Japonya'nın karanlık yüzü birim 731
Japonlar II. Dünya Savaşı döneminde korkunç deneyler yapılan bir ekip kurmuştur Adı, Birim 731. Bu birim Asya'da bulunan masum insanların hayatıyla oynamış, akıllara gelmeyecek deneylerle adeta onlara işkence uygulamıştır. İşte, Japonya'nın korkunç deneyler yaptığı gizli birimi 731'i sizler için anlattık.
🔸 Japonların insanlık dışı deneyler yaptığı Birim 731. Şöyle diyebilirsiniz, "Japonlar bu kadar kötü ne yapmış olabilir?" Evet, aklınıza gelebilecek en fena deneylerde masum binlerce insanı gözlerini kırpmadan hayattan koparırlar.
🔸 Birim 731, dünya üzerindeki en korkunç deneyleri yapmış olsa da hem Japon hükumeti tarafından hem de dünya devleri dediğimiz Amerika, İngiltere gibi ülkelerce uzun yıllar saklanmıştı. Hatta Amerika hükumeti bu birimde savaş suçu işleyenlerin büyük bir kısmını koruyup kollamış.
🔸 20. yüzyılda Japon İmparatorluğu yayılmacı bir politika izlemiş, bundan mütevellit de Asya kıtasında olan ülkelere bir bir saldırmıştı. Bilhassa gözü Çin topraklarında olan Japon İmparatorluğu, saldırılarını artırıp Çin'in kuzeydoğusunu ele geçirmişti.
🔸 Çin'in kuzeydoğusunda Mançurya İmparatorluğu bulunmaktaydı. Japonlar bu bölgede "Manchukuo" adı verilen bir kukla devlet kurmuştu Zamanla sınırlarını iyice genişleten Japonya, Amerika'ya kadar ulaşmıştı.
🔸 Tam bu noktada akıllara "Amerikan askerlerinden toptan kurtulmak" gelir bu da ancak kimyasal silahlarla mümkün olabilecek bir şeydir. Onlara göre, sonuçta I. Dünya Savaşı'nda kimyasal silahlar kullanılmış ve kısmen başarılı olunmuştu.
🔸 O halde, onlarda kimyasal silahlar üretip hem Amerikalılardan kurtulacak hem de sınırlarını genişletme hususunda kimse önlerine geçemeyecekti.
Bu doğrultuda 1921'in sonlarına doğru Japonya'nın başkentinde hayvan deneyleri başlamış oldu
🔸 Fakat insanlar, hayvanlar üzerinde yapılan bu acımasız deneylere karşı çıkar. Bunun sonucunda Japon hükumeti insanlık dışı bu deneyleri hayvanlar üzerinden yapmayacaklarını bildirirler. Tabii daha sonra bu deneylere devam etmişler fakat hayvanlarla değil, insanlarla...
🔸 O dönemler zaten işgal ettikleri Çin toprağı olan Mançurya'da bunu yapabilirlerdi. Çünkü onlara, orada kimsenin karışamayacağını düşünüyorlardı.
Çinliler, Japonlar için insan değildi onlar düşmandı ve bu deneyleri onların üzerinde yapabilirlerdi. Hâlihazırda Mançurya'da bulunan hapishaneleri kullanacaklardı.
🔸 Muharebe cerrahi olan Shirō Ishii, 1 Ağustos 1936 yılında bu birimin başına getirilmişti. Bilim insanlarının da aralarında olduğu on bine yakın personel, 1933 ile 1945 yılları arasında korkunç deneylerin sorumlusu olmuştu.
🔸 925 senesinde imzalanan Cenevre Protokolü, kimyasal ve biyolojik silahların kullanımını yasaklamıştı. Bundan ötürü Japonlar bu deneyleri gizli gizli yapacaklardı. Deneylerin yapıldığı yerlere birden fazla sahte isimlendirilmeler verilmişti, Örneğin; Salgın Önleme Araştırma Laboratuvarı, kereste fabrikası gibi. Daha sonra sadece "Ishii Ağı" olarak anılacaktı.
