Arama

"Cep Herkülü: Naim Süleymanoğlu" film analizi

Cep Herkülü: Naim Süleymanoğlu filmi, ülkemiz ve dünya spor tarihine damga vuran efsanevi halterci Naim Süleymanoğlu'nun hayat hikayesini anlatır. Dönemin tarihine de ışık tutan yapım, komünist yönetimle idare edilen Bulgaristan'ın Türk azınlığa uyguladığı zulmü gözler önüne serer. Bu süreçte Naim, bu acımasız hak ihlallerini tüm dünyaya haykırmak için omuzlarına büyük bir sorumluluk alacaktır. Sizler için, Cep Herkülü: Naim Süleymanoğlu filminin analizini yaptık.

🔸 Her şey, 1983 yılında Moskova'da gerçekleşen SSCB Dünya Şampiyonası'nda başlar. Naim'in kaldıracağı haltere hile karıştırılarak dengesiz yük koyulur. Amaç, yenilmez Naim'in başarısız olmasını sağlamaktır.

🔸 Ancak Naim, buna rağmen kazanarak Bulgaristan Cumhuriyeti'nin gururu olur. Öyle ki Bulgaristan adına kazandığı başarılarından ötürü Naim'e araba bile hediye ederler.

KÖKLERE DÖNÜŞ OPERASYONU

🔸 Naim'e çok iyi davranan Bulgaristan'ın gerçek yüzü, 26 Aralık 1984 tarihli "Karanlık Gece"de ortaya çıkar. Azınlık olan Türklere karşı 'Köklere Dönüş Operasyonu' başlatılır. Asimilasyon kampanyası ile okullarda Türkçe ders okutulması yasaklanır, camiler kapatılır, Türkçe gazeteler yayından kaldırılır, kamuya açık yerlerde Türkçe konuşmak yasaklanır.

🔸 Komünist zihniyetin ırkçı yaklaşımı nedeniyle Mestanlı'daki Türkler, askerler tarafından dövülür, hor görülür. "Ulusal Kurtuluş Yolu" adı altında Türkler katledilir. O sırada Sofya Spor Oteli'nde olan Naim'in ailesi de bu kanlı operasyondan etkilenen Türkler arasındadır.

Türk lehçelerinde savaş kelimesi

CEP HERKÜLÜ FİLMİNİN ANA FİKRİ

🔸 Sadece Naim'in hayatını anlatmakla kalmayan film, aynı zamanda 1980 ve 1990'larda Bulgaristan'da yaşayan azınlık Türklerin tarihine de ışık tutar. Türklerin ötekileştirilmeleri, yok sayılmaları, aşağılanmaları filmde oldukça dokunaklı şekilde gösterilir.

🔸 Bu anlamda filmin ana fikri; Todor Jivkov yönetimindeki Bulgaristan'ın Türk azınlığa karşı gerçekleştirdiği zulmü, milli gururumuz Naim'in tüm dünyaya duyurmak adına verdiği mücadeledir.

İSİM DEĞİŞTİRME SÜRECİ

🔸 Yaptıkları fiziki zulmü psikolojik harbe dönüştüren Bulgaristan, insanlardan isimlerini değiştirmelerini ister. Ellerine tutuşturdukları listeden kendilerine isim beğenmelerini söyler. Sanki kendi tercihleriymiş gibi buna mecbur olmadıklarını(!) da belirtmeyi ihmal etmez.

🔸 Naim'in babası adını, Bulgar ismiyle değiştirmek zorunda kalır. Annesinin adı ise Anastasia Mıhailova Severinova olur. Bulgaristan'ın nefreti o kadar büyüktür ki ölen insanların mezar taşlarındaki isimler bile değiştirilir.

Türk lehçelerinde soykırım kelimesi

🔸 İsim, bir kimseyi kendisi yapan, kimliğini ve aidiyetini oluşturan en belirgin özelliğidir. Bulgaristan yönetimi, Türkleri benliklerinden koparmak, yok etmek için bu uygulamayı gerçekleştirir. Filmde de bu durum açıkça vurgulanır.

"Türkan. Süleyman. Mustafa, Rami, İbrahim, Muammer, Nesim, Aziz, Kemal, Zübeyde, Şefika. Onların adları buraya (kalbimize) yazıldı Naim. Hiçbiri unutulmayacak. Vakti geldiğinde bütün dünya tanıyacak onları. Herkesin bir silahı vardır Naim. Kimisi taş atar kimisi şiir yazar. Senin gücün ne onu ben bilemem. Ne yapabilirsin bu halk için, onu sen bulacaksın!"

🔸 Bu sözler Naim için bir uyanış olur. O günden itibaren Sofya'da dahi duyulmayan bu zulmü tüm dünyaya haykırmak için elinden gelen mücadeleyi gösterecektir.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN