Arama

İstiaze nedir? İstiaze kavramının hayatımızdaki yeri...

Yüce dinimizde, müminlerin her işe başlarken Cenab-ı Hakk’a sığınması telkin edilir. Zira sınırsız güç ve kudretiyle O, her şeye muktedir olan el-Kadîr, aynı zamanda koruyucuların en hayırlısıdır. Kur'an ahlakıyla ahlaklanan Peygamber Efendimiz (sav) bollukta da darlıkta da, kolaylıkta da zorlukta da Allah'a sığınmayı, hayatının vazgeçilmez bir parçası haline getirmiştir. Peki, istiaze nedir? İstiaze Kur'an-ı Kerim'de nasıl geçer? Gelin, istiaze kavramının hayatımızdaki yerine daha yakından bakalım.

İstiaze nedir? İstiaze kavramının hayatımızdaki yeri...
Yayınlanma Tarihi: 16.07.2021 17:56:01 Güncelleme Tarihi: 18.07.2021 10:09
Sesli dinlemek için tıklayınız.
İSTİAZE NEDİR?

📌 Avz kelimesinden türeyen istiâze sözlükte "sığınmak, korunmak" anlamına gelir. Her türlü kötülük ve şerden Allah'a sığınmaktır. "Eûzü, maazallah", "neûzübillâh" ibareleri Allah'a sığınmak için kullanılır.

📌Yüce Allah, kullarını imtihan etmek için iyilikle beraber kötülüğü de yaratmıştır. Bu durum, Mülk suresinin 2. ayetinde şöyle bildirilir:

"Hanginizin davranışça daha iyi olduğunu denemek için ölümü ve hayatı yaratan O'dur. O, güçlüdür, çok bağışlayıcıdır."

(x) Mülk suresi 2. ayetin tefsiri 📕 ve meali

İSTİAZE KAVRAMININ HAYATIMIZDAKİ YERİ NEDİR?

📌İnsanın fıtratı iyiye dönüktür, kötülük daha çok, sonradan dış etkilerle ortaya çıkar.

📌Yüce Allah, ayet-i kerimelerde kullarına şeytandan, kötü niyetli kimselerden ve cinlerden kendisine sığınılmasını buyurur.

📌 Kur'an okumaya başlamadan önce de istiaze yani Allah'a sığınılması gerektiği Nahl suresi 98. ayette bildirilir:

"Kur'an okuyacağın vakit, o kovulmuş şeytandan Allah'a sığın."

(x) Nahl suresi 2. ayetin tefsiri 📕 ve meali

📌 Yüce dinimizde, müminlerin her işe başlarken Cenab-ı Hakk'a sığınması telkin edilir. Zira sınırsız güç ve kudretiyle her şeye muktedir olan el-Kadîr, aynı zamanda koruyucuların da en hayırlısıdır; el-Hafîz'dir.

KURAN-I KERİM'DE HZ. ÂDEM'İN ALLAH'A SIĞINMASI

Beşeriyetin yaşadığı ilk tecrübe, insanın bir himayeye, sığınağa en çok muhtaç olduğu anı sahneler.

Kur'an-ı Kerim'de Hz. Âdem'in şeytanın aldatmasına kanması sonucunda cennetten çıkarılması ve yaptığı hatadan dolayı Allah'a sığınması şöyle anlatılır: "Ey Âdem! Sen ve eşin cennette oturun, orada istediğiniz yerden rahatça yiyip için ve şu ağaca yaklaşmayın; yoksa zalimlerden olursunuz" dedik. Şeytan oradan onların ayağını kaydırdı da bulundukları yerden onları çıkardı. Biz de "Birbirinize düşman olmak üzere inin! Bir zamana kadar sizin için yeryüzünde kalacak bir yer ve ihtiyaç maddeleri vardır" dedik. Bunun üzerine Âdem rabbinden bazı kelimeler aldı (bunlarla tövbe etti); Rabbi de onun tövbesini kabul buyurdu. Şüphesiz O, tövbeleri kabul buyuran ve rahmeti sınırsız olandır. Onlara şöyle dedik: "Oradan hepiniz inin! Benden size muhakkak bir rehber gelecektir." Kim benim gönderdiğim rehbere uyarsa artık onlara ne korku vardır ne de üzüleceklerdir. İnkâr eden ve âyetlerimizi yalan sayanlara gelince onlar cehennemliklerdir ve orada devamlı kalıcıdırlar. (Bakara suresi, 35- 39. ayetler)

(x) Bakara suresi 35- 39. ayetlerin tefsiri 📕 ve meali 🔊

🔹 Kur'an-ı Kerim'de bildirildiğine göre, Hz. Âdem ve Hz. Havvâ cennete yerleştikten sonra orada Allah'ın nimetlerinden diledikleri gibi faydalanmışlardı.