🔸 Hatta kereste fabrikası adını verdikleri yerde yaptıkları insan deneyleri projesinin ismi "Maruta"ydı. Bu da Japoncada "kütükler" anlamına geliyor. Burada deneyler sonucu ölen insanlar için "Kütük düştü mü?" şeklinde aralarında bir şifre dahi oluşturmuşlardı.
🔸 Güney Mançurya Demiryolu'na yakın bir köyde yer alan bir hapishane ve deney kampı olan Zhongma Kalesi'nde birim kuruldu. Birimin başına geçen Shiro Ishii ve adamları, canlı deneklere veba fareleri aracılığıyla hastalık bulaştırmış, zorunlu gebelikler, anestezi olmadan kasıtlı soğuk donmalarına neden olmak gibi türlü işkenceleri; "büyük hedefler" ismini verdikleri emelleri için gözlerini kırpmadan acımasızca uygulamışlardı.
🔸 Çin, Rus ve Korelilerden oluşan denekler Harbin adı verilen bölgeye getirilmiş; pirinç, buğday, et ve balıkla beslenerek deneylerde kullanılmıştı.
Buradaki deneklerin yaşam süresi ortalama 2 ay, bilemedin en fazla 1 yıl. Zhongma Kalesi'ndeki korkunç yerden 1934'te kaçmayı başaran bir kısım mahkûm ile 1935 yılında yaşanan patlama sonucu tesisin gizliliği tehlikeye girmişti.
🔸 Bundan ötürü birimi, başka bir yere taşımışlardır. Yapılan insanlık dışı deneylere örnek verecek olursak; Ishii ve ekibi beyin üzerine çalışma yapmak istiyorsa mahkûmlardan biri hücresinden çıkarılır ve kafatası parçalanırdı. Ya da bombaların insan vücudundaki etkileri gözlemlemek istediklerinde türlü yerlere denekleri yerleştirip bombalar patlatırlardı.
🔸 Her türlü hastalığın sürecini görmek adına deneklere, çeşitli hastalık mikropları içeren enjeksiyonlar yapılır ve takip edilirdi. Bunun yanında düşük basınçlı ortam, X ışınları, santrifüj deneyleri; hayvanlardan kan transferleri, donma testleri, aç-susuz ne kadar dayanılacağını ölçmeyi hedefleyen türlü deneyler…
🔸 Bunlar arşivlerde tespit edilenler bir de edilemeyenleri düşünün… Çin'in belli şehirlerine; kolera, veba, çiçek hastalığı, tularemi gibi akıl almaz hastalıkları yaymışlardır. İnsanlıktan çıkan 731. Birim, bu anlattıklarımızdan daha da beterlerini masum binlerce insanda uygulamışlardır.
II. Dünya Savaşı sonlarına doğru Ishii, "Gecenin Kiraz Çiçekleri Operasyonu" adını verdiği ABD'nin kalabalık bölgesi olan batı kıyısında vebalı pireleri yayacaktı.
🔸 Ancak plan, 15 Ağustos 1945'te Japonya'nın teslim olmasıyla gerçekleştirilememiş. Japon hükumeti olayları bir şekilde örtbas etmiş, 731. Birim'deki personelleri ve Ishii'yi korumuştur. Başta yaptıkları canice faaliyetleri reddeden Japon hükumeti, 28 Şubat 2002'de Tokyo Özel Bölge Mahkemesi,
🔸 Çin'de biyolojik silahlarla binlerce insanı katlettiklerini itiraf etmişti. 200-300 bin kadar insan, Japonların katliamına maruz kalmıştı. Japonya'nın acımasız birimi 731'e ait eşyalar, şimdilerde Savaş Suçları Müzesi olarak ziyarete açıldı.
Bu tarz içerikleri beğeniyor musunuz? Yorumlarda belirtmeyi unutmayın.
Editör/ Sunucu: Sümeyye Tektaş
Kamera:Serkan Hervenik
Kurgu: Günışığı Gülhan Salma
💠💠💠
FİKRİYAT.COM SOSYAL MEDYADA!
Fikriyat'ı aşağıdaki sosyal medya adreslerinden takip edebilirsiniz;
👉 YOUTUBE 🔔
👉 Fikriyat.com mobil uygulamasını ise buradan indirebilirsiniz.