Mehmet Emin Ay
1.07.2025
Mehmet Emin Ay
Yine bir alçakça saldırı, yine bir karikatür krizi…
Tüm Yazıları

Yine bir alçakça saldırı, yine bir karikatür krizi…

Yine bir karikatür krizi, yine Kutlu Elçilerin Sonuncusu Hz. Peygamber (sav) Efendimize karşı alçakça bir saldırıyla karşı karşıyayız… "Mâlumu i'lâm etmemek" için detaya girmeden birkaç cümleyle yaşananları özetlemek istiyoruz.

Daha önce de kutsal değerlerimize; İslam dinine, ibadetlere, canımızdan aziz bildiğimiz Peygamberimize ve her birine saygıyla emrolunduğumuz diğer peygamberlere karşı tahkir ve tahfif başlığı altında "hakaret, saygısızlık ve küçük görme, hafife alma" alçaklığını gösteren bir mizah dergisi, son olarak yine bir karikatürle iki kutlu elçinin isimlerini ve resimlerini karikatürize ederek yayınladı ve müslüman milletimizin sinir uçlarıyla oynama cüretini gösterdi…

Mahut karikatürün bulunduğu son sayının yayınlanması ve kamuoyunca bu alçak saldırının farkına varılmasından sonra beklenen sonuçlar gerçekleşti… Bu saygısızlığı protesto etmek isteyen grup/gruplar, derginin idare binası önünde protestolarda bulunarak bu saygısızlığı yapanların cezalandırılmasını talep ettiler. Adalet ve İçişleri Bakanları başta olmak üzere, bakanlar, Vali, Emniyet Müdürü gibi idari ve mülkî erkân, açıklamalarda bulunarak bu alçakça saygısızlığı şiddetle kınadıklarını ifade ettiler… Başta alçak karikatürün çizeri olmak üzere dergi yönetiminden toplam dört kişi gözaltına alındı. Bir kısmının yurtdışında olduğu anlaşılan dergi yönetimindeki yetkililere ise ulaşılamadı… Bu hadiselerin yaşandığı süreçte mahut dergi, bir açıklama yaparak "…karikatürdeki kişinin Hz. Muhammed'i temsil etmediğini…" iddia etti ve protestoda bulunanların "kendilerini doğru anlamasını beklediklerini" paylaştılar sosyal medyadan…

Arapların, "huyyile ileyye ennehû…" dedikleri, İngilizlerin, "It seems to me…" diye ifade ettikleri ve bizlerin de "Bana öyle geliyor ki…" başlangıç cümlesiyle fikrimizi ortaya koyduğumuz zamanlardan birini yeniden yaşadık ve yaşıyoruz… Evet, bize de öyle geliyor ki, yine birileri, hassas noktalardan birini, toplumdaki "Peygamber Sevgisi"ni hedef alarak alçak bir karikatürle toplumu provoke etmek, böylece bir türlü başarılı olamadıkları bir toplumsal çatışmanın fitilini bu yolla ateşlemek istediler. Protestolar büyüyerek, alçak karikatürler yayınlamayı adet haline getiren dergiye, yönetimine, çizerlere ve personeline yönelik saldırılara dönüşseydi, hedeflerine ulaşacak ve toplumsal barış, yerini çatışmalara bırakacaktı… Dünya kamuoyu ise, Türkiye'yi, "ifade özgürlüğü"ne izin vermeyen, sanatsal çalışmaları ve çalışanları "yaşatmayan" bir ülke olarak göstermek isteyenlerin oyununa gelecekti… Şükürler olsun ki, Valilik ve Emniyet gereken tedbirleri alarak sükunet ve emniyeti sağlamış oldu… Maksadına ulaşamayan derginin, kendisini "yanlış anlaşılmakla" savunduğu mesajı ise inandırıcı olmaktan uzak, son derece seviyesiz bir metinden ibaret… "Muhammed isminin Hz. Muhammed'i temsil etmeyeceğini" iddia eden dergi, Musa ismi hakkında ise herhangi bir açıklama ihtiyacı duymamış… Mahut karikatürdeki İbranice ifadeleri bile doğru dürüst yazmayı beceremeyen cahil bir mantalitenin, bir zekâ eseri olan mizahı da ancak bu kadar "seviyesiz ve alçak" bir şekilde gerçekleştirmesi mümkün olabiliyor demek ki…

