Sanatın İslam ile buluşması
Toplumlar, hayal gücü ve sezgileri sayesinde en basit ve temel malzemeleri kullanarak her dönem sanat icra etmişlerdir. İnsanlar, en esaslı ihtiyaç ve ayrıcalık olan sanat dallarını icra ederken de dini temel almışlardır. Sanatın oluşumunda en etkili unsurlardan biri şüphesiz inançtır. İslam sanatı da buradan esinlenerek birbirinden eşsiz eserler üretmiştir.
Giriş Tarihi: 24.08.2023
16:27
Güncelleme Tarihi: 24.08.2023
16:28
🔸 İslam sanatı, birçok araştırmacının dikkatini çeken geniş bir alandır. Bu alanda öncü isimlerden olan Oleg Grabar, İslam mimarisini dini ve sosyal motivasyonlarla inşa edilen yapılar şeklinde ikiye ayırır.
🔸 Bunlardan ilki, inananların dini pratiklerini yerine getirmek için inşa ettikleri cami gibi ibadet mekanlarıdır. Diğeri ise toplumsal yaşamı idame ettirmek üzere kurulan okul, hastane gibi yapılardır. Bu yerlerde de İslami ögeler içeren detaylara rastlanır.
Oleg Grabar kimdir? Oleg Grabar, İslam sanatının oluşumu ve gelişimi üzerine yaptığı çalışmalar ile tanınan bir uzman.
İslam sanatının zirve unsuru: Geometri
HAT SANATI
🔸İslam sanatı deyince akla ilk gelen alanlardan biri Hüsn-i Hat'tır. Ortaya çıktığı dönemde Arap kaligrafisi daha sonra İslami kaligrafi olarak anılan bu sanat dalı , Arap yazısını estetik ölçüleri göz önünde bulundurarak yazma sanatıdır.
🔸 Oluşumunun ilk aşamaları milattan önceki yıllara dayanan Arap alfabesi, İslamiyet ile birlikte kemale ermiştir. Estetik unsurlar bu harf sistemine öylesine nüfuz etmiştir ki Kur'an-ı Kerim yazısı, sanat yazısına evrilmiştir.
HAT ÇEŞİTLERİ
🔸 Hat sanatının "aklam-ı sitte" denilen ve bugün sıklıkla kullandığımız fontları anımsatan sülüs, nesih, rik'a gibi çeşitli yazı stilleri vardır. Bu yazıları birbirinden farklı kılan başlıca etken, kullanılan kamış kalemlerin kesim şekli ve ağız genişliğidir.
🔸 Nesih , küçük olması ve çok fazla yer kaplamaması sebebiyle özellikle kitap yazımında en sık kullanılan yazı stilidir. Sülüste ise nesihe göre daha genişçe bir kalem kullanılır.
🔸 Sanat geleneğinde ümmü'l hat yani yazıların annesi olarak adlandırılır. Rik'a ise Osmanlı Devleti tarafından gündelik hayatta kullanılmak üzere geliştirilen pratik bir yazı çeşididir.
Hüsn-i hat nedir? Bir hattat nasıl yetişir?
OSMANLI HATTATI MEHMED ŞEVKİ EFENDİ
🔸 Osmanlı devrinde yaşamış olan Mehmed Şevki Efendi, hat sanatının büyük üstatlarından sayılır. Dayısından almış olduğu eğitim sayesinde sülüs, nesih ve rik'ayı öğrenir. Daha sonra "Şevki Mektebi" diye anılan günümüzde hala sıkça kullanılan bir üslup geliştirir.
🔸 Hayatının sonuna kadar sanata olan ilgisini kaybetmez ve talebeler yetiştirmeye devam eder. Usta hattat, öğrenci yetiştirmekte oldukça hassastır. Öyle ki, gereken ilgiyi gösteremeyeceğinden korkarak hayatının belli bir döneminden sonra on talebeden fazla kişiye eğitim vermez. Bu durum Osmanlı Devleti'nde hat sanatına gösterilen özenin bir göstergesidir.
🔸 Osmanlı'da hat sanatına bu kadar ilgi gösterilmesinin başlıca sebebi muhakkak Kur'an'a karşı duyulan muhabbet ve saygıdır. H attatların yazıya olan ilgisi bütün İslam alemi tarafından bilinir.
MİNYATÜR SANATI
🔸 İlk çağ medeniyetlerinden itibaren örneklerine rastlanan minyatür sanatı, genellikle kitaplardaki spesifik konuları açıklamak için sayfaların kenarlarına suluboya ve altın, gümüş yaldızla yapılan resimlerdir.
🔸 Minyatürler ışık-gölge oyunları sayesinde derinlik algısından arındırılmış iki boyutlu görsellerdir. Minyatür, özellikle Selçuklular, İlhanlılar ve Osmanlılar gibi Türk İslam Devletleri eserlerinde sıkça rastlanan bir alandır. Nakkaş Osman, Levni, Nakkaş Nigari, Matrakçı Nasuh Osmanlı döneminin en başarılı minyatür sanatçılarındandır.
İnce bir sanat "minyatür"