Peygamber Efendimizin dilinden yüce ahlakı
Hak Teala; dertliler tabibi, ümmetine şefaatçi, en sevgili olarak dünyaya irşad için gönderilen Efendimizin (SAV) Kur'an-ı Kerim'de büyük ve en güzel ahlak sahibi olduğunu ve Allah'ın Resulü'nde Müslümanlar için güzel bir örnek bulunduğu bildiriliyor. Peki, Peygamber Efendimiz hadislerinde kendisinden nasıl bahsetti?
Giriş Tarihi: 10.07.2020
18:08
Güncelleme Tarihi: 07.10.2022
15:38
◾ İnsanlara büyük değer veren yolda karşılaştığı kişilere selam verir ve dua ederdi. Kibirlenme, büyüklük göstermezdi. "Ey insanlar! Hepiniz ademdensiniz, adem ise topraktandır. İnsanlar tarağın dişleri gibi birbirine eşittir. Kimsenin diğerine takva dışında üstünlüğü yoktur" diyerek herkesin eşit haklara sahip olduğunu belirtirdi.
◾ Peygamber Efendimiz (SAV), bir hoşgörü abidesiydi. Öyle ki on yıl hizmetinde çalışan Hz. Enes'e (RA) yapılan bir işe "niçin böyle yaptın" veya yapılmayana "niçin yapmadın" demedi.
◾ Enbiya Suresi'nin 107. ayet-i kerimesinde, "alemlere rahmet" olarak tüm evrene; bir rahmet vesilesi olarak gönderildiği belirtilir. Efendimizin (SAV) şefkati ve merhameti de evrenseldi. Yaratılmışlar içinde, Allah Teâlâ'nın isimleriyle anlatılan, sadece O'nun mazhar olduğu bir ayrıcalıktı. Hz. Peygamberin (SAV) özelliklerini bizlere anlatan Rabbimiz, Tevbe Suresi'nin 128. ayetinde şöyle buyurmaktaydı:
◾ "And olsun ki, size içinizden öyle bir peygamber gelmiştir ki, sizin sıkıntıya uğramanız O'na çok ağır gelir, sizlere karşı çok düşkündür. Bütün müminlere de çok şefkatli ve çok merhametlidir."
Ayette geçen Raûf ve Rahîm sıfatı, aynı zamanda Allah Teâlâ'nın esma-i hüsnasıdır ve sadece peygamberimize özgü bu durum, Onun şefkat ve merhametinin en çarpıcı işaretidir.
Âlemlere rahmet: Hz. Muhammed (sav)
◾ Tüm evreni kuşatacak enginlikte şefkat ve merhamet sahibiydi.
"Ben rahmet peygamberiyim. Ben baskıcı değilim. Ben abbar değilim. Ben zorba değilim. Kral ve imparator da değilim. Ben güzel ahlakı tamamlamaya geldim. Ben Allah'ın kulu ve elçisiyim. Beni övgüde aşırı gidip de Hz. İsa'ya söylenen sözü benim hakkımda söylemeyin." (Ahmed b. Hanbel, Müsned, IV, 395)