Kanaatimiz odur ki, dergiler toplatılacak, belki gözaltı süreleri biraz uzatılacak, yurt dışında oldukları tespit edilen "üst akıl" sahibi yöneticiler ülkeye dönmeyecek, muhalefet cephesi, "sanatın ve ifade özgürlüğünün" yara aldığını ifade edecek ve yaşananlardan dolayı "endişe duyduklarını" özellikle belirtecek, bir süre sonra gözaltında olanlar "adli kontrol şartıyla" salıverilecek… böylece başarısız bir provokasyon daha mazi olacak… Bunlar muhtemel gelişmeler olarak zikredilebilir. Ancak şurası kesin ki, "üst akıl" vasfına sahip planlayıcılar yeni bir oyunun senaryosunu yazma çalışmalarına vakit geçirmeden başlayacaklar!.. Bundan emin olabilirsiniz!..

Peki, senaryo yazanlara karşı, genelde iki milyara yakın İslam âlemi, özelde %99'u müslüman olan ülkemizde yaşayan Ümmet-i Muhammed, canlarından aziz bildikleri/bilmeleri gereken Resul-i Ekrem'e karşı periyodik olarak yapılan bu saygısızca davranışlara tekrar tekrar muhatap olmamak için ne yapmalı, nasıl bir tedbir almalı?.. Her defasında "sanat ve ifade özgürlüğü" kılıfı altında sunulan bu tür provokasyon projelerinin şerrinden/sonuçlarından nasıl emin olabileceğiz?.. Bunun için neler yapılmalıdır?..

Bu sorulara karşılık söylenecek çok şey var elbette… Ancak bugünkü yazımızda sizlerle konuya dair bir hadis-i şerifi paylaşmak, detaylarını ise gelecek yazımızda ele alacağımızı ifade etmek istiyoruz…

Farklı sahabeler tarafından aktarılan ve Hadis külliyatındaki eserlerde "sahih" bir hadis olarak zikredilen bu çok manidar tespit ve tasvirler içeren hadis-i şerif şöyle…

Hz. Sevban (ra) anlatıyor: Resul-i Ekrem (sav) şöyle buyurdu:

"Yakında milletler, yemek yiyenlerin (başkalarını) çanaklarına (sofralarına) davet ettikleri gibi, size karşı (savaşmak için) birbirlerini davet edecekler."

Birisi: "Bu durum, o gün bizim sayıca azlığımızdan dolayı mı olacak?" diye sordu.

Resûlullah (sav), "Hayır, aksine siz o gün kalabalık, fakat selin önündeki çer çöp gibi zayıf olacaksınız. Allah düşmanlarınızın gönlünden sizden korkma hissini (heybet) çekip alacak, sizin gönlünüze de vehn yerleştirecek." diye cevapladı.

Bu kez bir başka sahabi: "Vehn nedir ya Rasûlullah?" diye sorunca:

"Vehn, dünyayı (fazlaca) sevmek ve ölümden hoşlanmamak, onu kötü görmektir." buyurdu. (Ebu Davud, Melahim, 5; Ahmed b. Hanbel, 2, 359)

Siz kıymetli okurlarımızla birlikte, hadisin metnindeki verilen mesajı, İslam dünyasının pür melâlini ve neler yapılabileceğini düşünelim ve gelecek yazımızda buluşalım inşallah…

Mehmet Emin Ay

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.

YAZAR ARŞİVİ

Mehmet Emin Ay

Mehmet Emin Ay Diğer Yazıları