Uzaktaki Pakistan, Türkiye

Son dönemlerde Türkiye'nin ufku genişliyor. Bir taraftan Suriye ile özel ilişkiler kuruluyor ve bu İsrail gibi ülkelerin yüreğini ağzına getiriyor, hop oturup hop kalkmasına neden oluyor. Azerbaycan ile özel ilişkiler Ermenistan kilidini çözüyor. Ya da Ermenistan yıkıcı politikalardan sonra bir de yapıcı dış politika seçeneğini deniyor. Artık inat ve kin ikliminin dizayn ettiği politikalarla bir yerlere varılamayacağını seziyor, idrak ediyor. Hala kinlerine iman edenler eksik olmasa da en azından bir kısım Ermenilerin görüşü müspete kaymış durumda. Çevresiyle bağları koparılan Ermenistan halkı mutsuz. Gelecekle ilgili kaygıları ve kuşkuları var. Düşmanla çevrili hissini uyandıran dört yönü Ermeni halkına güven vermemektedir. Bu kendi düşmanlığının bir ürünüdür. Yalnızlığı ve yalıtılmışlığı mutsuzluğunu daha da pekiştirmektedir. Sanki Ağrı Dağı'nın ötesinde ıssız bir adada barınmaktadır. Onu kışkırtan ülkeler de sonunda onu sorunlarıyla baş başa bırakıyorlar. Tuzu kuru diaspora Ermenileri de ateşe benzinle gitmektedir. Türk nefreti Ermenileri yalnızlaştırmaktadır. Adeta hayatlarını karartmaktadır.

Son sıralarda aklını düşmanlıkla yemiş olan Hindistan da bu kine yakıt temin etmektedir. Yol kesen gibi adeta yolumuzun üzerine çıkıyor. Pakistan ve İslam dünyasına karşı İngiliz nefret mirasını canlı tutuyor. Varisi gibi hareket ediyor! Bölgede İslam nefretini körüklüyor. Bilindiği gibi 1857 başkaldırısından sonra İngilizler bölge halkına ve bilhassa Müslümanlara karşı acımasız davranmıştır. Kimi İngiliz kaynakları İngiltere'nin başkaldırıyı bastırmak maksadıyla orantısız güç kullandığını ve 10 milyon Müslüman ve kader birliği etmiş Hinduyu katlettiğini ifade etmektedir. Sonrasında da sorunlu ve zehirli mirasını Hindulara devretmiştir. O sıralarda ve sonrasında Hindistan Müslümanlarının umudu, Osmanlı Devleti olmuştur. İngiliz cenderesinden Afganistan ile Türkiye'nin yardımıyla ve hattı üzerinden kurtulabileceklerini varsaymışlardır. Bu nedenle de hilafet hareketine dört elle sarılmışlardır. Can simidi olarak görmüşlerdir.

1857 başkaldırısından çeyrek yüz yıl sonra 1882 yılında İngilizler bu defa Mısır'ı işgal etmişler ve Osmanlı ile bağını kesmişler ya da silik hale getirmişlerdir. Osmanlı'nın tacının incisi olan Mısır'ı Osmanlı'dan koparmışlardır. İngiliz tacının incisi Hindistan için Osmanlı tacının incisi Mısır'ı feda etmişlerdir. Tarih günümüzde Pakistan-Hindistan hattında tekerrür etmektedir. İngilizler gitmiş yerini ABD almıştır. Hindistan Başbakanı Narendra Modi yönetiminin Keşmir'in özerkliğini kaldırması Batı da akis bulmamıştır. Bu tasvip gördüğü anlamına gelir. Kıbrıs'ta da aynı politikayı izlemektedirler. Kırım, Filistin, Türkler ve Müslümanlar açısından ne ise işgal altındaki Keşmir de öyledir. Hindistan işgali kaldıracağı yerde direnişe söz etmektedir! Aynı şey Filistin-İsrail hattında da geçerlidir. Mübarek'in dediği gibi Batı'ya güvenen gömleksiz kalır. Hindistan son sıralarda Türkiye-Pakistan ilişkilerini kıskanmakta ve Türkiye'yi Ermenistan gibi ülkelerle sarma ve çevreleme politikası gütmekte ve izlemektedir. İsrail de çevreleme politikasında İran gibi ülkelerin yerine Hindistan'ı ikame etmiş ve geçirmiştir. Hindistan Ermenistan'ı Türkiye karşısında kışkırtmakta ve Ermenistan'ın yeni hamisi haline gelmeyi tasarlamaktadır. Hindistan'a göre Türkiye, Pakistan'ın Batı'daki uzantısıdır. Uzaktaki Pakistan! Merhum İslam kahramanı olan Ziya Ül Hak bu gerçeği veya tersinden açılımını şöyle ifade etmiştir: "Pakistan, Türkiye'nin doğudaki vilayetidir..."

Ziya Ül Hak Türkiye ve Türkleri pek severdi. Tarihi bağlantılar nedeniyle Kenan Evren'i de kucaklamış ve onunla dostane münasebetler kurmuştur. Lakin Pakistan Dosyası gibi kimi eserlerde bu dostluk Amerikan hesabına sayılmakta ve yorumlanmaktadır. Bunlar çalakalem yapılmış yorumlardır. Baktıkları yere bağlı olarak şekillenmekte ve perspektif kazanmaktadır.

Tarihin dokusunda yeniden birbirimizi keşfediyoruz.

Tarihin bu devresinde İslam düşmanlığı, Müslümanlar arasında birlik ve beraberlik ruhunu canlı tutmayı gerektirmekte ve zorunlu kılmaktadır.

Mustafa Özcan

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.

YAZAR ARŞİVİ

Mustafa Özcan

Mustafa Özcan Diğer Yazıları