Arama
Filistin'in bağımsızlığını resmi olarak tanıyan ülkeler
Yasir Arafat, 15 Kasım 1988 Filistin Ulusal Konseyi toplantısında, başkenti Kudüs olarak belirlenen bağımsız bir Filistin Devleti'nin kuruluşunu ilan etti. Ancak, bugün bile bu hedef tam olarak gerçekleşmiş değil. Bölgenin siyasi bölünmüşlüğü ve müzakere eksikliği, Filistin'in siyonist İsrail işgali altında geçen yılları boyunca çözümsüz bir durumda kalmasına neden oldu. Ancak, umut ışığı var: Birçok BM üyesi, Filistin'i bağımsız bir devlet olarak tanıyor. Son olarak, İspanya da bu devletler arasına katılarak 146. ülke oldu.
🔷 Filistin'in bağımsızlık bildirisini tanımayan bazı önemli ve büyük devletlerin tanımama sebebi elbette küresel gücün kontrol ettiği ülkelerin olmasıdır.
🔷 Özellikle bu devletlerin siyonist İsrail ile olan yakınlıkları ve ticari ilişkileri düşünüldüğünde bu durum açıkça görülür. O devletlerden bazıları:
Amerika Birleşik Devletleri
Kanada
Avustralya
Japonya
İsrail
🔷 Türkiye, eski bir Osmanlı toprağı olan Filistin meselesinde tarih boyunca her zaman korumacı ve söz sahibi bir ülke olmuştur. Bunun yanında, Kudüs'ün İslamiyet açısından önemi de göz önüne alındığında buranın konumu ve statüsü hakkında her zaman Filistin Devleti'nin çıkarına bir politika izlemiştir.
🔶 1988 yılında Filistin'in bağımsızlık ilanını hemen tanımış ve resmi olarak diplomatik çalışmaları başlatmıştır. O tarihten bugüne kadar da bağımsız bir Filistin için diplomatik ve insani değerler kapsamında sürekli masada olmuştur.
🔷 Filistin'in tanınmasının en başta "AB yönetimi üzerinde de baskı yaratacağını" kaçınılmaz bir gerçektir. Zira, İsrail'in uyguladığı soykırımın kınanması ve İsrail'e karşı yaptırım uygulanabilmesi için Filistin'in uluslararası arenada resmi olarak tanınan bir devlet olması gerekliliğe bağlı...
🔶 Özellikle, işgalci İsrail'in en büyük destekçisi ABD'nin Filistin devletini tanımamasının en büyük nedenlerinden biri de insanlık suçu işleyen siyonist İsrail'in savaş suçlusu olması.
🔷 Siyonist İsrail, güçlü lobisiyle Avrupa ve ABD'de etkili bir konuma sahiptir. Ayrıca, küresel ticarette önemli bir rol oynayan birçok yahudi ailesi bulunmaktadır. Bu nedenle, bazı ülkeler İsrail ile ekonomik ilişkilerde bulunurken, Filistin'in bağımsızlık sürecinde çekimser davranıyorlar. Bu ülkeler, İsrail'e olan borçları veya etkili lobilerin etkisiyle, Filistin meselesine daha temkinli yaklaşmaktadır.
🔶 Bazı Avrupa devletleri, Filistin'in bağımsızlığını henüz resmi olarak tanımamış olsa da gelecekte bunu yapma niyetindeler. Ancak bu niyetin arkasında, İsrail'den bazı menfaatler elde etme arzusu yatabilir. Öte yandan, bazı Batılı ülkeler, Filistin'i devlet olarak resmen tanımanın diplomatik bir kazanım olduğunu düşünüyorlar ve bu kartı şimdilik ellerinde saklamak istiyorlar. Batılı diplomatlar, "Bu, Batılı ülkeler için önemli bir kozdur ve onu aceleyle harcamak istemiyorlar" diyorlar.
🔷 Filistin'i devlet olarak tanımak, sembolik bir jest olabilir, ancak somut açılardan ele alındığında sınırların ve başkentin nerede olacağı gibi bazı önemli hususlar ortaya çıkar.
🔶 Bir devletin resmi olarak tanınması, başkentinin de resmi olarak tanınmasını gerektirir; Filistin için bu, Kudüs şehrinin başkent olarak kabul edilmesi anlamına gelir. Dolayısıyla, bazı devletler bu konuda aceleci davranmıyorlar. Hatırlanacağı üzere, Donald Trump'un başkanlığı döneminde ABD, İsrail'in başkentinin Kudüs olduğunu açıkça ilan ederek Tel Aviv yerine burada büyükelçilik açmıştı.