Türk kırmızısının hikayesi
Türkler ile bağdaştırılan pek çok nesne ve sembol bulunuyor. Bunlardan en farklısı şüphesiz Türk kırmızısı adı verilen renk. İngiltere ve Fransa'yı birbirine düşüren Türk kırmızısı, 15. ve 16. yüzyıllarda pek çok yarışa sebep olmuş. İşte, sizler için Türk kırmızısının hikayesini anlattık.
🔸 Casusların peşine düştüğü, İngiltere ve Fransa'yı birbirine düşüren bir renk var, kırmızı. Daha doğrusu Türk kırmızısı.
🔸 Osmanlı İmparatorluğu, 15. ve 16. yüzyıllarda yükseliş dönemini yaşarken dünya devleri birbirleriyle eşyalar üzerinden rekabet etmekteydi ve rekabet malzemesi o yıllarda bir renk olmuştu.
🔸 Türk kırmızısı, üretildiği günden itibaren Osmanlı saraylarında önemli bir yer edinmişti. Devlet-i Aliyye'nin hemen hemen her üyesinin tercih ettiği bir renkti bu. Bilhassa padişahların kullandığı Türk kırmızı aynı zamanda zenginliğin simgesi olarak görülmektedir.
🔸 Saray kırmızısı olarak da isimlendirilen bu renk; gücün, yönetimin, erkliğin ve hâkimiyetin rengidir. İşte, bundandır ki Avrupalılar bu rengin peşine düşmüşler.
🔸 Edirne kırmızısı olarak da bilinen Türk kırmızısı diğer Avrupa ülkelerince defalarca denenmiş ama bir türlü Osmanlının kırmızı tonu tutturulamamış.
İngiltere bu yüzden Hindistan'dan Türk kırmızısını denemeleri için talimatlar vermiştir. Böylece Türk kırmızısı rengine en çok yaklaşan ülke Hindistan olmuş.
🔸 İngiltere bu rengin reçetesine çok yaklaşmış olsa da başarılı olamamıştır. Türk kırmızısı, İngiltere ve Fransa arasında ciddi bir yarış malzemesi olmuş. İngiliz Ticaret Odası, Edirne kırmızısını bulup geliştirene ödül vereceğini söylemiştir.
🔸 Bu da insanlar arasında bir yarışa dönüşmüş pek çok insanın "Türk kırmızısı" ile alakası olmayan renkler üretmesine sebebiyet vermiş. "Türk kırmızısı" diğer bir adının Edirne kırmızısı olmasındaki etmen ise ilk olarak Edirne'de üretilmesidir.
🔸 Söz konusu bu renk 38 aşamadan geçerek "Türk kırmızısı" halini almakta. İşte bu yüzden bu renk oldukça kıymetli. Bundan ötürü kırmızının formülü, devlet sırrı olarak görülmüş; titizlikle korunmuş ve sandıklarda muhafaza edilmiş. Fransız casuslar bu rengin nasıl elde edildiğinin peşine düşmüş, yıllarca bunu araştırmışlar.
🔸 Rivayetlere göre Fransızlar bu rengi ihraç etmek yerine kendileri yapmak ister. Bundan ötürü Fransızlar iki Türk boya ustasını Fransa'ya getirirler ve Türk kırmızısının yapımını ustalardan öğrenirler.
🔸 Fransızlar Edirne kırmızısıyla boyanan kumaşları o kadar çok önemsemişlerdir ki kumaşları önce mühürleyip ardından da anahtarlı kutuların içinde muhafaza etmişler.
🔸 Yıllarca aradıkları formüle kavuşan Avrupalılar, 1740 yılından itibaren her kıyafette "Türk kırmızısını" kullanmışlar. İşte, Türk kırmızısının hikâyesi böyleydi.
Editör/ Sunucu: Sümeyye Tektaş
Kamera:Serkan Hervenik
Kurgu: Günışığı Gülhan Salma
💠💠💠
FİKRİYAT.COM SOSYAL MEDYADA!
Fikriyat'ı aşağıdaki sosyal medya adreslerinden takip edebilirsiniz;
👉 YOUTUBE 🔔
👉 Fikriyat.com mobil uygulamasını ise buradan indirebilirsiniz.