Yazın sıcaktan buram buram terlerken, bir dostunuzun karpuz veya kavun teklifini nasıl karşılarsınız? Pek memnun kalacağınızı tahmin etmek zor değil.
Bostan olarak adlandırılan karpuz ve kavunun enerji değeri vardır ama yüksek değildir. Yazın sıcak havalarda fazla enerjiye ihtiyacımız olmadığından hararet giderici ve ferahlatıcı olarak hayli işe yararlar. Susuzluğumuzu alır, bizi serinletirler. Sıcak çarpmasına da birebirdirler. Üstelik de oldukça lezzetlidirler.
Bostan sıcak ülkelerde, kurak yerlerde yetişmesi (oldukça sulu olmasına rağmen) enteresandır. İp kalınlığındaki uzun gövdesinde kilolarca ağırlıkta, üstelik kalın yapıdaki sağlam bir kabuk içindeki sulu ve lezzetli meyvesinden pek çok bulunması, düşünen beyinlerde hayranlık uyandırır.
KARPUZ
Türkiye'nin hemen her yerinde yetiştirilen karpuzun besleyici değeri yüksektir. 300 kadar çeşidi vardır.
Karpuz; su muhtevası yüksek ve sodyum, potasyum, kalsiyum, demir gibi çeşitli mineral ve vitaminleri ihtiva eden faydalı bir meyvedir. İçerisinde % 8-10 kadar kuru madde bulunur, gerisi sudur. Şeker oranı % 1-3 gibi düşük miktardadır.
Sıcaktan bunalan vücudumuzun su ihtiyacını en iyi karpuz karşılar. Böbrekleri çalıştırarak kum ve taşı döktürür. İçindeki madeni tuzlar sayesinde bedeni zehirleyen üre, ürat tuzları gibi zararlı artıkların kandan atılmasını sağlar. Su oranı yüksek olduğundan diüretik özelliği bulunur, yani sık idrara çıkartır. Bu yüzden ödem problemi yaşayanlar için yaz aylarında ilaç gibidir.
Karpuz, bazı kimselerce "Sudur, hiçbir besin değeri yoktur!" şeklinde sanılsa da gerçek böyle değildir. Bir dilimiyle günlük C vitamini ihtiyacının % 80'i karşılanır. İçerdiği potasyum ise kan dolaşımı için vazgeçilmezdir. Ayrıca bulundurduğu A vitamini cildimiz için çok önemlidir, deriyi ve saçları nemli tutar. Karpuz içerdiği A ve C vitaminleri sayesinde saçlarımız ve cildimiz için de mükemmel bir besindir.
Karpuz antioksidan bir gıdadır ve bol amino asit bulundurur. Antioksidan (zindelik verici) ve amino asit muhtevası yüksek besinler vücudumuzun en iyi şekilde çalışmasına yardımcı olurlar. Çünkü antioksidanlar hasarları ve kanseri önleyicidir, bağışıklık sistemini takviye eder, göz sağlığına iyi gelir. Amino asitler ise vücuttaki bütün hayati fonksiyonlarda kullanılan proteinlerin yapı taşıdırlar. Cinsel problemlerde yararlıdır.
Yine karpuzda yüksek seviyede likopen de bulunur. Karpuza kırmızı rengini veren likopen; kalp ve kemik sağlığına iyi gelir, prostat kanserini önlemede faydalıdır, aynı zamanda iltihap önleyici özelliklere sahiptir.
Karpuzda bulunan potasyum ve magnezyum miktarı ile hipertansiyonun düşmesini sağlar. Kaliteli uykuya yardımcı olur. Hafızayı güçlendirir ve konsantrasyonu artırır.
Menopoz sonrası kadınlarda kan basıncını düşürür, damar sertleşmesini azaltır.
Karpuzda bulunan lif, sindirim sistemimiz için faydalıdır ve bağırsak hareketlerini düzenler.
Karpuzun çekirdekleri de çok faydalıdır; içerisinde bol miktarda protein, magnezyum, B vitamini ve yararlı yağlar mevcuttur.
Üstelik karpuzun makul miktarda yenildiğinde hiç zararı yoktur. Tokluk hissi verdiğinden kilo vermek isteyenlere de yardımcıdır. İçerdiği şeker doğal olduğundan ve vücuda aşırı glisemik yük vermediğinden tavsiye edilir.
KAVUN
Yaz sıcağında tatlı aroması, çok hoş kokusu ve müthiş lezzeti ile hem ferahlatıcı hem de besleyicidir.
Özellikle karbonhidrat (şeker) bakımından zengin olup B ve C vitaminleri yönünden yeterli bir gıdadır. Bol A vitamini ve madeni tuzlarla kanı temizleyen kavun, cildin taze ve pembe kalmasını sağlar. Deriyi nemli ve yumuşak tutar. A ve C vitaminleri ile ihtiva ettiği antioksidanlar; kanser, kalp rahatsızlığı ve eklem iltihabı gibi rahatsızlıkların önlenmesinde yardımcı olur. Hipertansiyona iyi gelir. Bağışıklık sistemimizi güçlendirir.
Kavunun içindeki yüksek su seviyesi su kaybına karşı son derece etkilidir. Güneş çarpmasında ve yorgunlukta yararlıdır. Üstelik kalori değeri düşüktür.
Kalp ve böbrek hastalarının diyetlerinde sıkça kullanılan bir meyvedir. Bir kâse kavun 1,5 gram lif içerir. Bağırsaklara yumuşaklık verir, kabızlığı önler.
İçindeki C vitamini, krom ve iyot sinirleri teskin eder ve kişiyi rahatlatır. Kansızlığı giderir, idrar söktürür. Sinirleri yatıştırır. Bu sebeple stresli olanlara ve uykusuzluk çekenlere yararlıdır.
Vücudu temizler. Yanık yerlere bir dilim kavun konursa yara ve ağrının kaybolduğu gözlenir.
Ancak kavun iyice olgunlaşınca yenmelidir. Kavunun daha tatlı olması, sağlık için faydalarının azaldığı anlamına gelmiyor, zira zaman içinde yumuşayan ve daha sulu hale gelen kavunun şeker oranı, hasattan sonra önemli bir artış göstermiyor.
Yakın zamana kadar glisemik endeksi yüksek diye şeker hastalarına ve zayıflamak isteyenlere tavsiye edilmiyordu. Ancak artık glisemik indeks değil glisemik yük geçerli sayıldığından makul miktarda kavun yemenin hiçbir sakıncalı yönü olmadığı anlaşılmıştır. Aksine yapılan bir araştırmada Metabolik sendrom riskini düşürdüğü gösterilmiştir.
Peygamber Efendimiz severek yediği bostanı biz ümmetine tavsiye etmiştir:
"Yemekten evvel kavun, karpuz yemek şifadır. Birçok dertleri giderir."
Efendimizin yemekten önce yenmesini istemesi de şu sebeptendir: Sindirim sisteminin boş olmasından dolayı çabucak sindirilir ve tüm yararlı maddelerin emilmesi mümkün olur.
Yazın bunaltıcı sıcaklarında bizleri karpuz ve kavun nimetiyle ferahlatan, serinleten ve susuzluğumuzu gideren Rabbimize şükürler olsun.
Prof. Dr. Sefa Saygılı