Arama

Osmanlı padişahlarının tarihe kazınmış vasiyetleri

Büyüklüğü ve ihtişamının yanı sıra yedi cihana hükmeden Osmanlı padişahları, her daim İslam sancağını taşımada ve mazlumlara yardım etmede önderlik etmiştir. O kadar ki son anlarında bile mazlumların hakkını yenmemesini, yardım yaparken bile gecenin karanlığında yapmayı vasiyet etmişlerdi. Peki, Osmanlı padişahları son anlarında ne nasihatlerde bulunmuş, hangi vasiyetleri bırakmıştı? Ertuğrul Gazi'nin Osman Gazi'ye öğüdü neydi? Kanuni'nin son arzusu neydi? İşte sizler için Osmanlı padişahlarının vasiyetleri…

Din gayretine sahip olmayan, sefahate düşkün olan, tecrübe edilmemiş kimselere devlet işlerini verme! Zira yaratanından korkmayan bir kimse, yarattıklarından da çekinmez. Zulümden ve hangisi olursa olsun bidatten yani İslâmiyet'e aykırı şeylerden son derece uzak dur! Seni zulüm ve bidate teşvik edip sürükleyenleri, devletinden uzaklaştır ki bunlar seni yıkılışa sürüklemesinler.

Allahü Teâlâ'nın rızası için devlet hizmetinde ömrünü tüketen sadık devlet adamlarını daima gözet. Böyle kıymetli kimselerin vefatından sonra, aile efradını koru, ihtiyacı olanların da ihtiyaçlarını karşıla, tebaandan hiç kimsenin malına mülküne dokunma. Hak sahiplerine haklarını ver, lâyık olanlara ihsan ve ikramlarda bulun ve ailelerini gözet. Özellikle, devletin ruhu mertebesinde olan ve en büyük dayanağı bulunan asker taifesini (topluluğunu) güzelce idare edip rahatlarını temin eyle.

Devletin bedeninde, kuvvet mertebesinde olan hakikî âlimleri ve fazilet sahiplerini, edip ve yazarları, sanat erbabını gözetip koru. Onlara hürmet, ikram ve ihsanda bulun. Bir ülkede, olgun bir âlimin, bir ârifin, bir velînin bulunduğunu duyarsan, uygun ve lâyık bir usul ve ifade ile onu memlekete getirt. Onlara her türlü imkânı tanıyarak ülkene yerleştir ki hükümetin süresince âlim ve arifler, bilginler, memleketinde çoğalsın. Din ve devlet işleri nizama oturup ilerlesin.

Sakın, orduya ve zenginliğe mağrur olma hakikî âlim ve ariflere, bilginlere hürmet edip, sarayında onlara yer ver. Benim halimden ibret al ki, zayıf, güçsüz bir karınca misâli, hiç lâyık olmadığım hâlde buraya geldim ve Allahu Teâlâ'nın nice ihsanlarına ve inayetlerine kavuştum. Sen de benim uyduğum ve uyguladığım nizamı uygula, Hz. Muhammed (sav)'ın dinini, bu yüce dinin mensuplarını ve itaat eden diğer tebaanı himâye eyle! Allahu Teâlâ'nın hakkını ve kullarının hakkını gözet.

Dinimizin tayin ettiği beytülmaldeki (devlet hazinesi) gelirin ile kanaat eyle! Devletin zarurî ihtiyaçları dışında sarfiyatta bulunmaktan son derece sakın! Senden sonra geleceklere de aynı nasihatlerde bulun ve iyice tembihle. Daima adâlet ve insaf üzerine bulun.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN