Zilhicce ayının değerinin farkında mıyız?
Geçen yazımızda, her Zilhicce ayının, yeni bir yılın habercisi olduğunu ifade etmiştik. Evet, idrak edilen her Zilhicce ayı, hemen ardından gelecek Muharrem ayının öncesindeki günleri getirir müminlere... Hem de ne günler! İçinde, bir senenin en faziletli günü olan "Yevm'ul-Arefe"yi taşıyan; içinde, ayetler ve hadislerle yüce değerine dikkat çekilen "On Gece"yi barındıran Zilhicce! O Zilhicce ki, ardından gelen Muharrem ayı müminler için yeni bir yılın ilk ayıdır. Muharrem ayı ise hem öteden beri kendisine hürmet edilen saygın bir ay hem de yeni bir hicrî yılın başladığı aydır...
Zilhicce ayının, bu özellikleri yanında onun Müslümanlar için dönüm noktası olan Hicret'i yeniden düşünme ve onu "ideal" olarak kuşanabilmek adına bir "tefekkür süreci" olduğunu da söyleyebiliriz. Doğrusu yıllar geçiyor ki, Ümmet-i Muhammed, hicreti düşünmez oldu. Hicreti bir ideal olarak kuşanmaz oldu. Onu gönül dünyasında yaşayamaz oldu... Allah için, sahip oluğu her şeyi terk etmeyi, Allah'ın yasakladıklarından yüz çevirmeyi başaramaz oldu... Yapabildiği sadece, kalbinde hicrete mutena bir yer buldu, onu orada misafir eyledi ve bir süre sonra onu da "unutulanlar"ın arasına kattı!
Hicret'in gönül dünyamızda kaybettiği değeri kazanacağımız yer, şüpheniz olmasın ki, Zilhicce'deki günlerimiz ve bu aydaki tefekkür harmanı olacaktır. Bu nedenle Zilhicce ayını tanımaya iyi çalışmak, kafa yormak, çaba ve gayret sarf etmek gerekiyor. İşte bunun için bugünkü yazımızda da yine Zilhicce'den bahsetmemiz gerektiğine inanıyor ve şu soruyla devam etmek istiyoruz: Zilhicce hangi anlamı taşıyor ve müslüman bir kimse için nasıl bir değer ifade ediyor?
Zilhicce'nin anlamı…
Üç gün önce 27 Mayıs 2025 Salı gününün akşamında dua ve tebriklerle karşıladığımız ve Çarşamba sabahında ilk gününü idrak ettiğimiz bu ay, aslında kadim zamanlardan beri saygın bir geçmişe sahiptir. İslam dini, insanlığa henüz gönderilmeden önceki zaman diliminde, insanların kendisini "hürmete layık, saygıya değer" gördükleri aylardan biriydi Zilhicce… Zilkade ve Muharrem aylarının arasında bulunan bu ay, Kur'an-ı Kerim'de bahsi edilen bir ay olmakla, öteden beri İslam kültürü ve geleneği içinde zaten değerli bir aydır. Peki Zilhicce, kelime olarak hangi anlamları taşımaktadır?
Kelime anlamı olarak sözlüklerin "hac ayı" olarak karşılık verdikleri Zilhicce, -ki bazen Zülhicce, Zülhacce olarak da yazılmaktadır- kamerî takvime göre yılın son ayıdır.
İslam'ın bir din olarak Arap Yarımadası'nda ortaya çıkışından önce Araplar, Zilhicce adını Câhiliye döneminde de kullanmaktaydılar. Zira onlar "haram aylar" (eşhürü'l-hurum) olarak adlandırdıkları Zilkade, Zilhicce ve Muharrem aylarında savaş ilan etmeyi, saldırmayı ve savaşmayı düşünmez; bu dönemi huzur ve sükûnet içinde geçirmeye çalışırlardı. Tarihi bilgiler, aslında Zilhicce ayının öteden beri Arap Yarımadası'nda diğer haram aylarla birlikte kültürel bir değerinin olduğunu ortaya koymaktadır. Ancak müslümanlar için, Hac ibadetini ifa etme sürecinde Terviye, Arefe ve Bayram günlerinin bu ayın 8, 9 ve 10. günlerinde yaşanması ve bu günlere atfedilen üstünlük vasıfları, Zilhicce ayını dinî açıdan da farklı bir mertebeye taşımıştır. Peki Zilhicce ayı dinî açıdan nasıl bir değer taşır?
Zilhicce ayının dinî açıdan taşıdığı değer
Zilhicce ayının, diğer haram aylarla birlikte zikredildiği bir ayet, Allah Teâlâ'nın katında da bu ayın/ayların faziletini ve değerini ortaya koymaktadır. Zira onlar, Tevbe suresinin 36. ayetinde, "hurum" yani "hürmete lâyık/saygıya değer" vasfıyla anılmışlardır: "Hiç şüpheniz olmasın, Allah katında ayların sayısı, O'nun gökleri ve yeri yarattığı günkü yazısına uygun olarak on ikidir. Bunlardan dördü (Zilka'de, Zilhicce, Muharrem, Receb) haram aylardır. İşte doğru olan hesap budur. O aylarda kendinize zulmetmeyin…"
İslam dininin gönderildiği dönemde Mekkeliler, Hz. İbrahim (as) döneminden kalan gelenek ve adetlerle hac ibadetini ifa etmekte ve bu ibadeti yine Zilhicce ayında yerine getirmekteydiler. İslam dini müminlerin, haccı da dinin şartlarından biri olarak kabul etmelerini istedi. Tevhid inancının en önemli göstergelerini taşıyan bu ibadetin kuralları da bizzat Resul-i Ekrem (sav) tarafından insanlara gösterilerek öğretildi. Sevgili Peygamberimizden aynı zamanda Veda Haccı olarak bilinen haccı, Zilhicce ayının en güzel hatırası olarak kaldı ümmetin zihinlerinde… Diyebiliriz ki, sadece bu hatıra bile müslümanlar için her daim yâdında taze ve baki kalan hatıralardan biri olmalıdır. Zira Hz. Nebiy-yi Muhterem'in (sav) tevhid inancına uygun ve kulluk şuuruyla bir haccın nasıl olması gerektiğini bizzat uygulayarak ümmetine gösterip öğrettiği ilk ve son haccıydı. İşte, gerek hac ibadetine dair uygulamalarıyla, gerek hac süreci boyunca kendisine sorulan sorulara verdiği cevaplarıyla, gerekse çağları aşan ve çağları aydınlatan tazelikteki Veda Hutbesi'yle o günlerde bütün bu yaşananlar, yine bir Zilhicce ayında olup biten şeylerdi...
Öte yandan, Zilhicce ayı, Müslümanlar için Kurban ibadetinin yerine getirildiği bir aydır. Bu ay ve bu ibadet, Allah'a teslimiyetleri dillere destan olan bir baba-oğulun; Hz. İbrahim ve Hz. İsmail'in (asm) başarıyla verdikleri büyük bir sınavı yeniden bizlere hatırlatan, yine düşündükçe hikmetlerine şahit olduğumuz Kurban ve Bayramlaşma ibadetlerini yaşadığımız zaman dilimidir…
Sözün özü, Zilhicce ayı, kadir ve kıymetini bilme hususunda yeterli çabayı gösteremediğimiz, gereğince farkında olamadığımız ve onu şanına lâyık bir şekilde değerlendiremediğimiz çok kıymetli ve şerefi yüce bir aydır, vesselam.
İlk on günden kalan günleri gereği gibi değerlendirebilme nasibine kavuşmak niyazıyla Cuma gününün feyiz ve bereketi üzerinize olsun efendim…
Mehmet Emin Ay
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.