"Cep Herkülü: Naim Süleymanoğlu" film analizi
Cep Herkülü: Naim Süleymanoğlu filmi, ülkemiz ve dünya spor tarihine damga vuran efsanevi halterci Naim Süleymanoğlu'nun hayat hikayesini anlatır. Dönemin tarihine de ışık tutan yapım, komünist yönetimle idare edilen Bulgaristan'ın Türk azınlığa uyguladığı zulmü gözler önüne serer. Bu süreçte Naim, bu acımasız hak ihlallerini tüm dünyaya haykırmak için omuzlarına büyük bir sorumluluk alacaktır. Sizler için, Cep Herkülü: Naim Süleymanoğlu filminin analizini yaptık.
Giriş Tarihi: 13.12.2023
16:06
Güncelleme Tarihi: 18.11.2024
09:15
CEP HERKÜLÜ FİLMİNİN ANA FİKRİ
🔸 Sadece Naim'in hayatını anlatmakla kalmayan film, aynı zamanda 1980 ve 1990'larda Bulgaristan'da yaşayan azınlık Türklerin tarihine de ışık tutar. Türklerin ötekileştirilmeleri, yok sayılmaları, aşağılanmaları filmde oldukça dokunaklı şekilde gösterilir.
🔸 Bu anlamda filmin ana fikri; Todor Jivkov yönetimindeki Bulgaristan'ın Türk azınlığa karşı gerçekleştirdiği zulmü, milli gururumuz Naim'in tüm dünyaya duyurmak adına verdiği mücadeledir.
İSİM DEĞİŞTİRME SÜRECİ
🔸 Yaptıkları fiziki zulmü psikolojik harbe dönüştüren Bulgaristan, insanlardan isimlerini değiştirmelerini ister. Ellerine tutuşturdukları listeden kendilerine isim beğenmelerini söyler. Sanki kendi tercihleriymiş gibi buna mecbur olmadıklarını(!) da belirtmeyi ihmal etmez.
🔸 Naim'in babası adını, Bulgar ismiyle değiştirmek zorunda kalır. Annesinin adı ise Anastasia Mıhailova Severinova olur. Bulgaristan'ın nefreti o kadar büyüktür ki ölen insanların mezar taşlarındaki isimler bile değiştirilir.
Türk lehçelerinde soykırım kelimesi
🔸 İsim, bir kimseyi kendisi yapan, kimliğini ve aidiyetini oluşturan en belirgin özelliğidir. Bulgaristan yönetimi, Türkleri benliklerinden koparmak, yok etmek için bu uygulamayı gerçekleştirir. Filmde de bu durum açıkça vurgulanır.
"Türkan. Süleyman. Mustafa, Rami, İbrahim, Muammer, Nesim, Aziz, Kemal, Zübeyde, Şefika. Onların adları buraya (kalbimize) yazıldı Naim. Hiçbiri unutulmayacak. Vakti geldiğinde bütün dünya tanıyacak onları. Herkesin bir silahı vardır Naim. Kimisi taş atar kimisi şiir yazar. Senin gücün ne onu ben bilemem. Ne yapabilirsin bu halk için, onu sen bulacaksın!"
🔸 Bu sözler Naim için bir uyanış olur. O günden itibaren Sofya'da dahi duyulmayan bu zulmü tüm dünyaya haykırmak için elinden gelen mücadeleyi gösterecektir.
🔸 Bulgaristan'ın gururu Naim Süleymanoğlu da bu isim asimilasyonundan nasibini alır ve adı Naum Shalamanov olarak değiştirilir. Siyasi irade Naim'i stratejik bir figür olarak kullanır. Eline bir metin tutuşturulur ve kendi sözleri olmayan, hatta asla söylemek istemediği şu ifadeleri tüm kamuoyuna açıklamak zorunda bırakılır: "Bulgarca bir isim almam normal. Bulgaristan Cumhuriyeti'ni yöneten Komünist parti sayesinde ben bir şampiyon oldum. Bu yüzden Bulgaristan Komünist Partisi'ni destekliyorum. Ülkemiz Bulgaristan'ı seviyor ve önemsiyorum."
🔸 Zorla okutulan bu ifadelerin ardından Naim, "Sosyalist Bulgaristan'ın kahraman evladı" ilan edilir. Dostuna yakın, düşmanına daha da yakın olmalıydı insan. Hatta belki de onlardan biri gibi gözükmeli ancak içindeki alevi her daim diri tutmalıydı. Naim de öyle yaptı. Onlar, Naim'i kullandıklarını zannediyorlardı. Ama Naim, henüz büyük darbesini vurmamıştı. O, artık silahını bulmuştu ve böylece bütün dünyaya olup biteni haykıracaktı.
Sinema ve savaş
HALTERİ ALTÜST EDEN NAİM
🔸 Bulgaristan'ın Naim'i propaganda aracı haline getirmesi üzerine Naim tepki olarak, halter sporundaki başarısını Türk azınlığın sesi olabilmek için bir araca dönüştürür. Kimliği değiştirilerek aslında varlığı yok sayılan Naim, Türkiye'ye iltica eder. Ardından rekorlarına rekor katmak için çok çalışır. Bütün bu çabalarının ardında doğduğu topraklardaki Türklerin sessiz çığlıklarını herkese duyurmaktır.
🔸 Ulusal duyguları harekete geçiren filme dair sözlerimizi, Naim Süleymanoğlu'nun Birleşmiş Milletler binası önünde yaptığı basın açıklaması na ait repliği ile bitirelim:
"Adım Naim. Soyadım Süleymanoğlu. Hayatta sahip olduğunuz her şeyi kaybedebilirsiniz. Evinizi, işinizi, hatta sevdiklerinizi. Ama hayatta bir insanın kaybedebileceği en zor şey kimliğidir. Bulgaristan'da yaşayan 2 milyon Türkün isimleri değiştirildi. İşkence ve zulüm gördüler. Bizim tek isteğimiz evrensel insan haklarından her bir dünya vatandaşı gibi faydalanmak, doğduğumuz topraklarda sahip olduğumuz kimliğimizi özgürce yaşamaktır. Bulgaristan Komünist partisi bunu sağlayamıyorsa oralarda yaşayan halkımızın anavatana, Türkiye topraklarına dönmesine izin versin. Ben Naim Süleymanoğlu. Bugün ve bundan sonra kırdığım her rekorun ardından, kazandığım her madalyanın peşinden özgürlük, özgürlük, özgürlük diye haykıracağım. Bunu sadece zulme uğramış Türk halkı için değil, Bulgaristan'da hakları yenilen tüm insanlar için yapacağım. Bir gün öleceğimi bilsem de bu haykırışımdan asla vazgeçmeyeceğim."
Editör: Büşra Kılıç