🔹 Allah Teâlâ, onları yasak ağaca yaklaşmamaları hususunda uyarmış ve şöyle buyurmuştur: "Ey Âdem! Eşin (Havvâ) ile birlikte cennete yerleş; orada çekinmeden istediğiniz her yerde cennet nimetlerinden yiyin; sadece şu ağaca yaklaşmayın; sonra ikiniz de zalimlerden olursunuz." (Bakara suresi, 35. ayet)

(x) Bakara suresi 35 ayetin tefsiri 📕 ve meali 🔊

🔹 Hz. Âdem'e karşı açık bir kıskançlık içinde bulunan şeytan, önce Allah'ın emrine karşı gelerek Hz. Âdem'e secde etmemiş, sonra da onu aldatarak günah işlemesine sebep olmuştur. Hz. Âdem ve eşi, işledikleri bu suç sebebiyle içinde bulundukları cennetten, belirli bir müddet yaşamaları için yeryüzüne indirilmişlerdir.

Fikriyat podcastlerden "Dr. Kamil Yaşaroğlu'nun sunumuyla İslam Ahlakı"
programını dinlemek için tıklayın

HZ. ÂDEM VE HZ. HAVVA'NIN TÖVBESİ

🔹 Hz. Âdem ve Hz. Havva, cennetten daha aşağı bir makam olan dünyaya geldi. Bir anda cennet nimetlerinden mahrum kalarak yalnızlaştılar. Onların dünyadayken yaptıkları tövbe, A'raf suresi 23. ayette yer alır:

"...Rabbenâ zalemnâ enfusenâ ve in lem tagfirlenâ ve terhamnâ le nekûnenne minel hâsirîn(hâsirîne)."

Anlamı: "Rabbimiz! Biz kendimize zulüm ettik. Eğer bizi bağışlamaz ve bize acımazsan mutlaka ziyan edenlerden oluruz."

(x) A'raf suresi 23. ayetin tefsiri 📕 ve meali 🔊

🔹İslam'da Allah'ın yol gösterici, bağışlayıcı ve yardım edici olduğu vurgulanmış; Hz. Âdem'in de cennetten yeryüzüne indirildikten sonra tövbe ettiği ve tövbesinin kabul edildiği belirtilmiştir.

(x) VAV TV'de Ali Rıza Temel'in anlatımıyla yayınlanan "Peygamberlerimizin İzinden" programında "Hz. Adem'in yaratılışı, şeytanın Hz. Adem'e neden secde etmediği, Hz. Adem ve Hz. Havva'nın dünyaya gönderilişi, Habil'in kardeşi Kabil'i neden öldürdüğü, Kabil'in pişmanlığı" konuları anlatıldı👇

🔹 Bir insanın hatasının farkına varıp onu dile getirmesi ve af dilemesi büyük bir erdemdir. İşte Hz. Âdem ve Hz. Havva'nın duasından bu erdemi görüyoruz.

PEYGAMBERLERİN ALLAH'A SIĞINMASI

Hz. Âdem'den sonra Cenab-ı Hakk'ın gönderdiği bütün peygamberler, Rablerine sığınmayı hayat tarzı olarak benimsediler.

(x) "Peygamber Tarihi"ni okumak için tıklayın

🔹 Hz. Nuh, hakkında bilgisi olmadığı şeyleri istemekten Rabbine sığındı.

Nûh dedi ki: "Ey Rabbim! Ben, senden hakkında bilgi sahibi olmadığım bir şeyi istemekten yine sana sığınırım. Eğer beni bağışlamaz ve esirgemezsen, kaybedenlerden olurum!" (Hûd suresi, 47. ayet)

(x) Hûd suresi 47. ayetin tefsiri 📕 ve meali 🔊

🔹 Hz. Yusuf, hem gayr-i meşru birliktelik için kendisine ısrar eden kadının çağrısı hem de kardeşlerinden gelen haksız bir uygulama teklifi karşısında maazallah diyerek Allah'a sığındı.

