Mustafa Özcan
13.05.2025
Mustafa Özcan
Sindoor’un dafire ile karşılaşması!
Tüm Yazıları

Sindoor’un dafire ile karşılaşması!

Olayları eşeledikçe karşınıza tarihten ilginç sahneler, manzaralar ve kareler fışkırmaktadır. Sanki tarih tekerrür ediyor. Buluşma noktaları var. Kareler arasında ilginç benzerliklerle tanışıyorsunuz. Bunlardan birisi de Hindistan'ın Pakistan'a yönelik askeri harekatına 'Sindoor Operasyonu' adının verilmesidir. Bu bizi tarihi duraklardan birisine götürmektedir. Oysaki bu ifadeyi ilk kez duyuyorum. Ama tarihteki çağrışımını çoktandır tanıyorum. Bu ifade İslam tarihinden çağrışımlarda bulunuyor. Siz de hak vereceksiniz! Daha doğrusu Hindistan Başbakanı Narendra Modi, bu ismi benimsemiş ve operasyon adı olarak kullanmaya karar vermiştir. "Sindoor" kelimesi manidar bir biçimde evli Hindu kadınların saç ayrımına sürdüğü, kına benzeri kırmızı toz/boya anlamına geliyor. Bu da bana tarihte yaşanan bir dafire hadisesini hatırlatmıştır. Sindoor, Hindu evli kadınların saç diplerine sürdüğü kırmızı tozun adıdır. Evliliğin, bağlılığın ve eşin hayatta olduğunun sembolü olarak kabul edilen bu gelenek, özellikle Kuzey Hindistan'da İslam dünyasıyla temas hattında yaygındır. Operasyonun adında bu sembolün tercih edilmesi, saldırıda eşlerini kaybeden kadınlara cesaret vermeyi ve fedakarlık ruhu aşılamayı amaçlıyor. Hint basını, bu ismin üzerinden özellikle adaletin, rövanşın sağlandığını ve yitirilen canlara mukabil ulusal bir sadakat göstergesi yapıldığını ifade ediyor. Beklentileri bu yönde ama gerçek hangi yana düştü? Bu isim üzerinden umduklarını bulamadılar. İsrail'den ilham aldılar. İsrail gibi intikam alacaklardı! Keşmir'deki turistlere saldırıyı adeta Aksa Tufanı eylemine benzettiler. Hüsrana uğradılar. Operasyonun duyurulduğu sırada Hindistan ordusu, X platformunda bir "Sindoor" fotoğrafı paylaşarak sembolik bir vurgu yaptı. Narendra Modi'nin seçtiği bu isim esasında askerleri coşturma amacı taşıyor. Lakin ters tepmiş görünüyor.

İslam tarihinde de benzeri cilveler yaşanmıştır. Söz gelimi Haçlılara karşı duyarsız kalan Müslümanları harekete geçirmek üzere Şam Emevi Camii'nde hitap eden ünlü Hanbeli vaizi, muhaddis ve tarihçi İbni Cevzi'nin önüne kürsüye birçok adet kadın saç örgüsü atılır. Amaç, üzerine ölü toprağı serpilen ümmetin ruhunu uyandırmaktır. Amaç, cihadı unutan halkı Haçlılar karşısında galeyana getirmektir.

607 hicri 1210 miladı yılında Haçlı sürüleri Şam sahili Levant'a doğru harekete geçerler. Akka önlerinde toplanırlar. Haçlılar İslam beldesi Filistin'e akınlar düzenlemektedirler. Levant ya da Şam bölgesinin hakimi olan el-Muazzam Bin el Adil, haçlı sürülerine karşı koymuştur. Haçlıların bitmez akınları, Şamlı Müslümanların kanına dokunmuş ve tepkilerini çekmiştir. Tarihçi ve Vaiz Sıbtı İbni Cevzi'nin kaydettiği gibi bunun üzerine halk, cihat hareketi başlamış ve bölgeyi Haçlılara dar etmiştir. Şam halkından on binler Emevi Camii'nde, İbni Cevzi'yi dinlemek için buluşur. Tarihçi ve Vaiz İbni Cevzi, unutulan cihad konusunu işlemektedir. Bu vaazlardan mütevellit kadınlar da galeyana gelmiş ve saçlarının örgüsünü cihat binekleri olan atlara takılmasını istemişlerdir. Bu kadın örgülerinin askerlere cesaret aşılayacağını ummuşlardır. 'Siz geri durursanız ön safları biz doldururuz' mesajı vermişlerdir. Bu örgülerin cesaret madalyası olarak atlara takılmasını istemişlerdir.

Duma bölgesinin Zemleka köyünde halkın tamamı cihat kafilesine ve seferberliğine katılmıştır. Bu saç örgüleri cihat nişanesi olarak Nablus'a kadar taşınmış, Nablus Camii'nde bekleyen Sultan el Muazzam İsa bin el-Adil'e takdim edilmiştir. Saç örgüleriyle cemaatin önüne çıkan vaktin sultanı El Muazzam İsa bin El Adil, hüngür hüngür ağlamaya başlamış ve maşeri bir buluşma olmuştur. Müslümanların gelişini ve galeyanının haber alan Haçlı sürüleri, Akka'da iç kaleye sığınmış ve dışarıya çıkmaya cesaret edememişlerdir. Haçlılar, kendilerini saran korku üzerine aman ve sulh dilemişlerdir. Sultan el Adil bunun üzerine onlara aman vermiştir.

Tarihten günümüze iz düşüm Hindistan'da yaşamaktadır. Şerif kardeşlerden Şahnevaz Şerif, Lailahe illallaha sarılarak, tutunarak zafer kazandıklarını söylemiştir. Modi, Hint kadınlarının saç diplerine sarılsa ve sığınsa da bu çağrısı haklı Müslüman Levant kadınlarının çağrısı gibi sonuç vermemiştir. Samimiyetleri onların düzeyine erememiştir. Son savaşta Pakistan saldırgan karşısında pek durmuş ve Şam kadınlarının tarih içindeki çığlıklarına karşılık vermiştir, arzularına tercüman olmuştur.

Mustafa Özcan

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.

YAZAR ARŞİVİ

Mustafa Özcan

Mustafa Özcan Diğer Yazıları