Arama
Paris nasıl Avrupa'nın incisi oldu?
Tarihin en büyük sömürge imparatorluklarından birine sahip olan Fransa, özellikle 19. yüzyılda sömürgelerinden sağladığı haksız kazançlar ile kendi şehirlerini ve modernlik macerasını inşa etmişti. İşgal ettiği topraklardaki yer üstü ve yer altı kaynakları sömüren Fransa, Afrika kıtasının üçte birini üç yüz yıla yakın bir süre sömürmüştü. Milyonlarca insanı köleleştiren Fransızlar, sonsuz ham madde ve insan gücü ile Paris'i Avrupa'nın incisi yapmışlardı.
🔸 20. yüzyılla beraber Fransa sömürgelerini kaybetmeye başladı. Bu durum sömürgelerden Fransa'ya olan göçü hızlandırdı. Öyle ki günümüzde Fransa nüfusunun ciddi bir kısmı eski Fransız sömürgelerinden gelen insanlardan oluşuyor.
🔸 Dalgalar halinde Fransa'ya göçen Afrikalılar II. Dünya Savaşı'ndan sonra yıkılan Fransa'yı tekrardan inşa etti. Bu eylemleri dahi onların toplumda tam anlamıyla kabullenilmelerini sağlamadı.
🔸 "Öteki" olarak anılan Afrika kökenli Fransız vatandaşları her türlü başarıya rağmen Fransız toplumundan istedikleri saygıyı göremedi. Bu da banliyölerin oluşmasına sebep oldu.
🔸 Banliyöleri oluşturan şey bir yandan da Fransızların asırlarca sömürdükleri insanları yanlarından görmek istememeleriydi. Onlar henüz bir hesaplaşmaya hazır değildi ve Afrika kökenli Fransa vatandaşlarını bu sebeple şehirlerinin neredeyse dışına itmişlerdi.
🔸 Banliyö kelimesi etimolojik olarak ele alındığında otorite anlamına gelen "ben" ve mekan anlamına gelen "lieue" sözcüklerinden meydana gelir.
🔸 Aslında ilk kullanımı 12. yüzyıla dek uzanan banliyö kavramı surların dışında kalan şehir yerleşimlerini ifade etmek için kullanılırdı. Aslında tabir neredeyse bin yıldır "öteki"ni ifade etmek için kullanılıyor.
🔸 Fransız banliyöleri özellikle 1970'li yıllarda tehlike ve korku kelimelerinin merkezi haline geldi. Toprakları sömürülen milyonlar, Paris çevresindeki banliyölerde hayatta kalma çabası göstermeye başladı.
🔸 Öteki kavramının Paris'teki ikametgahı olarak gösterilen bu konutlar, Fransızların sömürü tarihinin adeta yaşayan halleri oldular. Fransızlar bu yerleşimleri hala "suç yuvaları" olarak anmakta.
🔸 1990'lı yıllardan itibaren Fransızların en büyük korkuları banliyölerde başlaması muhtemel isyan hareketleri ve burada yaşlayan nüfusun arasında İslam'ın hızlı yükselişi.
🔸 Bu baskı Fransız hükumetlerinin banliyölerde daha sıkı denetimler yapmasına sebep olurken İslam'ın yayılma hızı da aynı ölçüde artarak devam etmekte.