Evinde bulunduğu kadın, onunla birlikte olmak istedi. Kapıları iyice kapattı ve "haydi gel!" dedi. O da "Hâşâ, Allah'a sığınırım! Kocan benim velînimetimdir, bana iyilik edip evini açtı. Gerçek şu ki zalimler iflah olmaz!" dedi. (Yûsuf suresi, 23. ayet)

(x) Yûsuf suresi 23. ayetin tefsiri 📕 ve meali 🔊

🔹 Hz. Musa, kavmine karşı alaycı tavır takınmaktan, Firavun'dan gelebilecek düşmanlıktan Allah'a sığındı.

Onlardan önce Firavun'un kavmini de imtihan ettik; onlara, şunu söyleyen değerli bir elçi geldi: "Ey Allah'ın kulları! Bana istediğimi verin, ben size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim. Allah'a baş kaldırmayın. Kuşkusuz size, söylediklerimi kanıtlayacak açık bir delil sunacağım. Beni taşa tutmanıza karşı, benim de rabbim, sizin de rabbiniz olan Allah'a sığınırım. Eğer bana inanmazsanız bari yolumdan çekilin." (Duhân suresi, 17-21. ayetler)

(x) Duhân suresi 17-21. ayetlerin tefsiri 📕 ve meali 🔊

🔹 İblis, her türlü kötülüğün kaynağıdır. İnsanı asla güzelliğe çağırmaz. Onun davet ettiği yol, sonu cehenneme çıkan bir yoldur. Bundan dolayı da müminler dualarında, şeytan ve onun taraftarlarından Allah'a sığınmayı ihmal etmemesi gerekir.

🔹 Yüce Allah, Son Nebi Hz. Muhammed'e (sav) şeytanın şerrinden kendisine sığınmasını sık sık emreder:

"Eğer şeytandan gelen kötü bir düşünce seni dürtecek olursa, hemen Allah'a sığın. Çünkü O, işiten, bilendir." (Fussilet suresi, 6. ayet)

(x) Fussilet suresi 36. ayetin tefsiri 📕 ve meali 🔊

"Ve de ki: "Rabbim! Şeytanların gizli kışkırtmalarından sana sığınırım. Onların yanımda bulunmalarından da sana sığınırım rabbim!" (Mü'minûn suresi, 97-98. ayet)

(x) Mü'minûn suresi 97-98. ayetlerin tefsiri 📕 ve meali 🔊

🔹 Bu ayet-i kerimelerde insanın, şeytanın kendisini yoldan çıkarmaya başladığını hissettiği anda nasıl davranması gerektiğine dair işaret vardır. Bu durumlarda müminlerin "maazallah, Eûzübillâhimineşşeytânirracîm bismillâhirrahmânirrahîm" diyerek Allah'a sığınması gerekir.

📌Kur'an-ı Kerim'de şeytanın insana düşman olduğuna dikkat çekilerek müminler şöyle uyarılır:

"Şüphesiz şeytan sizin için bir düşmandır. Öyle ise, (siz de) onu düşman tanıyın. O, kendi taraftarlarını ancak alevli ateşe girecek kimselerden olmaya çağırır." (Fâtır suresi, 6. ayet)

(x) Fâtır suresi 6. ayetin tefsiri 📕 ve meali 🔊

📌Felak ve Nas surelerinde Allah'a sığınma ifadelerine yer verdikleri için Muavvizeteyn olarak anılır. Muavvizeteyn, "sığındıran/koruyan" anlamına gelir.

