örneklerindendir. Allah, öyle kötü huyların önlenmesi maksadıyla evlâtlara güzellikle davranmayı teşvik etmiştir."

  • 7
  • 14
ZİNADAN KAÇINMAK
ZİNADAN KAÇINMAK

"Zinaya yaklaşmayın! Çünkü o hayâsızlıktır, çok kötü bir yoldur." (İsra suresi, 32. ayet)

Fikriyat Kur'an-ı Kerim uygulamasından
İsra suresinin 32. ayetini dinlemek için tıklayın

Müslümanların altıncı ödevi, zina ve fuhuştan kaçınmaktır. Dikkat edilirse yüce Allah, "zina yapmayın" değil "zinaya yaklaşmayın" buyurmaktadır. İnsanları bu yola sevk edecek davranışlardan da uzak durmayı ifade eder. Ayet-i kerimede zinanın insanın temiz fıtratına aykırı olduğuna dikkat çekilir.

➡ Ebû Hüreyre'den (RA) rivayet edildiğine göre, Rasulullah (SAV): "Müflis kimdir, biliyor musunuz?" diye sordu. Ashab "Bizim aramızda müflis, parası ve malı olmayan kimsedir, dediler. Rasûlullah (SAV) şöyle buyurdu:

"Şüphesiz ki ümmetimin müflisi, kıyamet günü namaz, oruç ve zekât sevabıyla gelip, fakat şuna sövüp, buna zina isnâd ve iftirası yapıp, şunun malını yiyip, bunun kanını döküp, şunu dövüp, bu sebeple iyiliklerinin sevabı şuna buna verilen ve üzerindeki kul hakları bitmeden sevapları biterse, hak sahiplerinin günahları kendisine yükletilip sonra da cehenneme atılan kimsedir." (Müslim, Birr 59)

EBU HÜREYRE KİMDİR? 🔍
Ebu Hureyre (RA), İslam tarihinde en çok hadis rivayet eden sahabelerden biridir. Güçlü bir hafızaya sahip olan Ebu Hureyre, okuma yazma bilmediği için hadisleri daima tekrar etmiş ve böylece bilgisini diri tutmuştur.

  • 8
  • 14
ADAM ÖLDÜRMEMEK
ADAM ÖLDÜRMEMEK

"Haklı bir sebep olmadıkça Allah'ın dokunulmaz kıldığı cana kıymayın. Bir kimse haksızlıkla öldürülürse velisine yetki verdik; ancak o da öldürme hususunda haksızlığa sapmasın; çünkü o, yeterince yardıma mazhar olmuştur." (İsra suresi, 33. ayet)

Fikriyat Kur'an-ı Kerim uygulamasından
İsra suresinin 33. ayetinin mealini okumak için tıklayın

Müslümanların altıncı ödevi, haksız yere can almamak, adam öldürmemektir. Her bireyin yaşama hakkı vardır. Hayatın dokunulmazlığı, doğuştan sahip olunan haklardan biridir. Büreyde (RA) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (SAV) buyurmuştur ki: "Bir mü'minin öldürülmesi, Allah katında dünyanın yok olmasından daha büyük bir günahtır." (Nesâî, Tahrîm 2)

➡ Birtakım hukuki sebepler dışında canlıların hayatı dokunulmazdır. Zaten bu hukuki yetki de tamamen devlete verilir. Kişilerin böyle bir ceza vermesi mümkün değildir.

➡ Haksız yere öldürülen kişinin velisine, ölüm cezasından önce diyet veya affetme seçeneklerinin düşünülmesinin daha uygun olduğu hatırlatılmalıdır. Fahreddin er-Razi, "Öldürülen kişi mazlum olma sıfatını tam olarak taşımazsa konu bu âyetin hükmüne girmez, yani böyle bir olayda ölüm cezası uygulanmaz" görüşündedir.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN