Halit Meşal’den Şam devrimine övgü

Hamas'ın dışarıdaki liderlerinden ve Siyasi Büro üyelerinden olan Halit Meşal, Filistin asıllı davetçi merhum Ömer Süleyman Aşkar'ın talebeleri arasında gösteriliyor. Ömer Süleyman Aşkar, 'saygıdeğer' selefi figürler arasında sayılıyor. Halit Meşal'in de genel tutumunda hocası Aşkar'dan etkilendiği varsayılıyor. Salâh Abdulfettâh el-Hâlidî ile birlikte Ömer Süleyman Aşkar, Filistin davasının ve meselesinin nazariyatçıları arasında bulunuyor. Asli çizgisi nedeniyle Halit Meşal, İran ve eksenine mesafeli kalmıştır. İran ise son dönemlerde Hamas'ın siyasi bürosunun başına gelmesine çekince koyduğu ve hareket içinde seçilmesini engellediği ifade edilmektedir.

Doğrusu onun Şam Devrimi'ni kutlamasını ve zafere ulaşmasından sonraki süreçteki değerlendirmesini görmemiştim.

Bu da Hamas içinde İran'a yakın ve uzak kanatlar olduğunu gösteriyor.

'İlk göz ağrısı' olarak da ifade edilen ilk tanışma faslı, insanların gelecekteki hayatlarında da etkili oluyor. Olaylara ilk kare zaviyesinden bakıyorlar. Merci'z Zuhur sürgüne sonucunda hasıl olan karşılaşmada (1992) İran, bazı Hamas mensuplarına kanca atıyor. İlk temas Hamasın kuruluşundan beş yıl sonra böyle kuruluyor. Kimilerinin müstakbel siyasi vizyonu bu doğrultuda şekilleniyor. Bunu bizzat müşahede edenlerden birisi de Filistinli davetçi ve eski Hamas üyesi Bessam Nihad Cerrar olmalıdır. Devrim Muhafızlarının Hamas safları arasında dolaştığını ve içlerine sızdığını gözlemlemiştir. Dolayısıyla bu tür karşılaşmalar her zaman masum olmayabilir. Bostan ve Gülistan'da olmalı; ilk göz ağrısını anlatan dikkat çekici bir hikaye vardır. Bu hikaye, Hintli bir kadının önce bir siyahi tarafından kaçırılmasını ve tasalluta uğramasını konu eder. Akabinde de gelecekteki mütebaki hayatının bu olay üzerinden şekillenişini anlatır.

Bunu siyasi hayata uyarlayacak olursak; İran, insanların zaaf noktalarını iyi etüt eder ve bunlardan yararlanma yollarını arar, kurgular. Mağdurlara kritik anlarda ve ortamlarda yaklaşır ve devşirme operasyonuna girişir.

Bostan ve Gülistan adlı eserde anlatıldığına göre ölüm döşeğindeki bir hanım kocasına ilk göz ağrısını anlatmaktadır. Bu olayla alakalı ondan ders çıkarmasını ister. 'Benden sonra evlenirsen senden başkasını görmemiş olsun' der. 'Müstakbel eşinin ilk göz ağrısı olmalısın. Zira senden önce siyahi biri beni kaçırmış onu unutmaya muvaffak olamamıştım' diye itirafta bulunur. Atalarımız 'el insan abidu'l ihsan' demişlerdir. İnsan ihsanın yani iyiliğin kuludur, kölesidir. İlk karşılaşmalar etkili olur.

Benzeri bir hikaye, Kore savaşında yaşanır. Amerikan askerleri, bu ülkede komünizm dalgasına karşı savaşmak üzere yola çıkarlar. Bunların bir kısmı esir olur. Esir olanlardan bir kısmı yurda yani ABD'ye dönüşte komünizm propagandası yapmaktadır. Bir kısmı da eski tutumlarındadır. Bir inceleme başlatılır ve komünizm propagandasına kapılanların erken yaşta din eğitimi almayan Protestanlar arasından çıktığı gözlenir. Katolikler ise erken eğitim sayesinde sapasağlam geriye dönmüşlerdir.

Halit Meşal, Suriye kanalına devrimin akabindeki günlerde şunları söyler: "Suriye halkını zulüm ve istibdat yani baskı rejimine karşı kazandıkları zaferi, devrimi kutluyorum. Suriye halkının özgürlük, adalet ve onurlu bir yaşam özlemlerini gerçekleştirme konusundaki kararlılığı ve ısrarı bu büyük başarının elde edilmesinde en büyük amil ve saiktir, bu başarıyı hak etmişlerdir."

Meşal, Suriye içinde ve dışında, özellikle de Suriye içindeki Filistin kamplarında yaşayan Filistin halkının, Suriye halkının yanında olduğunu ve hala yanında durduğunu söylemiştir. Arap ve İslam ümmetinin Suriye halkını desteklemek gibi bir yükümlülüğü olduğunu da vurgulamış ve sözlerine eklemiştir. Lafı gediğine koymuştur. Suriye halkının Suriye'yi eski parlak konumuna getireceğinden de hiç şüphesi olmadığını da ifade etmiştir. (https://www. youtube.com/watch?v=SK8XfvuHfc4)

Rivayetlere nazaran Suriye'nin İslam'ın direği ve tarihi olarak sinesi olduğunu, meleklerin kanatlarıyla onlara kol kanat gerdiğini hatırlatmıştır.

Mustafa Özcan

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.