📌 Cenab-ı Hakk, vahyettiği Felak ve Nâs sureleri ile Peygamber Efendimiz (sav) şahsında bütün Müslümanların şeytandan ve şeytanca işler yapanların şerlerinden, telkinlerden ve davranışlardan kendisine sığınmalarını istemekteydi:

"De ki: Yarattığı şeylerin şerrinden, karanlığı çöktüğü zaman gecenin şerrinden, düğümlere üfürüp büyü yapan üfürükçülerin şerrinden ve kıskandığı vakit kıskanç kişinin şerrinden sabahın Rabbine sığınırım!" (Felak suresi, 1-5. ayetler)

(x) Felak suresi 1-5. ayetlerin tefsiri 📕 ve meali 🔊

"De ki: İnsanların kalplerine vesvese sokan, pusuya çekilen cin ve insan şeytanının şerrinden insanların Rabbine, insanların Melik'ine (sahibine, hâkimine) insanların İlâh'ına sığınırım!" (Nâs suresi, 1-6. ayetler)

(x) Nas suresi 1-6. ayetlerin tefsiri 📕 ve meali 🔊

📌 Genellikle kötülüklerin meydana çıktığı ve insanın en savunmasız olduğu saatler gecedir. Peygamber Efendimiz yatmadan önce bu iki duayı okuduğu gibi Allah'a sığınmada en güzel dua olarak tavsiye de ederdi.

PEYGAMBER EFENDİMİZİN ALLAH'A SIĞINDIĞI DUALAR

🔹 Peygamber Efendimizin hadislerinde, Allah'a sığınmaya yönelik ifadeler yer alır. Peygamber Efendimiz (sav), bela ve musibetlerden, fayda vermeyen işlerden, şeytanın vesvesesinden, yoksulluktan, açlıktan, kötü kaderden, zilletten Allah'a sığınırdı.

🔹 Resul-i Ekrem (sav), bollukta da darlıkta da, kolaylıkta da zorlukta da Allah'a sığınmayı, hayatının vazgeçilmez bir parçası haline getirmişti.

🔹 Hz. Peygamber (sav), torunları Hz. Hasan ile Hüseyin'i, şeytandan, nazardan, haşereden koruması için Allah'a dua eder ve şu sözlerle O'na sığınırdı:

(x) Eûzü bi-kelimâti'llâhi't-tâmmeti min külli şeytânin ve hâmmetin ve min külli aynin lâmmetin.

🔹 "Her tür şeytandan, haşereden, kem nazardan Allah'ın tam kelimelerine (sonsuz iradesine ve hükmüne) sığınırım."

📌 Bu dua aynı zamanda, Hz. İbrahim'in, oğulları İsmail ve İshak için yaptığı bir duaydı. (x) (Buhârî, Ehâdîsü'l-enbiyâ, 10; Tirmizî, Tıb, 18)

📌 Abdullah b. Ömer (ra), Peygamberimizin (sav) dualarından birinde Rabbine şöyle yalvardığını aktarmaktadır: "Allah'ım! Nimetlerinin yok olmasından, sağlığımın bozulmasından, ansızın gelecek cezandan ve gazabına sebep olan her şeyden sana sığınırım." (x) (Müslim, Rikâk, 96)

📌Peygamber Efendimiz, sahabilere borçlu ve borç yükü altında ezilenlere Allah'a sığınmaları ve O'ndan yardım istemelerini öğütlerdi. Enes b. Mâlik, Peygamberimizin sık sık şu duayı yaptığını aktarır: "Allah'ım, sıkıntıdan, üzüntüden, borçların ağırlığından ve güç sahibi olan kişilerin haksızlığına uğramaktan sana sığınırım." (x) (Ebu Davud, Vitr, 32)

📌 Ödemekte zorlandığı borçlar yüzünden sıkıntı yaşayan sahabi Ebû Ümâme'ye, "Sana bir söz öğreteyim mi? Onu söylediğin zaman Allah senin kederlerini giderir ve borcunu ödeme imkânı sağlar." buyurmuş ve sabah-akşam şu duayı yaparak Allah'a sığınmasını tavsiye etmişti: "Allah'ım! Gam ve kederden sana sığınırım. Çaresizlik ve tembellikten sana sığınırım. Korkaklık ve cimrilikten sana sığınırım. Ağır borç altında kalmaktan ve güç sahibi olan kişilerin zulmüne uğramaktan sana sığınırım." (x) (Ebû Dâvûd, Vitr 32)

📌 Ebû Ümâme, bu dua ile Allah'a sığındıktan sonra üzüntülerinden kurtulduğu gibi kısa sürede borcunu ödeme fırsatı bulduğunu aktarmıştır.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN